Kenan Başaran
Ligin ikinci devresinde yeniden havaya giren ve Erzurum’a evinde kaptırdığı 2 puanı düşününce sinirleri bozulan Beşiktaş, dün çok kritik bir maça çıktı. Geçen sezon baskı altına aldığı ama işe yarar pozisyon üretmekte zorlandığı Malatya’da dün ilk 45 sona erdiğinde maçı kazanabileceği önemli pozisyonlara girmişti. Erol Bulut, ustası Abdullah Avcı’dan öğrendiği gibi Beşiktaş’ı üzerine çekip hızlı ataklarla pozisyon aramayı seçmişti ve nitekim iki atakta muradına ermeye de çok yaklaştı. Saha kenarında her top kaybında ve yanlış tercihte çıldıran Güneş, sık sık oyuncularını uyardı. Savunmanın öne çıkmasını ve oyunun genişletilmesini istiyordu Güneş... Savunma açısında soru işaretleri doğurabilecek olan Caner-Güven ikilisi her şeye karşın hücum aksiyonlarından sağdaki Gönül-Lens ikilisine göre çok daha fazla rol aldı. Özellikle bir maçı bir maçına uymayan Lens, ilk devre işlemeyen parçalardandı. Adem'in atılmasıyla Malatya’nın 10 kişi kalması ikinci devrenin senaryosunu da değiştirdi. Daha çok yaslanacak olan Malatya’ya karşı dar alanda marifetli işler yapabilen Kagawa, Güneş’in düşüneceği ilk hamleydi. Ama ondan önce Güneş, bir fırtına koparmayı denedi ve istediğini da aldı. İkinci devrenin ilk düdüğüyle Beşiktaş, sağlı sollu ataklarla Malatya’yı abandone etti. Yanılmıyorsa üst üste 3. kornerin sonunda golü buldu. Golün aksı da ilginçti: Caner-Gönül-Atiba... Yani savunmanın golü... 65’te muazzam bir an yaşadık. Lens değil 6, iki pastan golü kaçırdı atağın dönüşünde Ömer, eşitliği sağladı. Lens öyle akla ziyan bir pozisyon harcadı ki tüm takımın aklı orada kaldı ve beraberlik golü de o şaşkınlıkta yenildi. Güneş doğru bir hamle ile onu Quaresma ile değiştirdi çünkü büyük çöküntü yaşadı. Eşitlikle birlikte taraftarın da ateşi yükseldi ve Malatya 10 kişi de olsa maça tutunmaya başladı. Ljajic’in golü biraz daha gecikse Beşiktaş, sıkıntı yaşayabilirdi. Rakibin en skorer ismi Aleksic’e karşı oynayıp ayrıca iki golde de ayağı olan Caner, gecenin adamıydı.