Alınacak dersler var!

Türkiye Basketbol Federasyonu iki yıldır ‘Basketbol Gençler Ligi’ adı altında bir organizasyon yapıyor.

Euro Lig benzeri bir formatta oynuyorlar.

20 yaş altı gençlerden oluşan ve özenle seçilen 19 takım, sezon boyunca yaklaşık 40 maç oynuyor.

İlk sekiz içinde bitiren takımlar play-off oynuyorlar…

Kazanan takımlar ise dörtlü final…

Bu hafta sonu dörtlü final oynandı.

Finale, Banvit, Anadolu Efes, Fenerbahçe ve Karşıyaka kalmıştı…

Aynı sıra ile sezonu tamamladılar… 

****

Yazmak istediğim ana konu bu değil ama vurgulamam gerekiyor, Banvit şampiyon oldu.

Hani şu yeni Brezilyalı patronlarının aldığı karar ile basketbola yatırımını durdukları Banvit, Türkiye Genler Ligi Şampiyonu oldu.

Konu ile ilgileneneler için sürpriz değil. Ancak trajikomik bir olay… Ülkenin basketboldaki ana kaynaklarından bir tanesi, Brezilyalı bir patronun aldığı karar ile faaliyetlerini durduruyor.

Bizler de izliyoruz…

Ülke olarak, seyirci kalmamalıyız, ”dur” demeliyiz!

Bu basketbol pınarına sahip çıkmalıyız! 

*** 

Sıralama önemli elbet ancak yapılan organizasyonun yanında önemini yitiriyor.

Biraz önce anlattığım ligin masrafları, Basketbol Federasyonu tarafından karşılanıyor. Geçen yıl 1999 doğumlu gençler bu ligde son genç maçlarını oyandılar. 59 çocuktan 39 tanesi bu yıl liglerde yer aldı.

Hani “alt yapı, alt yapı”, diyoruz ya...

Bu iş ‘demek’ ile olmuyor.

Gözümüzün önünde müthiş bir örnek…

‘Basketbol kurultayı’ veya ‘basketbol şöleni’ gibi geçen bir hafta sonu yaşattılar. Tüm eski basketbolcular, hocalar, yöneticiler oradaydı.

Televizyon iki gün boyunca tüm turnuvayı naklen verdi.

Gençler göz önündeydi. Fark edildiler, değer verildi…

Binlerce çocuk önümüzdeki yıl orada olabilmeyi arzu edecek. Çalışacak… 

***

Sözlerim şimdi Futbol Federasyonuna;

Ve futbol medyamıza…

İşte size bir örnek... Hem de gözümüzün önünde…

Önce 20 yaş altı için böyle bir organizasyonu hayal edin.

Sonra daha alt yaş guruplarına doğru inin.

Örneğin en iyi 17 yaş altı takımlarının sezon boyunca oynadıkları bir lig, sonra en iyilerinin katıldığı dörtlü veya sekizli bir final hayal edin.

Futbol ile ilgili tüm yetkin kişilerin toplandığı, televizyonların naklen verdiği bir turnuva…

Spor yorumcularının yazdıkları, konuştukları bir turnuva…

Orada oynayan gençlerin yerine koyun kendinizi…

Ve orada olmak isteyen binlerce çocuğumuzu hayal edin…

Her yaş grubunun bir başka ilde düzenlendiğini düşünün…

Sonra oluşacak müthiş köprüden, A takımına gidecek yüzlerce gencimizi hayal edin…

Ülke olarak, 10 santimlik ‘ofsaytı’ değil 14-15 yaşındaki genç çocuklarımızı konuşmaya başladığımızı hayal edin…

Sezon sonlarında, “yabancı sayısı kaç olsun?” sorusunu değil “hangi çocuğun geleceğin yıldızı”, olacağını konuştuğumuzu düşünün…

Hayali bile güzel geldi bana…