Siz de yardımsever misiniz?..

Bekir COŞKUN

Doğrusunu isterseniz ben ‘‘yardımsever’’, ‘‘hayırsever’’ gibi kuruluşlarda çalışanları takdirle karşılarım.

‘‘Siz necisiniz?..’’

‘‘Yardımsever...’’

‘‘Ya siz?..’’

‘‘Hayırsever...’’

Yardımseverler ile hayırseverlerin sayısı ne kadardır?..

Bilemeyiz...

Ancak biz onları gazetelerden olsun, televizyonlardan olsun izleriz. Ki bendeniz gazetelerde süslü püslü göbek atanların resimlerini gördüğümde, anlarım ki onlar ya hayırseverdir, ya yardımsever. Sizler de televizyonlarda kendinden geçmiş tepinenleri görürseniz, onların hayırsever ya da yardımsever olduklarını unutmamalısınız.

*

Diyelim ki ‘‘hayır’’ için bir otelin lüks salonlarında toplanıp eğleniyorlar.

‘‘Yardım’’ için de toplanıp eğleniyorlar.

Yemek yiyorlar, hayır için. Oynuyorlar, hayır için. Şarkı söylüyorlar hayır için.

Göbek atıyorlar, yardım için.

Zıplıyorlar, yardım için.

Zıpırdıyorlar, hayır için.

*

Ki süslü dört-beş hanım kollarımdan tutup, bendenizi piste sürüklediklerinde bunun ‘‘hayır için’’ olduğunu asla anlayamamıştım.

Ayaklarımı ‘‘V’’ yapıp gitmemek için direndiğimde, o iri yarı şişman hanım tek eliyle bendenizi savurup, tek eliyle de oynarken ‘‘hayırsever olarak...’’ diyordu.

‘‘Hayırsever olarak...’’

Ve iki elim havada, pistin tam ortasındaydım.

İki elim havada idi. Arada bir, tek ayak üzerinde zıplıyordum.

Böyle bir ‘‘hayır işi’’ olabileceğini asla düşünemezdim.

Oynuyorum, ‘‘hayır işi’’ oluyor.

*

Bunlar nereden aklıma geldi?..

Gazetelerde, televizyonlarda başbakanların, bakanların eşleri, ellerinde mikrofon şarkı söylerkenki görüntüleri var.

Resimaltlarında ‘‘Hayır işi için’’ yazılı.

Tam ‘‘Acaba oynamadan, şarkı söylemeden, zıplamadan hayır işi yapsalar olmaz mı?’’ gibi bir aptalca fikre takılırken, aklıma geliyor:

O zaman ne adına oynayıp zıplayacaklar?..

Bunları düşüne düşüne, ellerim havada, bir hayırseverlik işi yapmak üzere yerimden kalkıyorum...

---