Olay sözler! Sabri kalmalı ve G.Saray'a hoca olmalıydı!

Dursun Özbek sizi hayal kırıklığına uğrattı mı? Bu yönetimi nasıl buluyorsunuz?

"Burada benim bir hatam var. Kendisine ‘kimleri yönetime alacaksın’ diye sormuştum. Bana 70 kişi ile konuşuyorum demişti. Bende işine karışmak istemedim. Çünkü ben öyle bir insan değilim. Herkesin aklı, düşüncesi var. Ama çıkan yönetim kurulu kimseyi tatmin edecek düzeyde, seviyede değildi. Diyecekler ki, niye oy verdiler? Rakip olarak çıkanlar da, kimseyi tatmin edecek düzeyde değildi. Hayal kırıklığına uğramadım. Ama benim koyduğum ilkelerin hepsinin tersini yaptı. Ben, ‘tensikat yapın, adam çıkarmak gerekli’ dedim. 139 kişiyi işten çıkardık. Listede 130 kişi daha vardı. Onları da çıkaracaktık. Benim çıkardığım neredeyse herkesi geri aldılar."

"İLK HAYAL KIRIKLIĞINA HAMZAOĞLU'NU GÖREVDEN ALDIKLARINDA YAŞADIM"

"Bir de benim girdiğim seçimde rakip listede yer alan kişileri de Dursun Özbek yönetimine ve listesine aldılar. İyi olsalar, ben onları aldırdım zaten! Böyle bir yönetim kurulu kurdular. Dursun Özbek konusunda ilk hayal kırıklığım Hamza Hamzaoğlu’nun görevden alınmasıdır. Ortada hiçbir sebep yokken, görevine son verdiler. Bir eksiklik var! İnsan psikolojisinden anlamıyorlar. Ben değil biz kelimesini kullanmak lazım. Çünkü bir insan her şeyi tek başına yapabilme imkanına sahip değildir."


"KULÜBÜ TRİBÜNLERE GÖRE YÖNETMEYE ÇALIŞTILAR"

Taraftarların protestolarını nasıl buluyorsunuz?

"Bu protestoların oluşmasına neden olan kendileridir. Çünkü kulübü, tribünlere göre yönetmeye çalıştılar. Halbuki yönetim kurulu, tribünlerden sorumlu değildir. Genel Kurula karşı sorumludur. Kitle psikolojisi diye bir şey var. Kitlelerle oynamamak gerekir. Kitleleri tutmak kolay değildir. Yönetim kurulu içinde kitleleri, tribünleri idare ettiğini zanneden kişiler var. Onun sonucudur. Yanlış yönetim politikasının sonucudur. Yoksa seyirci, sevdiği takımı seyretmek için gelir. Onun lehine tezahürat yapar. Gerek futbol gerek basketbol salonlarında bu tepkileri gördük."

"ELİNİZİN TERSİYLE ERGİN ATAMAN'I İTEMEZSİNİZ"

Ergin Ataman’ın ayrılığı için neler söylersiniz?

"Son zamanlarda Galatasaray’a yakışmayan çok şeyler oluyor. Elinizin tersiyle Ergin Ataman’ı itemezsiniz. Ergin Ataman, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli basketbol koçlarından biridir. Ergin Ataman’ı, niye gönderdiklerini bilmiyorum. 1 sene evvel Ergin Ataman’ı yere göğe koyamadılar, hatta devlet büyüklerinin huzurlarına dahi çıkarttılar. Ama 1 sene sonra mı Ergin Ataman Tukaka oldu, onu anlamadım! Bunun izahı yok. Ergin Ataman için ortaya atılan iddialar Galatasaray’a yakışmayan hareketler.

"5 senede 50 milyon dolar zarar ettirdi” beyanı çok yanlış. Ergin Ataman o 5 sene içinde Galatasaray’a ve Türkiye’ye şampiyonluk kazandırdı. Eurocup Kupasını buraya kim getirdi? Ve 6 kişi ile birçok rakibimizi yendi.

Ama ona bu muameleyi layık gördüler. Bu Galatasaray’ın ne etiğine ne de Galatasaray kültürüne yakışır! Galatasaraylılık dışı bir davranış olarak görüyorum."

"ÇİNLİLER YÖNETİM İSTİFA TEZAHÜRATINI ANLAMAZ!"

Çinlilerden gelen Galatasaray’ın satış konusu için neler söylersiniz?

