Voleybol sporunun değeri arttı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2012 15:51
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, gösterilen ilginin voleybol sporunun değerini artırdığını söyledi.
Karabıyık, yapımı süren Cengiz Göllü Voleybol Salonu'nun durumunu görmek için Bursa'ya gittiği sırada İnegöl'e uğradı. İlçedeki spor salonlarını inceleyen Karabıyık, yaptığı açıklamada, voleybolda genç, büyük ve yıldız kızlar takımlarının elde ettiği başarıların kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Yıldız kızların Avrupa ve dünya şampiyonu olduğunu, genç kızların Avrupa şampiyonluğunu kazandığına işaret eden Karabıyık, “Büyük kızlarımız Avrupa 3'üncüsü oldu. Olimpiyatlara 52 yıl sonra gitme hakkını elde ettik. Büyük erkeklerimiz bu yıl Avrupa Ligi 2'ncisi oldu. Genç erkeklerimiz Avrupa 4'üncülüğünü kazandı. Bunların hepsi bizi mutlu etti” dedi.
Karabıyık, gösterilen ilginin voleybol sporunun değerini arttırdığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Başarı geldiği zaman medya ilgi gösteriyor. Medya ilgi gösterdiği zaman kamuoyu bilgi sahibi oluyor. Kamuoyunun bilgi sahibi olması, ilgilenmesi o branşlara yönelen çocukların sayısını arttırıyor. Sayı artınca doğal olarak daha geniş bir kitleden daha çok performans sporcusu yetişiyor. Bunların hepsi bir birini etkiliyor. Ayrıca kamuoyunun ve medyanın ilgisi branşın değerini artırıyor. Değer artınca sponsorlar ilgi gösteriyor. Sponsor ilgi gösterince, doğal olarak maddi anlamda da destek gelmiş oluyor. Sonuçta büyüme bu şekilde meydana geliyor.”
Erol Ünal Karabıyık, İnegöl'de bulunan spor salonlarının yeterli olup olmadığı şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
“İnegöl'de salonlar gayet güzel, ama ben hala eskide kalmışım. İnegöl'ün nüfusunu 100 bin sanıyordum ama 200 bin olmuş. İnegöl için 4 salon iyi diyorduk ama şimdi 4 salon yetersiz diyorum. Eğer biz olimpiyatlarda, dünya şampiyonalarında, Avrupa şampiyonalarında mücadele ettiğimiz takımlarla 'niye başa baş mücadele edemiyoruz' diye sorarsak kendimize, orada bizden fazla olanı düşünmemiz lazım. Tesis bunlardan birisi. Sporcu alt yapısı ikincisi. Türkiye'nin 800 bin faal sporcusu var. Türkiye kadar spor çağında nüfusu olan ülkelerin 20, 25 milyon faal sporcusu var. Bizde varsa yoksa bütün herkes okula ve dershaneye yönlendiriliyor. Orada ilgisine, yeteneğine göre her tarafa yönlendiriliyor, sanata, spora, eğitime.”
Yıldız kızların Avrupa ve dünya şampiyonu olduğunu, genç kızların Avrupa şampiyonluğunu kazandığına işaret eden Karabıyık, “Büyük kızlarımız Avrupa 3'üncüsü oldu. Olimpiyatlara 52 yıl sonra gitme hakkını elde ettik. Büyük erkeklerimiz bu yıl Avrupa Ligi 2'ncisi oldu. Genç erkeklerimiz Avrupa 4'üncülüğünü kazandı. Bunların hepsi bizi mutlu etti” dedi.
Karabıyık, gösterilen ilginin voleybol sporunun değerini arttırdığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Başarı geldiği zaman medya ilgi gösteriyor. Medya ilgi gösterdiği zaman kamuoyu bilgi sahibi oluyor. Kamuoyunun bilgi sahibi olması, ilgilenmesi o branşlara yönelen çocukların sayısını arttırıyor. Sayı artınca doğal olarak daha geniş bir kitleden daha çok performans sporcusu yetişiyor. Bunların hepsi bir birini etkiliyor. Ayrıca kamuoyunun ve medyanın ilgisi branşın değerini artırıyor. Değer artınca sponsorlar ilgi gösteriyor. Sponsor ilgi gösterince, doğal olarak maddi anlamda da destek gelmiş oluyor. Sonuçta büyüme bu şekilde meydana geliyor.”
Erol Ünal Karabıyık, İnegöl'de bulunan spor salonlarının yeterli olup olmadığı şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
“İnegöl'de salonlar gayet güzel, ama ben hala eskide kalmışım. İnegöl'ün nüfusunu 100 bin sanıyordum ama 200 bin olmuş. İnegöl için 4 salon iyi diyorduk ama şimdi 4 salon yetersiz diyorum. Eğer biz olimpiyatlarda, dünya şampiyonalarında, Avrupa şampiyonalarında mücadele ettiğimiz takımlarla 'niye başa baş mücadele edemiyoruz' diye sorarsak kendimize, orada bizden fazla olanı düşünmemiz lazım. Tesis bunlardan birisi. Sporcu alt yapısı ikincisi. Türkiye'nin 800 bin faal sporcusu var. Türkiye kadar spor çağında nüfusu olan ülkelerin 20, 25 milyon faal sporcusu var. Bizde varsa yoksa bütün herkes okula ve dershaneye yönlendiriliyor. Orada ilgisine, yeteneğine göre her tarafa yönlendiriliyor, sanata, spora, eğitime.”