GeriSeyahat Spor yaparken kolunuzdaki asistan
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Spor yaparken kolunuzdaki asistan

Spor yaparken kolunuzdaki asistan

Outdoor, diğer adıyla açıkhava sporlarını hem rahat hem de güvenli yapabilmek için bazı aksesuvarlara ihtiyaç duyuluyor. Bunlardan biri de, sıradan saatlere göre çok daha fazla fonksiyona sahip olan saatler. Küçük birer bilgisayarı andırıyorlar. Zamanın dışında, bulunduğunuz yüksekliği, basıncı, haritadaki konumunuzu ekranına yansıtırken, nabzınızı bile ölçebiliyorlar.

Dağcılık, trekking, dalış, yelken, bisiklet... Hepsi meşakkatli, dikkat gerektiren sporlar. En ufak bir hatada bile pek çok olumsuzlukla karşılaşmak mümkün. Riski en aza indirmek için dikkatli davranmanın dışında doğru ekipmanı seçmek çok önemli. Ayakkabıdan eldivene, gözlükten ipe kadar her şey kaliteli ve kullanışlı olmalı. Hiçbiri sizi yarı yolda bırakmamalı. Bunlar arasında belki de en dikkatli seçilmesi gerekense, yol boyunca en büyük asistanınız olacak olan outdoor saatler. Çünkü tüm hesaplamaları doğu yapmanız şart. Aksi takdirde yolunuzu kaybedeblir, yüksek basınca maruz kalabilir ya da nabzınızı doğru sayamayabilirsiniz.

İHTİYACA GÖRE ÜRÜN SEÇENEĞİ

Outdoor saatler, günlük kullandığımız saatlerle kıyaslandığında adeta küçük birer bilgisayar. İçlerinde barometre, pusula, altimetre, nabız ölçer, termometre gibi pek çok özelliği barındırıyorlar. Bazı markalarda hepsi birarada, bazılarında ihtiyaca göre seçenek var. Örneğin sadece yelken ya da yatçılıkla uğraşanlar için altimetre yerine seyir zamanını gösterenler öneriliyor. Ya da sık sık koşanlar öncelikle nabız ölçen modelleri tercih ediyor. Polar ve Garmin markaları nabız sayan saatler üzerine uzmanlaşmış. Türkiye’deki outdoor mağazalarında pek çok model bulabiliyorsunuz. Saatin özellikleri genelde kadran kenarındaki dört düğmeyle işlevselleştiriliyor. Bazı modellerde her özellik için ayrı düğme var, bazıları aynı düğmeyle birkaçını birden yerine getiriyor.
Türkiye pazarında ürünleri bulunabilen markalar arasında Suunto, Luminox, Casio, Polar, Garmin, Ciclo var. Türk üretici yok. Hepsi yurtdışından ithal ediliyor. Önemli olan fonksiyon olduğundan çoğu uniseks. Yani kadına ve erkeğe ayrı üretim yapılmıyor. Renkleri de genellikle gri ya da siyah.  Fiyatları özellikleri, kalitesi ve markasına göre 300 ila 2 bin lira arasında değişiyor. Bozulması durumunda pek çok marka, tamiri üretildiği ülkede gerçekleştirtiyor. Bunun dışında saat kayışı, pil gibi yedek parçalarını satın aldığınız mağazada bulmanız mümkün.

Suunto Core Extreme

° ALTİMETRE c VAR
° BAROMETRE VAR
° PUSULA VAR
° KRONOMETRE VAR
° EK ÖZELLİK IŞIKLANDIRMA
° FİYAT  770 TL


Polar Axn 300

° ALTİMETRE VAR
° BAROMETRE VAR
° PUSULA VAR
° KRONOMETRE VAR
° EK ÖZELLİK NABIZ ÖLÇÜMÜ
° FİYAT  450 TL.


Casio Prg 240D

° ALTİMETRE VAR
° BAROMETRE VAR
° PUSULA VAR
° KRONOMETRE VAR
° EK ÖZELLİK AYDINLATMA
° FİYAT  600 TL.

Ciclo Sport XC 4

° ALTİMETRE VAR
° BAROMETRE VAR
° PUSULA VAR
° KRONOMETRE VAR
° EK ÖZELLİK NABIZ ÖLÇÜMÜ
° FİYAT  420 TL.