"Ben bu konuyu asla ve kat’a kabul etmiyorum. Türkiye’de ekonomik sıkıntılar olabilir. Dışardan bir fon bulunur. Ama Galatasaray’ın, tamamı ile böyle bir kuruluşa devredilmesine şiddetle karşıyım. Bu Galatasaray’ı tanımamak, bilmemek anlamına gelir. Galatasaray’ın, Çinli, Amerikalı ya da Rus, Katarlı da olsa herhangi bir yabancı yatırımcının eline verilmesini asla kabul edemem. Bu Galatasaray’ın yapısı, kültürüne uygun değil. O zaman ortada bir Galatasaray takımı olmaz. Galatasaray adını kullanan bir Çin, Katar takımı olur! Ama yönetim istifa derlerse de Çinliler anlamaz."

"RİEKERİNK DE KALSA FARK ETMEZDİ. LİGİN BİTİMİNE 10 HAFTA KALA HOCA DEĞİŞTİRMEK HATAYDI"

Galatasaray 2 yıldır şampiyon olamıyor. Bu sezon şampiyon olacağına inanıyor musunuz?

"Benim dönemimde 3 kupa kaldırıldı ve 4.yıldızı aldık. Bunu hiç es geçmemek lazım. Ve öyle bir dönemde geldim ki, herkes Galatasaray’dan ümidini kesmişti. Bunun sebebi nedir? İnsanları, birbirine sevdirdik. Bunun sebebi, kimseye kötü muamele etmedik ve yönetim kurulundaki tüm arkadaşların bu işte can siperane şekilde çalışmasıdır. Sportif başarı dolayısı ile Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst’e bu işi bıraktım. Başarı onlarındır zaten. Ama onlara bırakmak başarısı da benimdir. Hiçbir başkan kendi dışında başkasına bu işi bırakmaz. Ama benim iş idaresi anlayışım değişiktir.

Hamza Hamzoğlu’nun görevden alınmasından sonra Galatasaray’da işler ters gitmeye başlamıştır. Uzun süre teknik direktör bulunamamıştır. Bulunanlar da kaçmıştır.

Başarısız olmuşlardır. Sonra Riekerink ortaya çıktı. Genç takımlar için deneyimi vardı. Birdenbire Galatasaray gibi markanın başına getirildi ve bocaladı. Türkiye Liginde at koşturan bir takım, öyle kolay idare edilecek bir takım değildir. Hollandalı da, Galatasaray’a dar gelmiştir.

Ancak bir şekilde idare ediyordu. Ligin bitimine 10 hafta kala bir antrenör değişikliği büyük hatadır.
Riekerink de kalsaydı, bundan daha kötü sonuç olmazdı."

"ŞAMPİYON TAKIMI YÖNETEMEDİLER. OYUNCU ALDILAR, OYNATAMADILAR"

"Şampiyon takımı yönetemediler. Oyuncu aldılar, oynatamadılar. Transfer yapmayı beceremediler. Yok 2-5 dakika ile kaçtı falan yok! Beceremediler. Adama avuç dolusu para verildi. Adam gitti!
Ondan sonra sakat oyuncu aldılar. Aldıkları Sigthorsson hiç Galatasaray forması giymeden bıraktı, o da gitti.

Arkasından teknik direktöre avuç dolusu para verildi. Ve o para peşin istendi teknik adam tarafından. Sonra geri ödeyeceğim dedi, ödemedi! O paralar da gitti.

Sonra bir stoper aldılar hala oynamıyor! Oynayamıyor! Onun yerine stoper aranıyor. Uzun lafın kısası, bir takım insanları getirdiler ve başarısız oldular!"

"KOMŞUNUN KIZINI KANDIRARAK EVE ALMIŞ GİBİ YAPTILAR"

30 milyon Euro çöpe gitmiş oldu. Sonra kalkıp tribüne güzel gözükmek için bu adamcağızı getirdiler.

Tudor geldi. Kendisini hiç tanımıyorum. Başarılı olur mu, olmaz mı bilemiyorum. Ama bir Galatasaraylı olarak başarılı olmasını istiyorum. Benim bu işte karşı olduğum gelişiydi. Lig bitmeden bir başka takımın koçunu ayartarak Galatasaray’a alınmasıdır. Galatasaray’da böyle bir şey olmaz.

Başka takımlarda bir yanlışı saklayabilirsiniz. Ama Galatasaray’da saklayamazsınız. Çünkü biz Galatasaray’da bu eğitimi aldık, Galatasaray kültürü budur. Hür düşünme ve hür konuşma imkanına sahip olmasıdır. Biz herkesin düşüncesine hürmet ederiz. Belki bu lafları söyledim diye kızarlar. Ama Galatasaray’ın bir kültürü var. Galatasaray’ın kültürünü kabul eden herkes Galatasaraylıdır. Komşunun kızını kandırarak eve almak gibi bir şeydi bu! Çok yanlış ve çok çirkin, Galatasaray’a yakışmayan bir konu idi bu!

