Efes Pilsen Rakocevic konusunda beni çok şaşırttı

C:   Transfer döneminde Rakoceviç’i transfer ettiğimiz gün çok büyük bir iş yapmıştık. Önceki dönemin Avrupa sayı kralıydı. Onu gelmeye ikna etmek için çok uğraştım. Benim Efes’in başında olmam çok etkiliydi. Bireysel olarakta onla çok görüştüm. Ben şunu biliyordum ki büyük ve sorunlu bir oyuncu almıştım ve riski çok fazlaydı. Türkiye için Rakoceviç çok büyük bir transferdi. Rakoceviç çok sorunlu bir oyuncu. Ama ben bu takıma inandığım için bu sorumluluğu aldım. Onu takıma monte edebilirsem, bu takıma Final Four oynatabilirim diye düşündüm. Onun o sorunsal boyutu, takım boyutunun üzerine çıktı ve o zamandan sonra Rakoceviç’i gönderelim dedim. Takım Rakoceviç’i içine kabul etmedi. Onun oyun tarzı takımın tek lideri olmaktı. Ama onun performansı da buna müsaade etmiyordu. O zamanda benim antrenör olarak bir çözüm bulmam gerekiyordu. Ya Rakoceviç’i tercih edip diğerlerini bir kenara itecektim, ya da onu takımın oyun anlayışına monte edecektim. Ben bunu yapmaya çalıştım, o monte olmayınca sorunlar başladı. Bu sefer ikili sorunlar yaşadık. Bu böyledir. Oyuncu mutsuz olduğu, tercih edilmediği zaman hocayla sorunlar başlar. Ben Rakoceviç’i transfer ettiğim zaman aynı mevkii de Charles Smith vardı. Rakoceviç’i ilk 5’in adamı, Smith’i 6'ncı adam yapacaktım. Ama Smith o kadar iyi oynadı ki, Rakoceviç 6'ncı oyuncu konumuna düştü. Bunu kabullenmeyince sorunlar başladı ve bunlar olunca takıma faydalı olmayacağını düşündüm. Patron da haklı olarak ''Sen almak istedin, şimdi de göndermek istiyorsun'' dedi. Ama maalesef sporda var böyle durumlar. Galatasaray’da Elano, Fenerbahçe’de Güiza gibi örnekleri var…Efes yönetimi sezonun bitiminde benim beklemediğim bir yol izledi, o beni şaşırttı. Benim ayrılmam tabii ki doğaldır. Ama Rakoceviç ile takımın yaşadığı bu kadar sorunu görmelerine rağmen devam etmeleri beni çok şaşırttı. Belki sorunun benden kaynaklandığını düşündüler. Ama sorun takımla Rakoceviç’in arasında yaşandı.