Sonbahar rüzgârları

Güncelleme Tarihi:

Sonbahar rüzgârları
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2017 12:47

Yeni albümü ‘Yıldırım Gürses Şarkıları’, Altuğ’un bu işte sona yaklaştığına işaret ediyor. Ne şarkıların yapısında ne de Altuğ’un vokalinde bir birlik ve tutarlılık var. Oysa...

Haberin Devamı

Sonbahar rüzgârları

Pop dünyamız 12 Eylül zamanlarında çizdiği zikzakların aynısını çiziyor. Ortada saf pop (ya da rock) pek kalmadı. Yapılan işlerin büyük bir bölümü ya Türk müziği ya da arabeskin etrafında gezdiriliyor, bazen de tam ortasından geçiriliyor. Tabii kafa, tavır ve seçim olarak böyle bu; o günlerin, bu günlere oldukları gibi getirildiğini söylemek de mümkün değil. Kimi zaman disko, kimi zaman daha karma (ya da karışık) formlara sokuluyor şarkılar.

SON MEKTUP YAZILIRKEN

90’ların iyi seslerindendi Altuğ, iyi de şarkı söyleye(bile)nlerdendi. Serdar Ortaç ve Mustafa Sandal gibi zayıf sesli isimlerin piyasayı etkisi altına aldıkları zamanlarda bir şarkıcıya saygı duymak için, bu iki özellik -iyi ses ve iyi şarkı söylemek- başka hiçbir şey olmasa dahi, yeterliydi. Altuğ’un da bu imkânı kullanmadığı, tadını çıkartmadığı söylenemez. Elinden geldiği kadarıyla yazdı, söyledi. Uzun olmayan aralarla şarkı/albüm çıkardı. Yeni albümü ‘Yıldırım Gürses Şarkıları’, Altuğ’un bu işte sona yaklaştığına işaret ediyor. Albümün çerçevesinin 12 Eylül günlerine paralel seyrediyor oluşundan değil yalnızca; bu şarkıların her birinin ayrı ayrı başka yerlere çekiyor oluşundan da. Ne şarkıların yapısında ne de Altuğ’un vokalinde bir birlik ve tutarlılık var. Sanki assolistimiz bir gazino sahnesindeymiş de, seyircinin tezahürat ile coşkusu onu ve saz arkadaşlarını yönlendiriyormuş, şarkıları oraya ya da buraya çekiştiriyormuş gibi. Öylesine bir kendiliğindenlik.

Haberin Devamı

Sonbahar rüzgârları

Altuğ ve arkadaşlarının işi kolaydı oysa. Siyasi görüşleri tutarlı olmasa (bu bir yana, deformedir aslında) dahi Yıldırım Gürses, sağlam melodilere sahip çok çekici şarkılara imza atmış bir müzisyendi. Yapılacak olan, Gürses repertuvarından seçilmiş şarkıların, nasıl bir müzikal kılığa sokulacağına karar vermekti. Karar ne (pop ya da başka bir şey) olursa olsun da, buna uymak ve şarkıları birbirine bağlamak/eklemek gerekirdi.

Haberin Devamı

Ağırlıklı olarak Ajda Pekkan’ın ‘Sen Mutlu Ol’ albümünde yer almış Gürses şarkılarından seçilmiş (‘Affetmem Asla Seni’, ‘Dertliyim Arkadaş’, ‘Felek’; ki bunlar Pekkan için özel olarak yazılmıştı) şarkılar o zamanlar, yani 80’lerin başlarında dahi inanılmaz güzellikte pop şarkılara dönüştürülebilmişlerdi. Hem bunlar hem de ‘Sonbahar Rüzgârları’ (bu da Pekkan’ın söylediği şarkılardan biriydi ve hem düzenleme hem de vokal şaheseriydi), (Emel Sayın’ın sesinden ünlenen) ‘Feryat’, çok sayıda isim tarafından seslendirilmiş ve birer Türk müziği hiti haline gelmiş ‘Güller Ağlasın’, ‘Son Mektup’, ‘Kırık Kalp’ (‘Aşkım Bahardı’dır bu şarkının adı, en azından, bu isimle popülerleşti; ki bu şarkıda Balkanlar’a ya da DJ Shantel’e kadar uzanmış ekibin kafa karışıklığı) ve albümün geri kalanı, bir rasgelelik ekseni etrafında dönüp duruyor. Gazino perdesini kapatır gibi, albümün de kapağı kapatılıp bir kenara kaldırılabiliyor.

Haberin Devamı

Altuğ emekli olmaya karar verdiyse eğer, (hem kendine hem de dinleyicisine) zayıf bir emeklilik ikramiyesi olmuş.

Sonbahar rüzgârları

SES(LER)İN EN SAF HALİ

Qez Em Yergelu (I Will Sing You), Sibil&Andre Simonian

‘Sibil’ ve ‘Ser’ adlı, tamamı (aşağı yukarı tamamı; ikincisinde Süryanice bir şarkı da vardı) Ermenice şarkılardan oluşan albümler çıkarmış ve hem içerde hem de dışarda gönülleri fethetmiş Sibil (Pektorosoğlu), bir single ile döndü. Londra’da yaşayan Andre Simonian ile yaptığı bir düet bu. Surp Vartanant Korosu’nda yetişmiş bir sanatçı Sibil. Bu koro, AKM’de yapılan özel bir gecede Nükhet Duru’ya eşlik etmişti. Fark edilişi de aynı gece oldu ve devamı da geldi. Her iki albümüyle, hem içerde hem de dışarda yoğun bir ilgi gördü. İçerde değil ama dışarda sürüyor bu yoğun ilgi; Sibil, bir uluslararası festivalden bir başkasına koşturuyor. ‘Qez Em Yergelu’yu bir kere dinlemek dahi, bunun neden böyle olduğunun cevabını vermeye yeterli. Sibil, olağanüstü güzellikteki sesi ve müthiş vokal yeteneği ile dinleyeni, şarkı başladığı anda bulutların üzerine yükseltiyor.

BAKMADAN GEÇME!