Başarılı olur mu? Olmasını istiyorum."


"BEN YENİDEN BAŞKAN ADAYI OLMAM. GALATASARAY'DA HERKES SAKLANIYOR ŞU ANDA"

2018 Mayıs ayında Seçimli Genel Kurul olacak. Yeniden başkan adayı olmayı düşünüyor musunuz?

"Ben yeniden başkan adayı falan olmam. Bir laf vardır; "Terhis edilen asker, kışlaya dönmez” diye. Ben Galatasaray başkanlığından terhis oldum. Niyetim yok. Zaten ne yaşım ne de başım buna müsaade etmez. Herkes haddini bilmeli. Bir insan bir koltukta çok eskirse oturduğu yerler yara olur!
2018 Mayıs ayında seçim var. Kim çıkacak bilmiyorum. Galatasaray’da herkes saklanıyor şu anda! Ama, ben eski bir başkan olmasaydım, şu anda ortaya çıkmıştım zaten!"

"SABRİ HALA BU TAKIMDA OYNAR. SABRİ'YE JÜBİLE YAPMAK LAZIMDI. ALT YAPIDA ANTRENÖR OLARAK HİZMET EDEBİLİRDİ"

"16 yıldır Galatasaray forması giyen Sabri ile yollar ayrıldı. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi Sabri’nin bende özel bir yeri vardır. Ben başkan olduğum zaman kadro dışı idi. Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst geldiler, "Neden bu çocuk kadro dışı dedim”. Nedenini bilmiyorlardı. Hemen kadroya aldık. Eboue de vardı, onu da evinde oturtuyorlardı. Ama Galatasaray üzerine para veriyordu. Nedenini anlayamadım.

Eboue evde otururken Pandev ve Dzemaili alındı ama sadece kupada oynatıldı! Neden aldılar kimse anlayamadı zaten.

O beğenilmeyen Sabri, geldi Galatasaray takımında formayı aldı ve takır takır oynadı. Onun yerine yıllarca bir takım kişiler alındı. Hiçbiri başarılı ve kalıcı olamadı.

Sabri küçük yaşta Galatasaray camiasına girdiği için, Galatasaray kültürünü kabul etmiş genç bir adamdı.

Tudor onu ilk gördüğünde Sabri’ye ‘Sen hala oynuyor musun?’ demiş ! Sabri hala oynar. 33 yaşındaki Sabri’yi gönderip 31 yaşında oyuncu alıyorlar. Sabri’nin bu şekilde teşekkür edilip gitmesi olmadı!

Sabri ile konuşmak lazımdı. Sabri’ye gitmek istiyorsa bir jübile maçı yapılırdı. Sonra Sabri bu hırsı ve Galatasaray sevgisi ile kulüp içinde faydalı olabilirdi.

Alt yapıdan yetişen Sabri orada genç çocukları eğitebilirdi."


"BUNDAN SONRA ERKEN SEÇİM FALAN OLMAZ"

Galatasaray’daki erken seçim adına düzenlenen imza kampanyası hakkında neler düşünüyorsunuz?

"Toplanan imzalar 1000’i geçmiş. Bundan sonra bir seçim söz konusu olamaz. Vakti değildir. En geç Haziran ayının ortasında bunun yapılması gerekirdi.
Önümüzdeki yıl planlanması daha yeni göreve gelecek yönetim tarafından yapılması Galatasaray için tehlikeli olur. Ama Galatasaraylılar bir imza kampanyası başlatmış. Bu imza kampanyaları toplumlarda, yöneticilere ‘ dikkat et, kendine gel’ şeklinde etki yapabilir. Yaptığını da tahmin ediyorum. Bence bu mesajı aldılar."

"BU İŞİ KAN DAVASINA DÖNÜŞTÜRDÜLER. BARIŞ İÇİN SEFERBERLİK ŞART. BU BİR HARP DEĞİL! BEN NEDEN İSTEDİĞİM STADA GİDEMİYORUM!"

Futbolda özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki kin ve nefret sona erer mi?

"Bu, iki kulüp arasında anlaşmazlığın çıkması 1995-96’lı yıllarda başlamıştır. Ben çok iyi hatırlıyorum. İnönü Stadı’na gittiğimizde hepimiz yan yana oturur, kavga falan etmezdik.

O tarihlerde görev yapanlar bu işi kan davası haline getirmişlerdir.

