Son kararların faturası Başçı’ya kesilecek

TÜRKİYE ekonomisini tehdit eden dengesizliklere dikkat çeken İngiliz Financial Times gazetesi, Merkez Bankası’nın yeni başkanı Erdem Başçı’nın elinde “fazla ısınmış bir tepsi” olduğunu yazmış.

Ben biraz daha açayım; son dönemde sıra dışı ve riskli kararlar alan Merkez Bankası’nın bu kararlarının doğru olup olmadığı, devam edip etmeyeceği, bunun yerine yeni köklü tedbirler gerekip gerekmeyeceğinin kararı, ağırlıkla Erdem Başçı’nın üzerinde olacak.
Bu sabah görevi Durmuş Yılmaz’dan devralacak olan Erdem Başçı’nın teknik özelliklerine, deneyimine artık kimsenin bir söz söyleme imkanı kalmadı. Başkan Yardımcılığı döneminde piyasalara kendini ispat eden Başçı’nın bu göreve gelmesi, hemen hemen her kesimde olumlu karşılandı.
Başçı’nın geçen Kasım’dan beri alınan Merkez Bankası kararlarında çok etkili olduğunu biliyoruz ama Başkan Yardımcısı olarak bu kararlara katılmak ayrı, Başkan olarak bunun sorumluluğunu üstlenmek ayrı. Kısacası, geçmiş dönemde alınan kararların faturası Başçı’nın yönetimine kesilecek.
KRİTİK SÜREÇ
Cari açığın arttığı, bankaların izlenen para politikasından şikayetçi oldukları bir dönemde, Başçı’nın elinde “fazla ısınmış bir tepsi” bulunduğunun, Türkiye ekonomisinin fazla ısındığının vurgulandığı Financial Times yorumu “Cari açığın büyüklüğü, seçim döneminin doğal gerginlikleri ve küresel ekonomideki belirsizliğin sürmesi göz önünde bulundurulduğunda Erdem Başçı, Türkiye’nin kontrolden çıkmış ekonomisini ayakta tutmak için, Merkez Bankası’nın gelişmelerin çok gerisinde kalmamasına çok dikkat etmelidir” şeklinde bitmiş.
Başçı’yı küresel ve ulusal bazda kritik bir parasal politika karar süreci bekliyor. Başçı’nın bir yandan şimdiye kadar alınan munzam karşılık tedbirlerinin sonucunu görüp yeni kararlar alması gerekecek. Öte yandan ise küresel ekonomide enflasyonist yeni bir süreç ve faiz artış dönemi başlayacak ve bu nedenle zorlaşacak parasal politikalarını yönetmek zorunda kalacak.
Örneğin seçimden hemen sonra artık faiz artışı gelmesi gerekebilir. Ancak hemen seçimden sonra karar alınmasının artıları kadar, “seçim nedeniyle yanlış yapıldı” gibi, eksileri de olabilir. Aynen faiz artış kararını daha önce vermenin, ya da daha geç bir tarihe ertelemenin getirecekleri ve götürecekleri gibi...
BAĞIMSIZLIK KARARI
Demek istediğimiz o ki; hem doğru politikalar uygulayacaksınız hem de aldığınız kararları eskisine kıyasla çok daha iyi biçimde kamuoyuna, mali piyasalara anlatmanız gerekecek.
“Bağımsız bir Merkez bankası Başkanı” olursanız, anlatmanız daha kolay.
Daha önce de Erdem Başçı’nın en büyük handikabının “Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a yakınlığı, dolayısıyla bağımsız Merkez Bankası algısı” olduğunu yazmıştım. Bence Babacan, çocukluk arkadaşı olan Başçı’nın işini zorlaştırmak için elinden geleni yapıyor. Daha dün yine, “Merkez Bankası bağımsızlığı böyle bağımsız bir devlet, bağımsız bir cumhuriyet anlamına kesinlikle gelmiyor” demiş.
Hükümetin bağımsızlığı içine sindiremediğini biliyoruz ama, bağımsızlığa vurgudan vazgeçtik, bari sürekli konuyu tartışmaya açmasalar...
Aslında bu demeçler yeni Başkan Erdem Başçı’nın işinin ne kadar zor olacağını da açıkca ortaya koyuyor. Bence Kurumun başarısı, dolayısıyla para politikalarının istenen sonucu vermesi, bağımsız kalmasından geçiyor.
Başçı’nın kısa  bir süre içinde kararını verip buna göre davranması gerekecek;
ya hükümetin başkanı olacak, ya da “iyi
bir Merkez Bankası Başkanı” olarak tarihe geçecek.
Yazarın Tüm Yazıları