UZMAN GÖZÜYLE

İhtiyacım olan dijital bir antrenör / Direnç Azaz
Jeoloji Yük.Müh., sporcu

Spor salonlarında koşu bandı, bisiklet gibi araçlar ile ölçülebilir ve takip edilebilir fitness yapabiliyoruz. Aynısını doğada yapmak istediğimizde; kronometreli, nabız ölçerli saatler ile bir pedometreye (adım ölçer) ihtiyacımız oluyor.
Doğaya kaçış başladı mı bir kere, sınır yok. Ne karada ne de denizde... Ölçüm işi de inişleri çıkışları ile bir o kadar karmaşık hale geliyor.
Bu işi bir yere kadar akıllı telefonlar yardımıyla halletmek mümkün. Yerleşik GPS’leri ile ölçümleri kaydedip, yaptığınız spor türünü ve buna göre harcadığınız enerji miktarını, izlediğiniz rotayı, antrenman geçmişinizi saklayarak dilediğinizde internet ortamında verilerinizi paylaşmaya koyuyorlar. Ancak, telefonun sağlamlığı, suya, toza ve en önemlisi tere dayanıklılığı yapacağınız spora engel olabiliyor.
O yüzden ister profesyonel bir sporcu olun, ister benim gibi zaman zaman doğa sporları yapan biri; ölçme işini profesyonel bir saat markasına bırakın. Piyasada birçok marka olsa da GPS deyince akla ilk gelen Garmin. Havacılık, denizcilik ve karadaki üstünlüğünü ve ürün yelpazesinin çeşitliliğini sportif kullanım alanında da sürdürüyor.
Benim güvenerek tercih ettiğim bir marka. Öne çıkan modellerine ve yaptıkları işlere bir göz atalım:
Eğer yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan bir triatlona katılmaksa amacınız; size gereken sudan korkmayan GPS’li antrenman cihazı Forerunner 310XT. 50 metreye kadar sualtı dayanımı ve 20 saate kadar batarya süresi ile öne çıkıyor.
Yok, ben triatlon yapmayacağım diyorsanız, benim tercihim olan bu model deniz ve göl faaliyetlerinde ve bitmek bilmeyen yağmurda size antrenörlük yapar. Önemli bir özelliği de yüzme sırasındaki hareketler nedeniyle 310XT’nin GPS’inin karada olduğu gibi çalışmaması. Bu durumda cihazı yüzme moduna alarak Start ile başlamak gerekiyor. Yüzme bittiğinde Lap tuşuna basıyorsunuz, o ana kadar yapmış olduğumuz mesafeyi, başlama ve bitiş konumlarından hesaplayarak gösteriyor. Ayrıca ortalama yüzme hızını da veriyor.
Yüzmeden bisiklete geçtiğinizde, kolayca ayrılan gövdeyi bisikletinizdeki aparatına takabiliyorsunuz. Saat tüm etabı kaydediyor ve tamamladığınızda başlangıçtan bitişe performansınızı analiz ediyor. Ağırlığınızı, vücut yağınızı ve su miktarınızı ayrıca 6 ölçümü daha izleyerek sağlığınızı da kontrol altında tutuyor.

SANAL PARTNERİ VAR

Forerunner 410’un en çarpıcı özelliği, sanal partner olarak tanımlanan size özel antrenöre sahip olması. Hedeflediğiniz adım sayısının anlık adım sayınıza oranını hesaplar, daha önce yarıştığınız ya da antrenman yaptığınız parkurdaki kayıtlarınızla karşılaştırma  yaparak size tempo verir. Yeni patikalar keşfetmek istediğinizde ise temel navigasyon özelliği size başlangıç noktasına gideceğiniz bir ok görüntüsü ve kalan mesafe ile yardımcı olur.
GPS özelliği olmayan Forerunner 60, seçtiğim ürünler arasında en ekonomik seçenek. Erkek ve kadınlar için farklı boyut ve renk seçenekleri ile sunulan bu model 12 ay ile en uzun pil süresine sahip.
Dakota serisinin 10 modeli, tam bir el GPS’i. Dağlarda, nehirlerde ya da şehrin kıvrımlı sokaklarında sizi hedefinize ulaştırıyor.
İnce bileklik üzerine bağlı Foretrex 401, her iki elinize de ihtiyaç duyduğunuz etkinliklerin vazgeçilmezi. Yürüyüşçülerin, kampçıların ve kayakçıların hafif GPS tercihi. Foretrex 401 geçtiğiniz yolu, patikayı küçük noktalar halinde ekranda gösterebilir. Aynı yoldan sizi geri getirebilir ki bu artık kaybolmayacaksınız demektir. Kablosuz olarak kalp ritminizi ve uygun aparatıyla bağladığınız bisikletinizde pedal devrinizi gösterebilir.


