Siyasetteki aşırı güven ekonomiye yansırsa

EKONOMİDE ne yapılırsa seçimden sonraki 100 günde yapılır" diyenler çoğunluktaydı ama sonuç hüsran oldu. Bu hafta 22 Temmuz seçimlerinin üzerinden 70 gün geçmiş olacak ve ekonomide yapılan tek bir şey dahi yok.

Artık bu haftadan itibaren yeni AKP Hükümeti’nin ekonomide ne yapmak istediğini, umarız , görmeye başlayacağız. Bu da yine IMF’in zoruyla olacak. Çünkü bu hafta içerisinde IMF Türkiye Heyeti gelip temaslarına başlamış olacak. İstanbul’daki temaslardan sonra önümüzdeki hafta başından itibaren de Ankara’da, yani resmi otoriteler ile görüşmeler başlayacak ve yaklaşık iki hafta sürecek.

Geçen bir bankacı ile konuşurken, seçimin ardından bu kadar süre geçmesine rağmen Hükümetin hala somut bir adım atmamış olmasını anlayamadıklarını söyledi. Gördüğümüz kadarıyla seçim gecesi verilen sözlerin tersine, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından anayasa değişiklikleri konusundaki Hükümetin takındığı uzlaşmaz tutum, herkesi tedirgin etmiş durumda. Yüzde 47’lik seçim zaferinin Hükümetin tavırlarına bir dayatma, başka bir deyişle "pervasız tutum" olarak yansıdığı görüşü hakim.

İşte siyasette takınılan bu pervasız tutumun ekonomiye de yansımasından büyük tedirginlik duyuluyor. Özetle söylenen o ki; AKP Hükümetinin seçim zaferinin ardından ekonomide somut tek bir adım dahi atmamış olmasına, "Hükümetin ekonomide de kendine aşırı güven duymasından kaynaklanmış olabilir" diye bakılıyor. Yani "sorun olursa çaresine bakarız, işler zaten tıkırında gidiyor" havasının hakim olması, ekonomi aktörlerini rahatsız ediyor.

Küresel ekonomik durumun değişmesi nedeniyle, artık işlerin eskisi kadar iyi gitmeyeceğinin herkes tarafından görüldüğünü belirten özel sektör temsilcileri, ekonomi yönetiminin bu belirsizlikten çok daha fazla rahatsız olması gerektiği görüşündeler. Bu sorumluluğun göstergesi olarak da ileriye dönük yapılacakların biran önce netleştirilmesini istiyorlar.

BU HAFTA MECBUREN

İşte Ankara’da ekonomi yönetiminde bugünden itibaren artık hummalı bir çalışma temposunu görmemiz gerekiyor. Bugün yapılacak Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda büyük ihtimalle, tarafların üzerinde anlaşamayıp Uzlaştırma Kurulu’na götürdükleri memur maaş zammı konusunda artık bir karar çıkacak.

Ekonomi yönetiminin Bakanlar Kurulu’nun hemen ardından, kendi arasında toplanıp, yeni dönemde uygulanacak ekonomik politikalar konusunda karar vermesi ve artık harekete geçmesi gerekiyor. Daha doğrusu kendi aralarında toplanıp bir karar verecekler ki, yine son kararı verecek olan Başbakan Tayyip Erdoğan’a götürülüp, nihai karar çıkabilsin. Maalesef şimdiye kadar bir tek enerji zammı konusunda bir araya geldiler ama burada da bir karar çıkmadı. Daha sonra hemen hepsi yurt dışında temaslarda oldukları için elektrik zammının ne olacağı da henüz belirlenemedi. Öyle anlaşılıyor ki, bugünkü Bakanlar Kurulu’nun gündemine enerji zamları da girecek. Çünkü bu kararın da artık gecikmeye tahammülü yok.

Ekonomi yönetiminin uygulanacak politikalar konusunda bir karar vermesi lazım ki; iki hafta sonra TBMM’ye verilmesi gereken 2008 yılı bütçe ve program dengeleri artık kurulabilsin. Bunun için de önce 2007 bütçe dengelerinde hangi noktada bulundukları, KİT’lerden gelecek açığın ne olacağını saptamaları, bunun üzerine alınacak ek önlemleri biran önce hayata geçirmeleri gerekiyor. Çünkü önümüzdeki hafta IMF Türkiye Masası Ankara’ya geldiğinde, 6.5 diye söz verilip mevcut koşullarda 4.5’a bile ulaşılamayacağı anlaşılan, faiz dışı fazla (FDF) hedefi gündeme gelecek ve IMF’e bu konuda ne yapılacağının açıklanması gerekecek.

IMF’le 2008 Mayıs’ına kadarki mevcut stand-by anlaşması götürülmek isteniyorsa, yani anlaşma yarım kalsın istenmiyorsa, mutlaka FDF konusunda bir şeyler yapılması gerekiyor. IMF’le Mayıs’tan sonrası için, esnek de olsa, anlaşma düşünülüyorsa; bu şart. Zaten umarız böyle bir şey düşünülüyordur da, gecikmelerin yarattığı güvensizlik biraz dengelenir.

Gerekirse anayasa tartışmaları ertelenip, gündemdeki ağırlık ekonomiye kaydırılmalı...
Yazarın Tüm Yazıları