Souness peşimde
Güncelleme Tarihi:
İsmail ER
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2003 02:03
Beşiktaş'ın Brezilyalı yıldızı istikrarlı futbolu sonrası İngiltere, İspanya ve İtalya'dan bir çok kulübün kendisini aradığını açıklarken, ‘‘1 yıllık anlaşmam var. Top yönetimde. Ben burada mutluyum’’ dedi...
Ali İnsan Karayiğit, Gökhan Keskin... Beşiktaş'ın ve Türk futbol tarihinin unutulmaz iki liberosu.
Bu ikiliden sonra şimdi de Ronaldo performansı ve profesyonelliği ile Kartal'da unutulmazlar arasına girerken, Avrupalı kulüplerin transfer listesinin ilk sırasında yer almayı başardı.
‘‘Eşim Juliana, 3 yaşındaki kızım Tanya, 5 yaşındaki oğlum Leonardo ile kendimizi Türk gibi hissediyoruz. İstanbul aşığı olduk. Başarımın perde arkasında ailemin desteği yatıyor’’
Siyah beyazlı takımın istikrar abidesi yaşantısını ve başarısını bir kaç kelimeyle böyle özetlerken, evinin kapılarını HÜRRİYET'e açtı. Brezilyalı futbolcu, tercümanı Fikret Kaldı ile birlikte merak edilenleri içtenlikle anlattı.
Almanya'dan döndü
Ronaldo Türkiye gelişini ve transferiyle ilgili gelişmeler hakkında şunları söyledi: ‘‘Almanya'ya giderken kendimi Türkiye'de buldum. Christoph Daum beni çok istiyordu. Bir zamanlar Leverkusen'e alacaktı. Almanlar'ın paraları yetmedi. Fakat Beşiktaş yönetimi tüm imkanlarını seferber edip, Daum'un ısrarı ile beni Türkiye'ye getirdiler. Geliş o geliş.
Beşiktaş ile 1 yıllık anlaşmam var. Fakat eski takımım Benfica'da teknik adamlık yapan, şu anda Tugay ve Hakan Şükür'ün de oynadığı B.Rovers'ın çalıştırıcısı Sounes beni İngiltere'ye çağırıyor. Sounnes ile 2 yıl çalıştım. Hala görüşüyoruz. Telefonum hiç susmuyor. İngiltere ile birlikte İspanya ve İtalya'dan menajerlerim aracılığı ile teklifler geliyor.’’
Tek sorunum dil
Beşiktaş'ta mutlu olduğunu sözlerine ekleyen yıldız oyuncu, ‘‘Beşiktaş'ta çok mutluyum. Beşiktaş'ın parasını, İngiltere'nin paunduna tercih ederim. Takımda çok iyi arkadaşlık var. Tek sorunum dil. Espri ve şakaları genelde yabancı oyuncu yerine Türk arkadaşlarıma yapıyorum. Hepsi de candan çocuklar. Bu arada futbol yaşantım boyunca 15'in üzerinde teknik adamla çalıştım. Brezilya'da Corinthians takımında iki ayda bir teknik adam değişirdi. Teknik adamlar Souness, Heynckes, Marinho, Toni ile beraber oldum’’ dedi.
Türk futbolcusu şanslı
Türkiye'de futbola ve futbolcuya büyük bir ilgi gösterildiğini açıklayan Ronaldo sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Türk futbolcusu çok şanslı. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük ilgi gösterilmiyor.
G.Antep deplasmanında başıma bir olay geldi. Malzemecilerin çantalarını taşırken, bir arkadaşım beni azarladı. Şaşırdım. Çünkü ekmeğini yediğimiz malzemeler bizim. Yardım etme ihtiyacını hissettim. Ama bana ‘‘Sen büyük futbolcusun taşıma’’ diye uyardı. Ben buna karşıyım. İngiltere'de Beckham bile malzemelerini taşır. Ondan prima olurlar. Benim idolüm ise Brezilya Milli Takımı'nın eski yıldızı Oscar.’’
G.Saraylılar konuşuyor
Her zaman eleştirilen hakemler konusunda ise Ronaldo şöyle konuştu:
‘‘Türk hakemleri Avrupalı hakemlerden daha mert. Dünyanın hiçbir yerinde hakeme itiraz edilmez. Fakat Galatasaraylı futbolcular rakipten çok hakemlerle oynuyorlar. Başka bir yerde bu hareketi yapsalar, kırmızı kart görürler. İlhan Mansız ayağına yediği tekmeler yüzünden isyan ediyor. Sonra da İlhan'ı suçluyorlar.’’
Sinan ayrı dünya
Yıldız futbolcu teknik ekip ve yöneticiler için düşündüklerini ise şöyle özetledi: ‘‘Teknik direktörümüz Lucescu antrenörümüz Feyyaz Uçar tam bir Avrupa sistemi uyguluyor. Süper otoriteleri var.
Menajerimiz Sinan Engin bizim ayrı bir dünyamız. Sinan Engin sayesinde maçlara motive oluyoruz. Bize bir ağabey, bir baba gibi davranıyor. Gezmemizden, giyimimize kadar ilgileniyor. Futbol şube sorumlusu Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay ile birlikte 24 saatlerini ayırıyorlar. İkinci başkanımız Hüsnü Güreli ve eşi Asuman Güreli aile büyüğümüz.’’
BEŞİKTAŞ'ın defanstaki gözdesi Ronaldo'nun eşi Juliana, İstanbul'da mutlu bir yaşam sürdüklerini belirtirken şöyle konuştu: ‘‘Ronaldo evde de çok becerikli. Evliliğimizden bu yana ona 'Rambo' deriz. Çünkü saha içinde kimseyi tanımaz. Çocuklarının yanısıra ev işlerini yapmaktan da zevk alıyor. En büyük hobisi Brezilya, İspanya, İtalya, Almanya ve İngiltere liglerini takip etmek ve sosyete dergilerini okumak. Türk yemeklerine alıştık. Beykoz'da oturduğumuz için Bağdat Caddesi'ni geziyoruz. Zeynel Köftecisi, Göztepe Et Lokantası ve İl Padrino lokantaları, Nişantaşı Tat lokantası ile La Patiserria Pastaneleri'nden çıkmıyoruz. Türkçe bilsem tüm futbolcuların eşleri ile görüşürüm. Kaptan Tayfur'un eşi Neslihan ile el kol işaretleriyle anlaşıyoruz.
Bu ikiliden sonra şimdi de Ronaldo performansı ve profesyonelliği ile Kartal'da unutulmazlar arasına girerken, Avrupalı kulüplerin transfer listesinin ilk sırasında yer almayı başardı.
‘‘Eşim Juliana, 3 yaşındaki kızım Tanya, 5 yaşındaki oğlum Leonardo ile kendimizi Türk gibi hissediyoruz. İstanbul aşığı olduk. Başarımın perde arkasında ailemin desteği yatıyor’’
Siyah beyazlı takımın istikrar abidesi yaşantısını ve başarısını bir kaç kelimeyle böyle özetlerken, evinin kapılarını HÜRRİYET'e açtı. Brezilyalı futbolcu, tercümanı Fikret Kaldı ile birlikte merak edilenleri içtenlikle anlattı.
Almanya'dan döndü
Ronaldo Türkiye gelişini ve transferiyle ilgili gelişmeler hakkında şunları söyledi: ‘‘Almanya'ya giderken kendimi Türkiye'de buldum. Christoph Daum beni çok istiyordu. Bir zamanlar Leverkusen'e alacaktı. Almanlar'ın paraları yetmedi. Fakat Beşiktaş yönetimi tüm imkanlarını seferber edip, Daum'un ısrarı ile beni Türkiye'ye getirdiler. Geliş o geliş.
Beşiktaş ile 1 yıllık anlaşmam var. Fakat eski takımım Benfica'da teknik adamlık yapan, şu anda Tugay ve Hakan Şükür'ün de oynadığı B.Rovers'ın çalıştırıcısı Sounes beni İngiltere'ye çağırıyor. Sounnes ile 2 yıl çalıştım. Hala görüşüyoruz. Telefonum hiç susmuyor. İngiltere ile birlikte İspanya ve İtalya'dan menajerlerim aracılığı ile teklifler geliyor.’’