AMATÖR GÖZÜYLE

Yaktığım kaloriyi de ölçse hiç fena olmaz / Banu Tuna

 

Televizyonlarda yayınlanan bir bireysel emeklilik reklamı var. Hani 30’undan sonra yelkene başlayıp suya düşen, dans kursuna gidip yere kapaklanan insanlara bakıp gülüyoruz. İşte ben onlardan biriyim.
Geçen yazdan beri, yıllardır listede olup yapılmayan işleri halletmeye adadım kendimi. Bu kış ilk kayak dersi alındı, geçen yaz ilk keşif dalışı yapıldı, bu yaz yelken kursuna yazılındı. Ağustos’ta Doğu Karadeniz yaylalarına çıkmak hep ertelenen bir heves; listeden silinmeyi bekliyor. Bu arada kendimi bildim bileli bisiklete binerim, gideceğim yerlere yürümeyi ya da koşmayı severim.  Bir başka kişisel bilgi: Bir işe motive olmak için dıştan içe metodunu kullanmam gerekiyor. Yani önce görüntü halledilecek, tüm ekipman elde edilecek, sonra eyleme geçilecek. Örneğin kayak dersi almadan önce kayak alışverişine çıkmak gerekiyor.
Söylemek lazım ki, bu kötü bir alışkanlık. Bir defa başladığınız işi devam ettirip ettirmeyeceğiniz belli değil. İkincisi ihtiyaçları bilmeden yapılan alışveriş sokağa atılan para anlamına geliyor. Dolayısıyla yaptığımı kimseye tavsiye etmem. Gerekirse arkadaşlardan malzeme ödünç alınç ama emin olmadan alışverişe çıkmayın. Outdoor saati alışım, yaptıklarım içinde en masumu. Kabul etmem gerekir ki, son derece verimli kullanıyorum. Benim öyle dijital antrenöre filan ihtiyacım yoktu. Asıl gereken teknik destek ile sağlamlık. Su geçirmesin, teknede ve su altında işime yarayacak bir pusulası olsun. Termometresi de olsa fena olmaz. Performans ölçmek bakımından kronometre de önemli ama zaten hemen hepsinde istisnasız bu özellik var.
Gerçi yaza girerken hepimizin neden yürüyüş yaptığı ya da koştuğu belli. Amaç Cumhurbaşkanlığı Turu’na hazırlanmak değil, kilo vermek. Dolayısıyla nabzı ölçen ve hatta harcadığım kaloriyi hesaplayan bir saat hiç fena olmazdı.Önemli bir başka kriter daha var; fiyat. Saydığım sporların hiçbirinde profesyonel olacak değilim, dolayısıyla ev kirası kadar para vermeye niyetim yok. Ama tabii, birkaç kullanımda bozulacak kadar kalitesiz de olmamalı.
Son bir hatırlatma: Alışveriş için gittiğiniz mağazayı iyi seçmeniz gerekiyor. Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, satış yapan görevlilerin sattıkları ürün hakkında her zaman tatmin edici bilgisi olmuyor. Bu nedenle sadece outdoor ürünler satan, satıcıların da bu sporu yaptığı adresleri seçin. Yola çıkmadan evvel internetteki yorumları da okuyun. Gerçi iş outdoor olunca yerli kaynaktan çok yabancı kaynağa rastlıyorsunuz, o da ayrı bir konu.
Söylemeyi unuttum, ben alışverişten bir Polar AXN 300 alarak döndüm. Aynı sınıfta biraz daha ucuzları vardı ama bu kalori hesabı da yapıyor. Şimdilik bir
şikayetim yok.

 

NE ANLAMA GELİYOR

? Barometre: Atmosfer basıncını ölçüyor. Yelken, dalış ya dağcılıkla uğraşanlar mutlaka ihtiyaç duyacak.
? Altimetre: Deniz seviyesine göre bir yerin yüksekliğini ölçebilen özel bir barometre. Özellikle tırmanırken ne kadar yükseklikte olduğunuzu belirler. Hatta yanınızda pusula yoksa, bu yükseklik ölçüsünü kullanarak haritadaki yerinizi de saptayabilirsiniz.
? Termometre: Sıcaklığı ölçmeye yarayan termometre, her türlü doğa sporunda işinize yarayacak.
? Pusula: Yön gösteren, mevki bulmaya yarayan bir alet. Dağcılar, sivil havacılar, yelkenciler ve koşucular
tercih etmeli.

 

False