Soydaşına İsrail kadar sahip çıkan ülke yok

Manhattan’ın merkezinde ara sokaklar metal parmaklıklarla daraltılmış, trafik yalnızca orta şeritten işliyor. Bu uygulamayı ilk defa görüyorum. Direklere, “Bugün park yapılmaz” kartonları iliştirilmiş. Köşe başındaki polise, “Bu hazırlık kime?” diyorum, yanıtı tek kelime: “Patrona.” Başkan Obama’nın New York’a geleceğini bildiğim için patronun kimliğini sormaya gerek yok.

Haberin Devamı

ABD Başkanı, Demokratik Parti’den. 2012 seçim kampanyasına para toplamak için New York’a geliyor. Seçim yarışında kendisi de var. Obama az sayıda davetlilerin yemeklerine katılacak. Katılımcı sayısı az ama kişi başına tabanda 10 binden tavanda 30 bin dolara çıkıyor bağış miktarı. Obama’nın rakibi henüz belli değil ama dışardan güçlü bir ses Başkan’ı dolaylı yoldan uyarıyor: “Seçimi kazanmak istiyorsan Pollard’ı unutma.”

Uyarı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan Amerika’da yahudi lobisi kanalıyla Obama’yı hedefliyor. 

Yuvarlak yüzlü, top sakallı bu adamı ekranlarda ne zaman görsem güleceğim geliyor. Pollard casus ama filmlerdeki casuslara hiç benzemiyor. Özellikle James Bond’a. Oysa ABD Deniz Kuvvetleri entelijans analizcisi Jonathan Pollard tehlikeli bir adam. İsrail’e ABD devlet sırlarını aktardığı için müebbed hapse mahkum oldu, 26 yıldır cezaevinde.

Haberin Devamı

Soydaşlarına İsrail kadar sahip çıkan az ülke var dünyada. Pollard’ın macerası dar bütçeli casus filmleri gibi. Amerika doğumlu, Yahudi kökenli Pollard ilk sorgusunda evine telefon açtığında eşi Ann’e, “Kaktüs” diye seslendi. Bu dikenli bitki, ikisi arasında, “Durum kötü” anlamına geliyormuş.

Evinde saklı bavulda devlet sırrı kapsamına giren belgeler çıktı. Pollard ısrarla casusluk yapmadığını söyledi. FBI, analizcinin İsrail hesabına çalıştığını açıkladı. Sıkı soruşturmaya dayanamayan Pollard, İsrail Büyükelçiliği’nde görevli Sella’ya ABD’nin müttefikleri, Orta Doğu’da Arap ülkeleri ve Filistin’in savunma plan ve haritalarını, bölgedeki CIA ajanlarının listesini verdiğini itiraf etti.

ABD başkanlarının her fırsatta “Amerika’nın en güvenli dostu” diye nitelediği İsrail’in devlet casusluğu bir süre unutturulmaya çalışıldı. FBI ve CIA, aracı casus Sella’yı sorgulamak isteğine İsrail yanaşmadığı gibi bir askeri üssün komutanlığına tayin ettiler. ABD Kongresi yardım kesme tehdidinde bulununca İsrail, Sella’nın sorgulanmasına rıza gösterdi. Pollard müebbed hapse mahkum olması üzerine İsrail Amerikalı casusa İsrail vatandaşlığı verdi. Kocasıyla katıldığı davada 5 yıla mahkum olan Ann Pollard, “Hiç pişman değiliz” diye hakime kafa tuttu.

Haberin Devamı

Clinton döneminde Yahudi lobisi “Pollard’a Af” kampanyası başlattı. Başbakan İzak Rabin, Clinton’ı af için zorladı. CIA Direktörü George Tenet, “En yakın müttefikimiz bize yönelik casusluğa yeşil ışık yaktı. Pollard’ın elinden bir milyona yakın çok gizli belge geçti. Kimliğinin açıklanmasıyla CIA ajanları öldürüldü. Pollard’ı affederseniz istifa ederim” diye ultimatom verince Clinton geri adım attı. Pollard’ın eşi Ann hasta raporuyla 1.5 yıl sonra serbest bırakıldıktan sonra boşandılar. Çifte vatandaşlı casus cezaevinde tekrar evlendi. Başkan George W. Bush iktidarında Yahudi lobisinin af kampanyası son merci olan yüksek mahkemeden döndü.

Başbakan Netanyahu 2002’de Pollard’ı cezaevinde görmeye gitti. Netanyahu, Washington’u her ziyaretinde ABD-İsrail dostluğundan söz ederek, “Pollard 26 yıldır içerde, bırakın artık” diye bastırıyor. ABD, eski bakanlar, generaller, casus örgütleri direktörleri ‘af’ konusunda ikiye bölünmüş durumda. İsrail, Amerikan casusunun özgürlüğe kavuşması için çok şey yapmaya hazır. Netanyahu’nun yeniden seçim kazanmasını Pollard’ın affıyla yakından bağlantılı görenlerin sayısı az değil. Sırada Hamas’ın Gazze’de 5 yıl önce kaçırdığı İsrail’li onbaşı Gilad Shalit var. İsrail, Gilad karşılığında 450 Filistinli tutukluyu bırakacağını söylüyor. Hamas, “Asgari 1000 Filistinli” diyor.

Haberin Devamı

Bir de Küba’da casus diye yargılanıp 15 yıl hapse mahkum Amerikalı müteahhit Alan Gross sorunu var. 51 yaşındaki Gross, karısı ve kızı kanser hastası. 2009’da Havana’yı terk ederken tutuklanan Gross’un bırakılması için eski Başkan Jimmy Carter, Küba’ya gidip Fidel ve Raul Castro’dan af isteğinde bulunacak.

Yazarın Tüm Yazıları