Bu tamamen kulüp başkanları ve yöneticilerin işidir! Bunları değiştirmemiz lazım. Hiç anlayamıyorum. Bunu bu şekilde çözemeyiz. Bunu çözebilmek için bir seferberlik yapmak gerekir. Herkesin objektif olması lazım. Başkanların ve yöneticilerin kitleleri tahrik edecek, birbirine düşman kılacak söylemlerden vazgeçmesi lazım. Bu bir harp değil. Bu bir spor, eğlence. Ben niye Ankara ya da Trabzon’da beğendiğim bir takımın maçını gidip izleyemeyeyim! Seyredemiyorum şimdi. Trabzon’a gidip ancak Galatasaray’ın maçını seyredebiliyorum. Stadı görmek için gitmek istiyordum. Ama başka şansım yoktu gitmek adına. Ancak Galatasaray maçını beklemem lazım. Ben bu olayı seviyorsam neden Trabzon ya da iyi oynayan Beşiktaş’ın maçını canlı canlı seyredemeyeyim."

"KULÜP YÖNETİCİLERİ, BİRÇOK BAŞKAN KURALLARI BİLMİYOR"

Şu anki TFF yönetimini nasıl buluyorsunuz? Galatasaray’ın geçen yıl hakem hatalarından çok fazla canı yandığına dair bir görüş hakim. Katılır mısınız?

"Şimdi, Galatasaray bu sene hakem hatalarından muzdarip olduğunu ben kabul etmek istemiyorum. Çünkü Galatasaray öyle bir takımdır ki, öyle bir markadır ki, hakeme rağmen başarılı olmak zorundadır. Biz başkalarının yardımı ile koltuk değneği ile şampiyon olmak istemeyiz. Hakem hata yapabilir.

Hakemlerin kararlarını değerlendirmek için kurallarını da çok iyi bilmek lazım. Eminim ki, kulüp başkanları, yöneticiler, bir kısım yorumcular kuraları tam olarak bilmiyor!"

"ESKİ SPORCULAR KENDİLERİNİ YORUMCU ZANNEDİYOR! KULLANDIKLARI TÜRKÇE DAHİ YANLIŞ!"

"Benim başkanlığım döneminde TFF’de, UEFA’nın düzenlediği hakem semineri yapıldı. Hakem hocası getirildi. Örnekler verildi, yeni kurallar açıklandı, özellikle penaltı ile ilgili!

Burada hiçbir yönetici, hiçbir teknik adam yoktu! Orada birçok hakem vardı.

Yalnız içlerinden bir tanesi not tutuyordu. O da Cüneyt Çakır. Bu dikkatimi çekmişti. Cüneyt Çakır orada ne söylenmişse o kurallara uygun davranan bir hakemdir. Yorumcular da buna katılmadı. Türkiye'de her konuda herkes bilgi sahibi. Özellikle futbol konusunda. Eski sporcular, TVye çıkınca kendilerini yorumcu zannediyorlar. Kullandıkları Türkçe dahi yanlış!

Türkçelerine dikkate etmeleri lazım. Çünkü TV, gazete, tiyatro, toplumlara dilini de öğretir."


"RİVA, PAŞA BABADAN KALMA BİR MİRAS GİBİ. GALATASARAY'IN ELDE EDECEĞİ GELİR DAHA DA AZDIR"

Riva arazisinin satışı için ne düşünüyorsunuz?

"Galatasaray’ın Riva arazisi uzun yıllardır kulübe aittir. Alındığı zaman olay olmuştur. Selahattin Beyazıt bu araziyi aldığı zaman genel kurullarda haksız yere eleştirilmiştir. Hatta Selahattin Beyazıt, "Peki, ben geri alayım” diye çıkışta dahi bulunmuştur. Ancak Genel kurul buna da hayır demişti. Riva arazisi büyük bir gelir getirilebileceği düşünülen arazidir. Ben buna hep "Paşa babadan kalma bir miras” olarak değerlendirmişimdir. Bunun paraya çevrilmesi gerekirdi.

Yalnız Galatasaray’ın, 942 milyon TL gelir elde edeceği konuşuluyor. Ben bunun böyle olmadığı kanaatindeyim. Daha da azdır. 942 milyon TL, tüm arazi üzerindeki inşaat bitip hepsi satıldıktan sonra Galatasaray’a gelecek olan bir paradır.

Galatasaray dolayısı ile neticede burada benim yaptığım hesaba göre eline geçecek para 5 sene sonra 250 milyon dolar civarındadır. Ama bunun değerlendirilmesi lazımdı.

Burada sakıncalı gördüğüm Florya arazisinin de elden çıkarılması! Florya, Riva ile kıyaslandığı zaman kısa sürede gelir getirebilecek bir yerdir. Ve çok daha değerlidir."

Galatasaray ile ilgili diğer gelişmeleri Galatasaray Haberleri sayfamızdan takip edebilirsiniz.