Merhaba Hürriyet

AYKUT Kocaman... Türk futbolunun sembol isimlerinden Aykut Kocaman, Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasıyla kalemini konuşturacağı yeni serüveni için, “Kendi penceremden futbola, futbolun bugunüne, geleceğine bakış açımı insanlara aktarabilme fırsatı bulacağım. Bu süre zarfında ne kadar insana dokunabilirsem, bir nebze de olsa futbolu doğru okumalarına katkıda bulunabilirsem, “bir de buradan bakın diyebilirsem o ölçüde mutlu olacağım” yorumunu yaptı.
Fenerbahçe’deki görevinin ardından yavaş yavaş futbola dönme zamanın geldiğini söyleyen Kocaman, Hürriyet’e şöyle konuştu...

“Kendi penceremden futbola, futbolun bugunüne, geleceğine bakış açımı insanlara aktarabilme fırsatı bulacağım. Bu süre zarfında ne kadar insana dokunabilirsem, bir nebze de olsa futbolu doğru okumalarına katkıda bulunabilirsem mutlu olacağım.”

- Epey uzun süren bir dinlenme dönemi geçirdiniz. Futboldan uzak kaldınız. Herkes çok merak ediyor, bu dönemde neler yaptınız?
- Evet benim gibi yıllarca aralıksız çalışan birisi için bu kadar uzun süre futbolun dışında kalmak çok alışılmış bir durum değil. Ama doğrusunu isterseniz buna çok ihtiyacım vardı. Fenerbahçe’de büyük bir gururla çalıştım. Başarılar kazandık ama bir yandan da sürecin getirdiği zorlukları da hep birlikte yaşadık. Zaten başlı başına bir disiplin, ciddiyet, konsantrasyon işi olan futbolun dışında da birçok sorunla uğrastık ve doğal olarak yorulduk.
Bu ayrılık dönemi benim için son derece verimli geçti. Özellikle ilk dönemde tamamen zihnimi boşaltmak için neredeyse hiç bir şey yapmadım. Kişisel bir rehabilitasyon sürecinden geçtim. Tabii ki eşimle, çocuklarımla hiç olmadığımiz kadar birlikte olduk, seyahat ettik, kaliteli zaman geçirdik. Bunlar benim çok özlediğim seylerdi. Zaten yakınlarım bilir; normalde günde ardı ardına 4-5 futbol maçı izleyen, buna rağmen futbola doymayan birisi olarak, özellikle ilk günlerde futboldan da tamamen kendimi soyutladım. Zihnimi bir şekilde boşaltmam ve aslına bakarsanız futbolu özlemem gerekiyordu.

SiHiRLi YUVARLAK

- Peki futbolu özlediniz mi?
- Çok özledim tabii ki. Bizim dünyamız bu sihirli yuvarlağın, futbol topunun etrafında dönüyor. İşimiz, mesleğimiz, hobi, ekmeğimiz herseyimiz bu top. O yüzden özlem duymak kaçınılmazdi. Ama söylediğim gibi bu araya ihtiyacım vardı. Hepimize çok iyi geldi. Belli bir süre sonra zaten sürekli kontak halinde olduğum ekibimle yeniden oturduk, konuştuk. Artık yavaş yavaş futbola dönme zamanı geldiği konusunda hem fikir olduk. Yeniden futbol üzerine düşünmeye, calışmaya başladık.

Ara iyi geldi

- Verdiğimiz ara iyi geldi. Belli bir süre sonra zaten sürekli kontak halinde olduğum ekibimle yeniden oturduk, konuştuk. Artık yavaş yavaş futbola dönme zamanı geldiği konusunda hem fikir olduk.

F.Bahçe’den sonra hiçbir teklife sıcak bakamadım

- Bu dönemde size gelen teklifler olduğunu duyduk.
- Evet, Fenerbahçe’den sonra çok sayıda teklif oldu. Yurt içi ve dışından ciddi şekilde ilgilenen kulüpler oldu. Onlarla birlikte çalışmamız için ciddi çaba sarfedenler oldu. Ama yoğun Fenerbahçe deneyiminin hemen ardından hiç birisine sıcak bakmadım. Söylediğim gibi belli bir zaman geçmesi gerekiyordu. En az 1 yıl hiç calışmayacağımı söyledim ilgilenenlere. Ama artık çalısma arkadaslarımla birlikte yavaş yavaş futbola ısınma sürecimiz başladı.

FARKLI BİR TECRÜBE

- Bu hafta ile birlikte görüşlerinizi Hürriyet okuyuculariyla paylaşacaksiniz. Bu geçiş döneminde sizin için de farklı bir tecrübe olacak.
- Öncelikle şunu söyleyeyim; kuşkusuz çok saygı duyduğum bir meslek dalı olmakla beraber, kariyerimin bu noktasında açıkçası kendim için düşündüğüm bir iş değildi bu. Ama kiramayacağım insanların çok ciddi teveccühü oldu. Epey düşündüm. Sonrasında da asıl mesleğime geri dönene kadar bu işin içinde yer almayı doğru buldum. Ama benim asıl isim teknik adamlık. Bir süre Hürriyet sayfalarına konuk olacağım.
Kendi penceremden futbola, futbolun bugününe, geleceğine bakış açımi insanlara aktarabilme fırsatı bulacağım. Bu süre zarfında ne kadar insana dokunabilirsem, bir nebze de olsa futbolu doğru okumalarına katkıda bulunabilirsem, “bir de buradan bakin” diyebilirsem o ölçüde mutlu olacağım.

KOCAMAN ADAM, AYKUT KOCAMAN’IN iLK YAZISI PAZARTESİ GÜNÜ HÜRRİYET’TE...