Hakyemez: Takımlarda siyasi ortam yaratılıyor

Güncelleme Tarihi:

Hakyemez: Takımlarda siyasi ortam yaratılıyor
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 18, 2009 00:00

Basketbola yıllarını vermiş bir basketbol üstadı olan Doğan Hakyemez, Türkiye Basketbol Federasyonu'ndaki yeni görevine başladıktan sonra ilk kez hurriyet.com.tr'ye konuştu.

Haberin Devamı

Kerem Gönlüm: Basketbolun bana ihtiyacı var

Ayrıldığı takımlarda siyasi ortamlar oluşturulduğunu söyleyen Hakyemez, yasaklı madde kullandığı için milli takım kadrosundan çıkarılan Kerem Gönlüm için "Kendi bilinci ile böyle bir şey yapması kesinlikle mümkün değildir. Bunu ona vermişler" dedi.

Ä°ÅŸte DoÄŸan Hakyemez ile gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz röportajın detayı:Â

- Kerem Gönlüm konusunda son gelişmeleri sizden öğrenebilir miyiz?

 

Kerem benim menajerlik zamanımdan beri tanıdığım iyi bir çocuktur. Çok karakterli bir sporcudur. Kendi bilinci ile böyle bir şey yapması kesinlikle mümkün değildir. Bunu ona vermişler. Tabi herkesin sorusu Kerem bunu nasıl aldı? Bunu Efes Pilsen Kulübünün doktoru, masörü ve fizyoterapistine soracaksınız.. Bu çaymış, falanmış filanmış... Bunlar cahil bir insanın vereceği cevaplardır. Çünkü normal Cathene  WADA’nın listesine girmiş yasaklı bir maddedir. Senin bağlı olduğun WADA’da bu madde yasaklıysa ve sen bu maddeyi kullanıyorsan ceza alırsın. Çok ince bir iş… Kulüp yöneticilerinin,sporcuların, masörlerin, doktorların bu konuda çok ama çok dikkatli olması gerekir… Efes Pilsen’in önünde bir Ermal örneği olduğundan daha dikkatli olması gerekirdi.. İnşallah Kerem az ceza alır ve 2010’da oynar.

 

Haberin Devamı

- TBF’ye dönme kararınızın sebebi nedir?

Federasyona dönme kararım yoktu ama maalesef Antalya’yı başarılı bir konuma getirdikten sonra ve şampiyonluğa oynatma şansı varken değişen bir siyasi ortamın sonucu ortaya çıkan bir durum. Bütçeyi daraltmak, hedefleri küçültmek, spordan anlamamak benim ayrılmama neden oldu. Daha sonra hangi işte basketbola daha faydalı olabilirim diye düşündüm ve federasyona dönmeye  karar verdim. Benim bir yere gidip geri dönmem benden kaynaklanmıyor.  başarılı oluyorum. Ya bu başarıda kendileri daha fazla pay sahibi olmak için benden ayrılıyorlar. Ya da siyasi ortamlar dolayısıyla benim hedeflerim dışında bir yönetim tarzı benimsiyorlar. Şu anda olduğum bölümü çağdaş düzeye çıkartmak istiyorum

- Federasyonda tam olarak göreviniz nedir?

Medya ve Tesisler Direktörü’yüm… Çıkarılan dergiler ve siteler, ayrıca yapılan tesislerin tümü ile ilgileniyorum.

- Daha önce sizinle yapılan bir röportajda Orhun Ene’ye kırgın olduğunuzu söylemiştiniz. Bu kırgınlık hala devam ediyor mu?

- Evet devam ediyor. Daha konuşmadım. Konuştuğumuzda kendince sebeplerini söyler ama bir sorun olmaz.

- Yıllarını basketbola vermiş biri olarak fazla göz önüne çıkmıyorsunuz? Bunun nedeni nedir?

Fazla kamera önüne çıkmak insanı yıpratır. Çok iş yaptım. Ben bakıyorum menajer olarak gördüğüm kişiler kalıcı eserler bırakmıyor. Şampiyonluk kalıcı bir eser değildir. Önemli olan kalıcı bir tesisi yapmak ve bütçeyi azaltmak. Benim yaşattığım şampiyonluklara bakarasınız ne kadar dar bütçe ile kazanılmış olduğunu görürsünüz.

- Son yıllarda basketbol hakemleri futbol hakemleri kadar eleştiri alıyor. Siz hakemlerimizin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben 1992 yılından sonra yani Turgay Demirel Federasyonundan sonra hakem müessesinde büyük bir gelişme gördüm. Hakemler daha sessiz olarak bir yerlere getirdi. Bir hakemin bu takım kazanacak veya şampiyon olacak şeklinde idare ettiğini sanmıyorum. Kararlarını verirken çok dikkat etmeliler. Son Fenerbahçe Ülker – Efes Pilsen serisinde Fatih Söylemezoğlu’nun verdiği bir karardan bahsediyorum. Bu kararı verirken net vereceksin. İtirazlara sebebiyet vermeyeceksin. Karar sonrasında masaya bakıp sonra dönüp sportmenlik dışı vermeyeceksin. Bu bir kaos yarattı. Ve sonunda da büyük hadiselere neden oldu. Dürüst ve doğru bir hakem ama kararı yanlıştı. Ben olsam biraz daha bekleyip top oyuna girdikten sonra o faulü çalardım. Bir kere o kuralın uygulanması yanlış. Eğer o kararı verdiyse bunu maç sonrası raporuna kesinlikle yazmalıydı. Bu da benim kafamda kalan bir soru işareti.

- Türk takımlarının Avrupa’daki gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk takımlarının Avrupa’da başarılı olmak için izledikleri strateji yanlış. Başarının kriteri şampiyonluk. Bunu yapmak için de bir takımın bütçesinin iyi olması ve kurduğu takımın birkaç sene koruması gerekir. Ancak Koraç Kupası’ndan sonra Efes büyük hatalar içinde. En sonunda da ilk 16’ya da kalamamaya başladı. Şu andaki Efes ise doğru bir kararla takımı fazla bozmadan 2 oyuncu alarak takımını tamamen oturttu.

- Turgay Demirel ve yönetimi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Turgay Demirel çok dürüst, çok iyi yönetici, iyi çalışan, basketbolu 1992’den bu yana devamlı yükselten, çok önemli organizasyonları Türkiye’ye getiren bir isim. 2010 Dünya Kupası, Türkiye’den alınmamışsa onun FIBA’daki ağırlığından dolayıdır. Tahmin ediyorum 2010’da FIBA Avrupa Başkanı olacak. Kendisini çok takdir ediyorum. Dışardan bakıldığından çok tenkit edilen bir kişidir. Suratının asık olması sevimsiz gösterilmeye çalışılıyor. Bu büyük bir hata.

- Sizce Beko Basketbol Ligi’nde bu sezon şampiyonluğa en yakın takım hangisi?

Geçen seneye nazaran çok çekişmeli olmayacak. 8. ile 2. arasında büyük bir fark yoktu. Bu sene Efes ve Fenerbahçe ayrılırlar. Sonrasında Telekom, Banvit, Kepez, Galatasaray ve Beşiktaş bir grup oluşturur. Geri kalanlar da düşmemek için oynarlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!