Siz olsaydınız ne yapardınız?

Hani, Avrupa'nın bazı ülkelerinde insanlar uçsuz bucaksız kocaman parklarda, biraz da imkansızlıktan, denize, suya uzak olmaktan, şehrin ortasında sere serpe güneşlenirler ya...İşte öyle bir yer.Kamera futbol sahası büyüklüğündeki, ağaçlarla çevrili bir alanı gösteriyor. Göz alabildiğine yeşil.Çimler tertemiz.Hafif bir rüzgar. Kuş sesleri.Her şey masum.İnsanlar açılıp saçılmışlar, sevgililer kuytu köşelerde birbirlerine sarılmışlar, kimi aileler piknik yapıyor (ama bizdeki gibi çöplerini geride bırakmıyor!), kimi çiftler kitap okuyor.Görüntüler sizin içinizi okşuyor.Her şey yumuşak.Bu görüntüyü bozan, ona müdahale eden hiçbir şey yok...* * *Diye düşünürken siz...Upuzun bir kadın bacağı kaplıyor ekranı.Ama ne bacak!Ne ince, ne kalın...Üstelik siyah bikinilerin içinde, bembeyaz boylu boyunca uzanıyor. Taş gibi derler ya, öyle...Sonra kamera yükseliyor, güzel olduğunda, o çok güzel olan kalçalara yaklaşıyor. Biz şimdi o genç kızın poposunu görüyoruz. Eşek olması lazım, bir insanın o poponun güzel olmadığını söylemesi için...Ben değilim.Yani bazen.Kız yüzünü kameraya dönüyor.Biz kadınlar, bir çok durumda ‘‘Vücudu güzel ama yüzü yaramaz!'' diye bir kısım rakiplerimizi diskalifiye ederiz ya...Korkarım öyle bir durum da yok.Diskalifiye edilecek gibi değil.Allah vergisi...Onun her tarafı güzel.Elinde de bir güneş yağı var...* * *Ve o güzelim kadının, güzelim bacaklarıyla, poposunu sallaya sallaya bir takım çiftlerin yanına gittiğini görüyoruz.Kamera yaklaşıyor.Biz konuşmaları duyuyoruz.Kız, en masum haliyle ağaçların dibinde birbirine sarılıp yatan ve her hallerinden birbirlerine dokunmaktan çok zevk aldıkları anlaşılan bir çiftin dibine geliyor ve direkt erkeğe, ‘‘Bana biraz güneş yağı sürebilir misiniz?'' diyor. Adam duruyor. Bir güneş yağına bakıyor, bir karşısındaki kadına. Bir de tabii yanındakine...Sonra bir duraksama.O güzel kadın, bu sefer de erkeğin sevgilisine dönüyor, ‘‘Tabii sizin için bir sakıncası yoksa hanımefendi'' diyor.Kadın, bir sakınca olmadığını söylercesine kafasını sallıyor.Ve sonra o güzel kadın boylu boyunca çimlere uzanıyor.Önce yüzüstü. Erkek sırtına güneş yağı sürüyor...Bir taraftan da sevgilisine bakıyor.Sevgilisi ise, yüzünü ağaçlara dönmüş, onlardan tarafa bakmıyor!Sonra güneş yağlı güzel kadın, sırt üstü yatıyor, bikinisinin üstünü çıkarıyor, ‘‘Biraz da göbeğime sürer misiniz?'' diyor.Oleeeey!Tepkiler müthiş!- Sırtınıza olur, ama o kadar!- Üzgünüm göbeğinize süremeyeceğim...- Yalnız olsam sürerdim, ama karım var, korkarım gitmem lazım, size ulaşabileceğim bir telefon var mı?Bu defalarca tekrarlanıyor, başka başka çiftlerle de...Ve siz, genci, yaşlısı bir dolu çifte, güzel genç bir kadının yaklaşıp ‘‘Güneş yağı sürer misiniz?'' dediğinde neler olup bittiğine tanık oluyorsunuz.Erkekler kadar, kadınlarınkine de...Küsenler...Hiç problem değil canım, sürer tabii ne olacak ki diyenler...Bozulanlar...Evde adamdan hesap soracağı her halinden belli olanlar...* * *Sonunda tabii bunun bir kamera şakası olduğu anlaşılıyor.Tek tek bütün insanlarla, neler hissettiklerine, neler düşündüklerine, tepkilerinin neler olduğuna, nasıl davrandıklarına, aslında nasıl davranmak istediklerine dair küçük röportajlar yapılıyor.RTL' de seyrettim geçen gün.Önce güldüm.İnsanların halleri komikti gerçekten de...Sonra düşündüm.Erkeklerin halleri komik olduğu kadar da hüzünlüydü...Nasıl da korkuyorlardı biz kadınlardan!Onları nasıl bu kadar korkutabildiğimizi farkedince şaşırdım.Bir taraftan o güneş yağını sürmek için ölüyorlardı.Diğer taraftan da ‘‘Ne yapsam da yapsam, ama sorun çıkmasa, bir kavga yaşanmasa!'' diye düşünüyorlardı.O zaman kendimce şöyle bir sonuca vardım.Hayat böyle...Erkekler de...Siz olmasanız da sürecek.Halbuki bu durumda...En fazla siz bunu görmüş olacaksınız!* * *Sonra tabii, hızımı alamadım.Size mini bir test hazırladım.Şöyle bir okuyun.Ve böyle bir olay sizin başınıza gelseydi, siz ne yapardınız onu düşünün!Kadınlar içina) Asla izin vermezdiniz.b) İzin verirdiniz ama kontrole geçerdiniz.c) İzin verirdiniz ama çok sinirlenirdiniz, yine de çaktırmazdınız.d) İzin verirdiniz, kıskançlıktan geberirdiniz ve akşam adamı evde mahvederdiniz.e) Hiçbir şey olmamış gibi davranırdınız ve hemen hangi adama güneş yağı sürdürebileceğinizin planlarını yapmaya başlardınız.f) Siz zaten çok zekisiniz, bunun bir kamera şakası olduğunu anlar ve en başından gülmeye başlardınız.Erkekler içina) Hemen paniklerdiniz, neden ben diye etrafa bakmaya başlardınız.b) Sürerdiniz fakat kompleksten geberirdiniz, yanımdaki kadına bunu nasıl açıklayacağım diye.c) Reddederdiniz sonra da pişmanlıktan üç gün ‘‘Allah beni kahretsin!'' diye gezerdiniz.d) Sürerdiniz ama, ‘‘Buraya kadar!'' derdiniz, yani kadın yüzüstü döndüğünde, ben almayayım diye müsade isterdiniz.e) Partnerinizden izin isterdiniz, o da izin vermemesinin gocunmak olacağını düşündüğünden izin verirdi, siz de izinli olarak gönül rahatlığıyla güneş yağını sürerdiniz.f) Ona çaktırmadan acele acele sürerdiniz.
Yazarın Tüm Yazıları