Nefes kesecek!

Son yılların en heyecanlı ligini yaşıyoruz. İlk devrenin sonunu lider Başakşehir, 36 puan ile kapattı. 7. Sıradaki Trabzonspor’un puanı ise 29. Arada sadece 7 puan fark var. Hangi takımın şampiyon olacağını tahmin etmek gerçekten zor…

Haberin Devamı

Daha önce böylesi bir lig yaşanmış mıydı? Diyerek arşive daldım…
18 takım ile oynanmaya başlandığı tarihe kadar gittim…
1993-1994 sezonundan bu yana tam 24 yıldır böyle bir ilk yarı yaşanmamış…
En benzer sonuç 2012-2013 sezonunda olmuş, lider Galatasaray ile yedinci sıradaki Trabzonspor arasındaki puan farkı ancak 9 olabilmiş…
Genel ortalama ise 14-17 puan arasında farklar olmuş…
Özetle çok çekişmeli bir ikinci yarı bizi bekliyor…

***
Neden bu yıl böyle oldu?
Bu sorunun yanıtı ebette bir tane değildir. Hepimiz istediğimiz yöne çekerek yanıtlayabiliriz… Ben “bence”, diyerek aklımdakini yazayım…
Yabancı oyuncu sayısındaki kısıtlamanın kalkması, bence en önemli etkendir.
Bütçesi sınırlı ancak isabetli araştırma yapan her kulüp, ligin büyükleriyle kafa kafaya oynayacak bir takım yapabilir. Nitekim yaptı da.
Kayseri, Göztepe, Sivas, Kasımpaşa ve Malatya bunun en somut örnekleri… Mütevazı bütçeleri ile lige renk kattılar… Dikkatinizi çekmiştir bu takımların üç tanesi de bir alt kümeden geldi. Oysaki alışmıştık alttan gelenlerin bir sonraki yıl geri dönmesine… Dikkat, oyun değişti… Değişme zamanıdır!

Haberin Devamı

***
Özetle bu yılın en önemli departmanı, satın alma departmanı…
Bilirsiniz şirketlerin en gözde departmanı konjonktüre göre değişir…
Bir dönem “üretim”, en önemli ögeydi… Genel müdürler hep fabrika müdürlerinden olurdu… Daha sonra “satmak” önem kazandı, pazarlama departmanı öne çıktı… Daha sonraki yıllar paranın önemi ve enflasyon, finansman departmanından genel müdürler yarattı… Şimdi ise sanırım kombi yapılarak endüstri mühendisliği gibi branşlar gözde durumda…
Bizim ligimiz ise gözde departmanı, satın alma…
Hatta satın alma da demeyelim, “ithalat departmanı” diyelim biz buna… Yabancı sınırın olduğu dönemlerde pazar sınırlıydı. Takibi kolaydı. Türkiye liginin iyi oyuncularını, mahallemizin esnaf abileri bile bilirdi… En fazla parayı veren de bu oyucuları kaptığı için, “bilgi birikimi ve araştırma” gibi kavramlar pek gelişmedi… Ligin büyükleri bastılar parayı, açık ara ile aldılar puanları… Şimdi öyle değil… Pazar çok geniş… İyi bir araştırma ve bilgi birikimi ile üst sıralara oynamak mümkün… Nitekim öyle oluyor…

***

Haberin Devamı

Bir nokta daha var değinilmesi gereken…
Yabancı sayımız çok ama yüksek bütçeli bir sezonu yaşamıyoruz… Hatta geçmiş yıllara göre daha az bütçeli bir yılı geçiriyoruz… Ölçmesi zor ama bana göre daha kaliteli bir lig izliyoruz…
Daha az bütçe ile daha kaliteli futbol nasıl oluyor?
Dünya futbol piyasasında fiyatlar büyük artış gösterirken bizim ülkede sınırların açılması ile yerli oyuncularımızın fiyatları yarı yarıya düştü de, ondan oluyor… Geçmiş yıllardan kalan sözleşmelerin süreleri bittikçe, fiyatlar daha da olması gereken yerlere gelecek… O nedenle lütfen, “birkaç yıl yabancı oyucu sayısını konuşmayalım” diyorum…

Bir önerim daha olacak…
Futbolun tüm bileşenleri hazır Antalya’ da iken bir karar alın!
“Zamandan çalmayı” zorlaştırın… “Yerde ölmek üzere kıvranırken, bir dakika sonra canavara dönüşen futbolcular” görmeyelim sahada…
Çirkin oluyor… Emek hırsızlığı oluyor… Oynamak ve kazanmak isteyenlere haksızlık oluyor… Para verip maçı seyredenlerin hakkına gasp oluyor…
Çok heyecanlı geçecek ikinci yarının, bir o kadar da “adil” olması dileği ile…

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları