Sosyal alem

Klasik doğum sonrası durumları, hem bebek bakma hem de evden çalışma hallerindeyim...

Haberin Devamı

Üzerimde ya pijamalarım ya da en rahat, en eski tişörtüm; bebeklerin sakin ve kendi hallerinde olduğu her fırsatta bilgisayar başına geçiyorum. Orada beni sıkıntıdan kurtaracak bir yol da buldum. Sosyal alem içinde sonunda ben de kayboldum. Yaşasın!
Neler mi yapıyorum?
Anneyiz.Biz’in yeni “En Faydalı Grubal Enfeksiyon Alanı” bölümünde okurlarımla yazışıyorum. Çocuklarımın resimlerini, güzel anıları paylaşıyorum. Ayrıca televizyonda olan biteni, evde pişen yemeği, akşam ne yaptığımızı...
İşte adresimiz:
www.anneyiz.biz/hepimiz
Ve diğer eğlencem: Twitter’ın içinde gezerken kayboldum önce... Sonra da açtım bir hesap, günlük tutar gibi yaşadıklarımı, ilginç olayları yazmaya başladım, böylece bir nevi not tutmuş oluyorum.
Tüm yazdıklarımı, sistemi birbirine bağlayarak hem Anneyiz.Biz’de hem de Facebook altında da okurlarımız ile paylaşıyorum ayrıca...
İşte Twitter ve Facebook adresimiz:
twitter.com/pinarozyigit
facebook.com/anneyiz.biz
İnsanın sosyal alemde gördükleri güzel olduğu kadar can acıtıcı da oluyor tabii ki.
Bu hafta bir gönderide, şikayet dilekçesine imza toplama çağrısına tıklayınca buram buram satanizm kokan resimler gördüm. Bu sapkın insanların bir network ağında birbirleri ile paylaştıkları şeyler içimi acıttı.
En başta da çocuklarımız için çok korktum. Her koşulda bilgisayar başında neler yaptıklarının izlenmesi gerektiğine olan inancım arttı, içim çok ama çok acıdı...
Neyse ben sizi güzel paylaşımlarda bulunmak, belki bir gece yanıt bulamadığınız bir konuya dert ortağı olabilmek için bu çağrıyı yapıyorum.
Haydi gelin Anneyiz.Biz Hepimiz’de arkadaş olalım, dertleşelim, paylaşalım, Twitter ve Facebook’da ise takipleyelim birbirimizi, canımız ne isterse laflayalım...

Bu hafta ne öğrendim?

Haberin Devamı

Üç çocukla da tatil planı yapılabileceğini, romantizmin hamilelik ve doğum öncesi bıraktığınız yerde sizi beklediğini... Tüm geçmez sandığınız zor zamanların geçtiğini...

Bu haftanın en güzel sosyal alem sözü

“İnsanın kendi vuvuzelasını yapmasına doğum denir...” Hande Altaylı/ Twitter

İki yaş sendromu

Haberin Devamı

“İki yaş sendromu” olarak bilinen gelişimsel dönem hakkında bilgilenmek, ebeveynlerin bu dönemde karşılaşacakları zorluklarla baş etme yöntemleri geliştirmelerine yardımcı oluyor. Biz de söz konusu dönemle ilgili Uzman Psikolojik Danışman Seçil Akaygün Cüntay’dan bilgi aldık.

2 yaş dönemi özellikleri
2 yaş dönemi, çocukların birçok becerilerini olgunlaştırırken kendi kişilik özelliklerini de sergilemeye başladıkları bir dönemdir. Çocuk artık bebek değildir; konuşabilir, hızlı hareket eder, etrafında olup bitenleri anlar. Yetişkinlerle de bir arada olmayı sevebilir. Eşyalarını kendine saklamak isteyebilir.
Birlikte oyun oynamasa da akranları ile olmayı sever. Büyüklere özenebilir. Benmerkezci bir tutum içine girer. “Ben ve başkaları” gibi bir ayrımı henüz yapamadığından, tüm isteklerinin anında karşılanmasını talep edebilir. “Hayır” kelimesini kullanmayı öğrenir.
Bu dönemde çocuk
Etrafı keşfettiği kadar insan ilişkilerine ve sınırlara dair de keşiflerde bulunur. Bu nedenle çocuğun 5 duyusu ile keşif yapmasına imkan tanımak önemlidir.
Anne-babanın neye izin verdiği veya vermediği de bu dönemde çocuğun topladığı bilgilerdendir. Bu dönemde verilecek tepkiler çocuğun kafasında anne-babanın çocuğuna güvenli bir şekilde sınır koyma imajını etkiler.
Bu dönemde çocuk anne-babasının onu ne kadar anladığını, onun zor halleri ile baş edip edemediklerini de görür. Ceza, şiddet kullanmak, can acıtmak, bağırmak gibi yöntemler kullanıldığında, çocuk da ilerideki hayatında zorluklarla baş etmek için bu yöntemleri seçer.
Yeni durumlarla baş etmek
Çocuk bir yandan bağımsızlaşmak için istek duyarken bir yandan da bu yeni durumla baş etmek için anne ve babasına ihtiyaç duyar.
Hem anneden uzaklaşıp merdiven basamağından atlamak ister hem de bu yeni ve pek de güvenli gözükmeyen tecrübeyi yaşamak için anne-babanın sınır koymasına, bu sınırlar sayesinde kendini güvende hissetmeye ihtiyaç duyar. Böyle olunca da bir ayrışma-bağlanma döngüsü başlar. Çocuğun içinde bulunduğu bu döngü ile de 2 yaş sendromu ortaya çıkar.
Çocuklar bu dönemde benmerkezci bir tutum içine girer. Bu da “hayır”ların çoğalmasını veya sürekli bir memnuniyetsizliği beraberinde getirir.
Israrcı tutum ve öfke nöbetleri
2 yaş sendromunun ilk ortaya çıkışı da çocuğun yetişkinlere göre anlamsız konularda ısrarcı davranması, hatta ağlama ve öfke krizlerine girecek kadar ileri gitmesiyle olur.
Bazen “hayır” derken aslında “evet” demek ister, ama bunu ifade etme sırası gelince, yine negatif bir tavır sergiler. Bu dönemde çocuklar, yaptıkları hatalara gülünmesine kızabilir, hatta sadece bu davranıştan dolayı küsebilirler.
Akranlarından daha şiddetli yaşayan çocuklar
Yemek yeme ve uykuya dalmada büyük direnç gösterebilir
Sürekli anneyle birlikte olmak isteyebilir
Ağlama veya öfke krizlerine girebilir
Kendine veya oyuncaklarına zarar verme davranışı gösterebilir
Kendi dediğinin kendi istediği şekilde ve zamanda olmasını isteyebilir
Kriz anında dikkatini dağıtmak istediğinizde daha çok tepki verebilir.
Çocuk gelişimine katkıları
Hem anne-baba hem de çocuk için zorlu da olsa, bu dönemin bebeklikten çocukluğa geçiş süreci olduğu unutulmamalı, “Bitse de hepimiz eski hayatımıza geri dönsek” demek yerine “Bu dönemi hep birlikte nasıl faydalı bir sürece dönüştürebiliriz?” diye düşünülmelidir.
Ebeveynlerin davranışları
Bu dönemde anne-babalara düşen en önemli rol, çocuğun tepkilerini kişisel almamak ve amaçlı bir tepki olarak yorumlamamaktır. Bunu yaptığınızda uygun yaklaşımları daha iyi seçebilirsiniz.
Çocuğun “hayır”ları karşısında öfkelenmemeli, bunun iletişim kurmak için gerekli bir süreç olduğu hatırlanmalıdır.
Bu dönemde çocuk sanki sınırsız olmak istiyormuş gibi görünse de aslında sınır ihtiyacı yoğundur. Çocuk fiziksel ve duygusal sınırlarını bilirse kendini güvende hisseder.
Anne-baba zorluklar karşısında güvenli ve sakin kalabilmeli, çocuğuna “Ben senin için burada bekliyorum” güvencesini verebilmelidir.
Kriz anları için anne-babanın aklında bir plan olması, çocuğunu iyi tanıması, o anda neyin iyi/kötü sonuç getireceğini bilmeleri önemlidir.
Bazen çocuğun dikkatini başka bir yöne çekmek işe yarar, ama bu yöntem çocukta dinlenmediği hissi yaratabileceğinden dikkatli ve seyrek kullanılmalıdır.