Tek sorunum dil
Beşiktaş'ta mutlu olduğunu sözlerine ekleyen yıldız oyuncu, ‘‘Beşiktaş'ta çok mutluyum. Beşiktaş'ın parasını, İngiltere'nin paunduna tercih ederim. Takımda çok iyi arkadaşlık var. Tek sorunum dil. Espri ve şakaları genelde yabancı oyuncu yerine Türk arkadaşlarıma yapıyorum. Hepsi de candan çocuklar. Bu arada futbol yaşantım boyunca 15'in üzerinde teknik adamla çalıştım. Brezilya'da Corinthians takımında iki ayda bir teknik adam değişirdi. Teknik adamlar Souness, Heynckes, Marinho, Toni ile beraber oldum’’ dedi.
Türk futbolcusu şanslı
Türkiye'de futbola ve futbolcuya büyük bir ilgi gösterildiğini açıklayan Ronaldo sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Türk futbolcusu çok şanslı. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük ilgi gösterilmiyor.
G.Antep deplasmanında başıma bir olay geldi. Malzemecilerin çantalarını taşırken, bir arkadaşım beni azarladı. Şaşırdım. Çünkü ekmeğini yediğimiz malzemeler bizim. Yardım etme ihtiyacını hissettim. Ama bana ‘‘Sen büyük futbolcusun taşıma’’ diye uyardı. Ben buna karşıyım. İngiltere'de Beckham bile malzemelerini taşır. Ondan prima olurlar. Benim idolüm ise Brezilya Milli Takımı'nın eski yıldızı Oscar.’’
G.Saraylılar konuşuyor
Her zaman eleştirilen hakemler konusunda ise Ronaldo şöyle konuştu:
‘‘Türk hakemleri Avrupalı hakemlerden daha mert. Dünyanın hiçbir yerinde hakeme itiraz edilmez. Fakat Galatasaraylı futbolcular rakipten çok hakemlerle oynuyorlar. Başka bir yerde bu hareketi yapsalar, kırmızı kart görürler. İlhan Mansız ayağına yediği tekmeler yüzünden isyan ediyor. Sonra da İlhan'ı suçluyorlar.’’
Sinan ayrı dünya
Yıldız futbolcu teknik ekip ve yöneticiler için düşündüklerini ise şöyle özetledi: ‘‘Teknik direktörümüz Lucescu antrenörümüz Feyyaz Uçar tam bir Avrupa sistemi uyguluyor. Süper otoriteleri var.
Menajerimiz Sinan Engin bizim ayrı bir dünyamız. Sinan Engin sayesinde maçlara motive oluyoruz. Bize bir ağabey, bir baba gibi davranıyor. Gezmemizden, giyimimize kadar ilgileniyor. Futbol şube sorumlusu Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay ile birlikte 24 saatlerini ayırıyorlar. İkinci başkanımız Hüsnü Güreli ve eşi Asuman Güreli aile büyüğümüz.’’
BEŞİKTAŞ'ın defanstaki gözdesi Ronaldo'nun eşi Juliana, İstanbul'da mutlu bir yaşam sürdüklerini belirtirken şöyle konuştu: ‘‘Ronaldo evde de çok becerikli. Evliliğimizden bu yana ona 'Rambo' deriz. Çünkü saha içinde kimseyi tanımaz. Çocuklarının yanısıra ev işlerini yapmaktan da zevk alıyor. En büyük hobisi Brezilya, İspanya, İtalya, Almanya ve İngiltere liglerini takip etmek ve sosyete dergilerini okumak. Türk yemeklerine alıştık. Beykoz'da oturduğumuz için Bağdat Caddesi'ni geziyoruz. Zeynel Köftecisi, Göztepe Et Lokantası ve İl Padrino lokantaları, Nişantaşı Tat lokantası ile La Patiserria Pastaneleri'nden çıkmıyoruz. Türkçe bilsem tüm futbolcuların eşleri ile görüşürüm. Kaptan Tayfur'un eşi Neslihan ile el kol işaretleriyle anlaşıyoruz.