Krediye ertleme talebi

Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilen kongrede üyelerin görüşlerini açıkladığı bölüme geçilirken, bu bölümde söz alan isimlerden eski başkan adayı Adnan Öztürk, özellikle verilen teminatların yüksekliğinden yakınırken, mevcut ekonomik durumun da en önemli sorun olduğunu vurguladı.

Yapılan çalışmayla minimum 160, maksimum da 190 milyon dolar kredi kullanılmasının planlandığını aktaran Öztürk, şunları söyledi: “Bana göre gerekli operasyonlar için 120 milyon dolar yeterli. Ama bu anlaşmayla bize kredi bulması için Goldman Sachs'a 2,5 milyon dolar komisyonu peşin ödeyip, yeni yapılan stadın gelirlerini teminat gösterip, üstüne de VIP koltuk ve locaların satışını yüzde 8 komisyon ile bir İngiliz firmasına verilmesi isteniyor. Bunları sağladıktan sonra Galatasaray için kredi aramaya çıkacaklar. Ayrıca bugünkü ekonomik şartlar içinde hangi banka bu rakamı kredi olarak verecek, bilemiyorum. Doğru zamanda, doğru rakamlarla, doğru söylem ve yaklaşımla bu genel kurulun önüne gelirseniz, emin olun gerekli her türlü yetkili alırsınız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

Anlaşmayla ilgili en sert ifadeleri kullanan üye Fırat Irmak ise 25 yıl bankacılık yapmış biri olarak protokolü “bir manda anlaşması”, krediyi de “intihar” olarak nitelendirerek, “Bana göre iki sene içinde bu kredi anlaşması patlar ve Galatasaray batar” dedi.

KOZAK: “EN AZINDAN ERTELEME ŞART”

Kredi anlaşmasıyla ilgili Divan Kurulu tarafından hazırlanan komisyonun başkanlığını da yapan Hayrettin Kozak, komisyon üyesi değil de genel kurul üyesi olarak yaptığını söylediği açıklamasında, ertelemeye gidilmesini istedi.

Anlaşmaya baktığında, daha önce AIG firması ile yapılan hisse satışı anlaşmasıyla ilgili kulüp üyesi Hayri Domaniç'in hazırladığı rapordaki, “Bu anlaşma tamamen bir Sevr Anlaşması'dır” ifadesini hatırladığını aktaran Kozak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Verilen teminatlar bunu gösteriyor. Goldman Sachs gibi dünyanın en önemli aracı kuruluşlarından biriyle mutabakata giriyorsak, Allah önce yönetimimizin, sonra da Galatasaray camiasının yardımcısı olsun. Katı şartlar her zaman anlaşmalarda olur, ancak bu defa tarihimizde görmediğimiz bir miktarla karşı karşıyayız. Rakam 160 ila 190 milyon dolar arası. İlk 4 yıldaki maliyeti 132 milyon dolardır. Verelim demek kolay ama derinine inerek yapmak mecburiyetindeyiz. Bu kredi çalışmasında en azından erteleme şart. Kur riski olmazsa olmaz bir risktir. Hiç şakası yok.”

Üyelerden Sedat Doğan ise ödemede yaşanılacak sıkıntılarda ne gibi yaptırımlarla karşılaşılabileceğinin yeterince açıklanmadığını ifade ederken, yönetime bu yetkinin bazı sınırlamalarla verilebileceği önerisinde bulundu.

KIRAÇ: “YÖNETİME GÜVENELİM”

Galatasaray camiasının önde gelen isimleri arasında kabul edilen Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, yönetim kuruluna güvenilmesi gerektiğini savundu.

İnan Kıraç, görev süresi 2 yıl olan yönetimin hiçbir şeye karışmadan zamanını geçirebileceğini, ancak zaman kaybettikçe ve konu çözülmedikçe içeri giren virüsün Galatasaray'ı yok edeceğini savunarak, “Bakacağız ki Galatasaray yok. Çok doğru bir teşhis koymak ve birilerine güvenmek mecburiyetindeyiz. Bu ekonomik dönemin bizim için şans olduğunu düşünüyorum. Bu kriz anında oynayan rakamları gördük. Bugün birleşme maliyeti 40 milyon dolarlar civarında. Yönetim kuruluna güvenerek gelin bu yetkiyi verelim” şeklinde konuştu.

Galatasaray'ın ve şirketlerinin çok ciddi bir kriz içinde olduğunu anlatan Taner Aşkın da acil çözüm üretilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu kriz, dünyanın yaşamakta olduğu krizden çok daha önemli ve dibe vurmuş bir krizdir. Bunun kabul ederek ne yapabileceğimizi konuşmamız gerekiyor. El birliğiyle, sırt sırta bu mücadeleyi vermeliyiz. Bu iş yönetimin de tek başına yapacağı bir iş değil. Korkunun ecele faydası yok. Galatasaray buralarda. Arkadaşlarımıza güveneceğiz ve onları destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Aşkın, daha önce Sedat Doğan'ın yaptığı bazı sınırlandırmalarla yetki verilmesi teklifini desteklediğini belirtti.