Sözlerini tuttular
Güncelleme Tarihi:
İstediğimiz gibi oynayamadığımız ilk yarıdan sonra ikinci yarı için sahaya çıkan basketbolcularımız, elleri kenetleyip saha ortasında toplandılar. Kaptan Orhun, hepsinden söz alıyordu, ‘‘Bu maçı kazanacağız’’... Ve hepsi öyle bir ikinci yarı oynadılar ki gerçekten görülmeye ve alkışlanmaya değerdi. İlk yarıda çemberin altına rahat soktuğumuz Becka'yı bu kez önce Hüseyin sonra Tamer'le etkisiz hale getirdik. Savunmadaki yardımlaşmamız üst düzeye çıktı. Bu savunma düzeninin oluşmasındaki en önemli etkenler ise Haluk ve ilk kez böylesine önemli bir maçta milli formayı giyen Orhan'dı...
İkinci yarıda görevini yapmayan hiç bir oyuncumuz yoktu ama bir Mirsad vardı ki alkışlamaktan ellerimiz patladı. Yüreğini ortaya koydu, savaştı, 30 sayı attı, 12 ribaund topladı ve hiç kuşkusuz baş mimarı oldu. Ancak bu arada Ufuk'u da unutmayalım. Ufuk klasını ve gücünü sahaya öyle bir yansıttı ki Çekler, onu bir türlü durduramadılar. Tamer savunmanın ortasını çok iyi kapatırken, genç Orhan hiç aksamadan ‘‘Ben bu takımın oyuncusuyum’’ dedi.
Kısacası Milli Takımımız, Opava'da ikinci yarıda ‘‘İşte Türk Milli Takımı'nın gücü bu’’ diyen bir oyun sergilerken, takımı mükemmel yöneten Erman Kunter'le birlikte Avrupa Şampiyonası finallerinin biletini de büyük ölçüde cebine koydu.