Uğur Meleke
Aykut Kocaman’ın Konyaspor’unu en iyi şöyle tanımlayabilirim sanırım: Yeşil beyazlı 11 futbolcu birbirlerine görünmez halatlarla bağlı gibi. 10 kişi oynadıkları 60 dakikada da durum aynıydı gerçi. Böyle bir takıma karşı 10’a 11 bile oynasanız, iyi bir santrforunuz yoksa birden fazla gol atmanız kolay iş değil. Dün Kadıköy’de izlediğimiz şey, bir futbol maçından ziyade bir kültürler çatışmasıydı adeta. Bir tarafta sahayı dikine gören, bekleri dahil her hattıyla hücum düşünen ve yediğinden fazlasını atmayı şiar edinmiş Yanal varken; diğer tarafta sahayı hep tepeden izleyen, birinci önceliği oyuncularının yerleşimi olan, bir şema tutkunu, bir organizasyon delisi Kocaman’ı izledik. Eğer sizin için de skor teferruatsa, sadece bir futbol maçı izlemekten zevk alıyor, taktik tahtasını seviyorsanız deneysel bir şölen seyrettiniz dün Kadıköy’de.Kocaman’ın Konyaspor’unu en iyi şöyle tanımlayabilirim sanırım: Yeşil-beyazlı 11 futbolcu birbirlerine görünmez halatlarla bağlı gibi. 10 kişi oynadıkları 60 dakikada da durum aynıydı gerçi. Bir futbolcu etrafındaki arkadaşlarından asla olması gerekenden fazla uzaklaşmıyor. Sanki Aykut Kocaman bir “drone” vasıtasıyla 90 dakika boyunca onları izliyor, şemayı bozanı anında dışarı alıyor. O yüzden de (santrforu ya da on numarası da dahil) hiç kimse şekli bozmuyor. Dağılmıyor. Uyumuyor. Zaten Kocaman’lı son 10 lig maçında 9 gol yenmesi de bu defansif sorumluluğun neticesi.Diğer kulübedeyse başka bir felsefe vardı dün. Fenerbahçe’yi nisanda şampiyon yapan, gerektiğinde Sow-Kuyt-Webo-Emenike’yi aynı anda sahaya süren felsefe. Dün de maçın birinci dakikasından itibaren önde baskı yapmaya çalıştılar. Hemen her hücumda bekler Dirar-Hasan’ı devreye soktular. Gerek Dirar’ı sağ bekte kullanması, gerek santrfor arkasında Moses-Zajc-Valbuena’ya forma vermesi bu niyetin göstergesiydi zaten. Her 3 oyuncu da iyiydi aslında. Hatta Jailson da geldiği günden beri belki de en yüksek ofansif katkıyı yaptığı maçı oynadı. Ancak Fenerbahçe’nin bu oyunu verimliliğe dönüştürecek bir santrforu yoktu sahada. Ve Konyaspor gibi muazzam bir şemaya karşı 10’a 11 bile oynasanız, iyi bir santrforunuz yoksa birden fazla gol atmanız kolay iş değil.Bu lig bir çarpışma ligi. Kemik kemiğe oynanan bir lig. Konyaspor’u yenmeniz için görünmez halatlarından kurtulmanız gerek. O da hiç kolay bir iş değil.