Söz sırası sizde Karşıyaka il olur mu?

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bir iddia ortaya attı, ortalık biraz karıştı. Yüksel, yaklaşan seçimler öncesinde hükümetin Karşıyaka’yı il yapacağını söyledi.
Bu iddiaya AK Parti’den jet yanıt geldi. İl Başkanı Ömer Cihat Akay, “Böyle bir niyet yok” dedi.
Ama bu söylenti bile benim mail kutumun dolmasına yetti.
Ben de bu tepkileri görünce “serbest kürsü” açtım.
İstedim ki; İzmirliler ne düşünüyor, Karşıyaka’da oturan bu fikre sıcak bakıyor mu, yoksa bütün bu konuşmalar bir seçim manevraları mı?
Sizlerden gelen tepkilere köşemde yer vereceğime söz verdim.
Bazılarını seçtim, elbette devam edeceğim.

- Karşıyaka’dan il olmaz, 35,5 iyidir. Burak Ö.
- Biz İzmirliyiz. Menemenlisiyle, Karşıyakalısıyla, Göztepelisiyle, Çiğlisiyle, Eşrefpaşasıyla, Bornovasıyla İzmirliyiz. Bölmeyiniz. Serap A.
- Tabii ki İzmir İzmir olmaktan çıkar, İzmir bu haliyle ve her şeyiyle bir bütündür. Karşıyaka’yı ayrı tutmadan... Yaren B.
- Bunu konuşmak bile anlamsız. Bunu konuşmanın, tartışmaya açmanın İzmirliye yararı yok. Cenk B.
- Kesinlikle istemem, Karşıyaka 35.5 olarak güzeldir. Işık E.
- Öncelikle İstanbul’dan kaç il çıkar diye sormak lazım. İstanbul’un üç ilçesi İzmir nüfusuna denk gelir. Önceliği İstanbul’a versinler.
- Karşıyaka adı üstünde karşısı... Kültür bir, zihniyet bir, hepimiz bu şehrin çocuklarıyız; bundan sonra şehir hatları vapuru yerine şehirlerarası vapur mu olacak? Feribotlar şehirlerarası tarifeyle mi gidip gelecekler? Burası İzmir canım kardeşim; karşısı bize, bizler karşıya bakarız. Ama birbirimize İzmirli olarak bakarız... Hasan P.
- Denizkuşu zaytung haberi olarak değerlendiriyorum. Elvan E.
- Karşıyaka İzmir’e aittir. Göçler beni korkutuyor. Tek korkum budur. Nalan A.
- Bu filmi daha önce de görmüştük. Tufan A.
- Eğer güzelim Karşıyakamın güzel insanını bu şekilde kandıracaklarını sanıyorlarsa aldanmışlar. Doğamıza aykırı... Monopoly oynadıklarını sanıyorlar zaten... Gülce E.
- Memleket bu durumdayken bir de İzmir’i bölme fikrini yorumlamayın bile... Ali İ.
- Seçim taktikleri istemiyoruz, İzmir’i bütün istiyoruz. Melih T.

Genel ruh hali böyle, yani İzmirliler bu fikre çok sıcak bakmıyorlar.
İzmir’e ne taraftan bakarsanız bakın... İster Kordon’dan Karşıyaka’ya bakın, ister Karşıyaka’dan Göztepe’ye, Güzelyalı’ya...
Devam edeceğim. Sizlerden gelen mesajlara yer vereceğim.
Hoşuma giden, mesajların çoğundaki mizah anlayışı, İzmirlilerin siyasete bile renkli bakmaları...

Arkadaş, sen heykelden ne istiyorsun
Selçuk Yaşar’ın heykeline zarar vermişler. Allah’tan düündüğümüz gibi çıkmadı. Karşıyaka Belediyesi heykeli korumaya almış. Yine de zarar verilmiş olması üzücü...
Ben Selçuk Yaşar’ın heykelinin dikileceğini öğrendiği günden bu yana nasıl bir heyecan içinde olduğunu çok iyi biliyorum. Selçuk Bey’in İzmir’e, Türk sanayisine, Karşıyaka’ya armağan ettiği çok şey oldu.
İlkler, en büyükler, en yeni başlangıçlar... Birçok şey Yaşar’ın girişimci ruhuyla hayatımıza girdi. Karşıyaka’nın ise Selçuk Yaşar’ın gönlünde ayrı bir yeri var. Buna isterseniz tutku diyelim. Tutkulu insanların nasıl olduğunu çok iyi bilirim. Selçuk Bey de onlardan biridir. Karşıyaka tutkusu da bambaşkadır, çok farklıdır. Böyle bir tören herkesin arzusuydu. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak bunu gerçekleştirdi, heykeli yaptırıp dikti. Selçuk Bey de çok mutlu oldu, çok gururlandı. Yurt dışına çıktığımda kentleri süsleyen heykellere hayranlıkla bakıyorum. O şehri çok daha anlamlı kılıyor. Elbette heykeli dikilmesi gereken çok insan vardır. Ama inanın İzmir için, Karşıyaka için Selçuk Yaşar da onlardan biridir. Daha fazlasını söyleyeceğim ama... Boşverin...
Eminim en kısa sürede tamir edilip yerine konacak.
Ama İzmir’de, Türkiye’nin sanatla iç içe olduğu bir kentte böyle saldırıları anlamakta da zorlanıyorum.

Bir Kordon akşamı sohbeti
Yine bir Kordon sohbetindeydik. Bu sefer masada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, milletvekili Alaattin Yüksel, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan vardı. Ahmet Hakan, fuar kapsamında yapılan İzmir Sanat’taki sohbetlere konuk oldu.
Öncesinde de bir-iki gün Çeşme, Alaçatı’da kaldı.
Ne mi konuştuk?
Emin olun konuşmaların tam ortasında siyaset yoktu. Daha çok İzmirli analazi yapıldı. Yani İzmir’i nasıl yorumlamak gerekir, İzmirlinin reflekslerini nasıl ölçümlemeli, İzmirli neden bazen çok farklı düşünür, İzmirli tercihlerini yaparken hangi parametreleri öne çıkarır?
Göçle de gelse, Anadolu’nun en ücra köşesinden de neden kısa bir süre sonra insanlar kendilerini İzmirli kabul etmeye başlar? İzmirli kentli üretmede neden bu kadar başarılı ve diğer kentlerde olmayan bir DNA yapısına sahip?
İzmirlinin kaygıları ne, özlemleri ne, beklentileri ne, istekleri ne?
Neyi feda ederler, neyi etmezler?
Bu genetik mirası, bu hayata bakış felsefesini, bu hareket etme gücünü ve kıskılanılan özgüveni neler besliyor?
Siyaset yoktu belki ama gece uzundu.
Bir Kordon akşamında şuna karar verdik.
Birçok tanımlama yapılabilir, birçok yorum eklenebilir, birçok şey söylenebilir.
Ama kim ne derse desin...
İzmirli bir demokrattır.
İzmirli bir yurtseverdir.
İzmirli bir dünya insanıdır.