Haberin Devamı

Hürriyet Çocuk Kulübü Gazetesi’nde bu hafta


Hürriyet Çocuk Kulübü Gazetesi’nde bu hafta, rap müziğin sevilen sesi Fuat Ergin ile çok özel bir röportaj, dünyayı acımasız Ateş Ulusu’ndan kurtarmak için çok tehlikeli bir maceraya atılan Avatar Aang’ın çizgi dizisi, jüri tarafından seçilen en iyi 10 sokak oyunu, tarihi yüzyıllar öncesine dayanan ve bilinen en eski sporlardan biri kabul edilen güreş, yepyeni bilmece bulmaca sayfaları, kültür sanat etkinlikleri, moda önerileri ve teknoloji ile ilgili en son gelişmeler var. Kaçırmayın!

İngilizce öğrenmek artık daha kolay

Çocuklara İngilizce’yi en keyifli yollarla öğreten Linguaphone Group’un İngiltere’den Türkiye’ye getirdiği Pingu’s English Club’da, 2010-2011 yılı dönem kayıtları başladı. Dünyaca sevilen televizyon karakteri Pingu’nun ailesi ve arkadaşlarının günlük hayatta yaşadıklarını konu alan Pingu’s English yöntemiyle çocuklar, İngilizce öğrenirken aynı zamanda eğleniyorlar. Ayrıca Pingu’nun ailesi ve arkadaşlarıyla olan ilişkileri ve yaşadıkları, gerçek aile hayatını ve sosyal ilişkileri yansıtıyor.

Örnek Aile

Haberin Devamı

Banliyödeki zengin sitelerde, yeni birilerinin mahalleye taşınması her zaman ilgi çeker. Özellikle de taşınanlar Jones ailesi gibi bir aileyse. Ancak Jones ailesi gerçek bir aile değil, bir pazarlama şirketinin çalışanları. Görevleri ise zengin mahallelerde “canlı reklâm” yapmak. David Duchovny, Demi Moore, Gary Cole ve Glenn Headly’nin rol aldığı “Örnek Aile” vizyonda. ?imdiden iyi seyirler...

Yaşam ve Ölüm

Doğduğu-
muzda, giysimiz de, rolümüz de yoktur. Kendi seçtiğimiz yolda benzersiz bir yaşam sürdürür, “kişilik” denen şeyi oluştururuz. Öldüğümüzde başkalarının anılarında yaşamaya devam eden de, işte bu kişiliktir. Çıtır Çıtır Felsefe serisinin son kitabı “Yaşam ve Ölüm” işte bu konuları ele alıyor. Günışığı Kitaplığı

Oyun Denizi, Forum İstanbul’da

Haberin Devamı

İstanbul-Bayrampaşa’daki Forum İstanbul Alışveriş Merkezi, çocuklar için özel yaratıcı bir çalışmaya imza attı. 3-12 yaş arası çocukların Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlilerinin hazırladığı programlar doğrultusunda vakit geçirebilecekleri “Oyun Denizi”, miniklere eğlenceli bir ortam sunuyor. Ayrıca, buradaki sinema salonunun özel seanslarında, ailelerin bebekleriyle birlikte film izleyebildiğini de hatırlatalım...

Yazarın Tüm Yazıları