Sivasspor doğuştan “üç yıldızlı”
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2012 11:45
Üç amatör kulübün birleştirilmesiyle kurulduğu için bu takımlara vefa örneği olarak o dönem armasına “üç yıldız” konan Sivasspor, kuruluşundan bu yana formasında üç yıldız taşıyor.
1960'lı yılların ikinci yarısı ile birlikte Türk futbolunda yaşanan gelişmenin etkisiyle Anadolu'nun hemen her yerinde profesyonel şehir takımları kurulduğu ve Türkiye liglerinde karşılaşmalara hazırlandığı bir ortamda, Sivas'ta da bir futbol takımı kurma hayalleri gerçeğe dönüştürülmek üzere harekete geçildi.
1967 yılında Nusret Akça, Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Pala, Nurettin Tarıkahya, Yalçın Özden gibi isimler ilk olarak günün Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu'na ve dönemin Valisi Vefik Kitapçıgil'e giderek durumu anlattı.
Vali'nin kurulacak kulübün yalnızca sportif açıdan değerlendirilmemesi gerektiğini dile getirerek bu oluşumu şehrin kültürel, ekonomik ve sosyal hayatına da büyük bir hareketlilik getireceğini belirtmesi üzerine, Sivasspor'un kurulması için çalışmalara başlandı.
O dönemde yapılan çeşitli kuruluş çalışmalarının ardından, Yolspor, Kızılırmak ve Sivas Gençlik kulüpleri bir araya getirilerek, rengi kırmızı-beyaz, arması üç kulübü temsilen “üç yıldız” olarak belirlenen Sivasspor kulübü kuruldu.
Her 5 şampiyonluğa 1 yıldız hakkı verilmesi uygulaması kapsamında Galatasaray ve Fenerbahçe'nin armalarının üst kısmında 3 yıldız, Beşiktaş'ın 2 yıldız, Trabzonspor'un 1 yıldız bulunurken, kırmızı-beyazlı kulüp, kuruluşundan bu yana armasında yer alan üç yıldız nedeniyle taraftarları tarafından “doğuştan üç yıldızlı” olarak nitelendiriliyor.
Necati Karadağ ile birlikte “Üç Yıldızın Öyküsü” adlı kitabı bulunan gazeteci Ali İzgi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki futbol kulüplerinin kuruluş zamanlamasına bakıldığı zaman hemen hemen tamamına yakınının 1960'lı yıllarda kurulduğunu belirterek, Sivasspor'un da bunlardan biri olduğunu kaydetti. İzgi, kulübün kuruluş hikayesini şöyle anlattı: “1960'lı yılların sonlarına doğru özellikle ligler şekillenip Anadolu'nun bütün kentlerinde tek tek kulüpler kurulurken Sivas'taki futbolla ilgilenen, sporu seven insanların bazıları da bir araya gelip Sivasspor adında bir kulüp kurmanın, heyecanını, telaşını yaşarlar. Ama tabii bu biraz da maddi imkan meselesidir, bir organizasyon işidir. Bunun için birkaç kişi Nusret Akça, Hüseyin Yıldırım gibi isimler öncülüğünde toplanıp dönemin Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu'na giderler. Fikri ona açarlar ve onun öncü olmasını isterler. Dönemin belediye başkanı olan Durakoğlu da buna sıcak bakar ve hep birlikte Vali'ye gidip konuyu açıklarlar. Vali tekrar topu, tabiri caizse belediye başkanının kucağına bırakır. Belediye başkanı bu oluşuma destek verir ve organizasyonun başına geçer. Altyapısı hazırlanır, toplantılar yapılır ve profesyonel anlamda Sivasspor ismiyle bir kulübün kurulmasına karar verilir.”
Üç yıldız, üç takıma vefa örneği
Kulübün kurulmasıyla ilgili birçok konu halledildikten sonra karar verildiğini anlatan İzgi, şöyle devam etti: “Denir ki, 'Sivas'taki üç kulübü, o dönemin flaş olan üç amatör kulübü birleştirelim, altyapısı böylelikle halledilmiş olsun, işimiz biraz daha kolay hale gelsin' denir. Onlardan Yolspor, Kızılırmakspor ve Sivas Gençlik kulüplerinin yöneticileri çağrılır, ikna edilir, mutabakata varılır ve 3 kulübün birleştirilmesinden Sivasspor ismi ortaya çıkar. Bu üç kulübe vefa olsun diye de Sivasspor'un amblemi 'üç yıldız' olarak belirlenir. Yani Sivasspor'un armasında, formasında olan üç yıldızın hikayesi özetle budur. Yani Sivasspor'u meydana getiren üç amatör kulübü sembolize eden üç tane vefa örneğidir. Ondan dolayı da 1967 yılının 9 Mayıs gününden itibaren Sivasspor'un arması 3 yıldızdan ibarettir.”
Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un şu anda armalarında taşıdıkları yıldızların ligde elde ettikleri şampiyonlukların sonucu olduğunu aktaran İzgi, “Şampiyonlukların bedeli olarak üç yıldız ama Sivasspor'un ki futbol lisanıyla doğuştan üç yıldız” ifadelerini kullandı.
Kan ve kar rengi: kırmızı-beyaz
Sivasspor'un forma renginin belirlenmesinde de çok uzun tartışmalar yaşandığını anlatan İzgi, şunları kaydetti: “Bu üç kulübün renklerinden birisinin olması gündeme gelir, karışımından meydana gelmesi gündeme gelir, o dönem flaş olan Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe'nin taraftarları onların renklerinin olması yönünde oy kullanır. Ama bunların hiçbirisi olmaz bu tartışmalar devam ederken, takımın kurucularından Hüseyin Yıldırım, kan rengi kırmızı ile kente çok kar yağışından dolayı beyazı belirterek kırmızı-beyaz rengini öne çıkarır. Ahmet Durakoğlu da 'tamam milli takımın rengi de kırmızı beyaz' der. Böylece Sivasspor'un renkleri de halledilmiş olur.”
1967 yılında Nusret Akça, Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Pala, Nurettin Tarıkahya, Yalçın Özden gibi isimler ilk olarak günün Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu'na ve dönemin Valisi Vefik Kitapçıgil'e giderek durumu anlattı.
Vali'nin kurulacak kulübün yalnızca sportif açıdan değerlendirilmemesi gerektiğini dile getirerek bu oluşumu şehrin kültürel, ekonomik ve sosyal hayatına da büyük bir hareketlilik getireceğini belirtmesi üzerine, Sivasspor'un kurulması için çalışmalara başlandı.
O dönemde yapılan çeşitli kuruluş çalışmalarının ardından, Yolspor, Kızılırmak ve Sivas Gençlik kulüpleri bir araya getirilerek, rengi kırmızı-beyaz, arması üç kulübü temsilen “üç yıldız” olarak belirlenen Sivasspor kulübü kuruldu.
Her 5 şampiyonluğa 1 yıldız hakkı verilmesi uygulaması kapsamında Galatasaray ve Fenerbahçe'nin armalarının üst kısmında 3 yıldız, Beşiktaş'ın 2 yıldız, Trabzonspor'un 1 yıldız bulunurken, kırmızı-beyazlı kulüp, kuruluşundan bu yana armasında yer alan üç yıldız nedeniyle taraftarları tarafından “doğuştan üç yıldızlı” olarak nitelendiriliyor.
Necati Karadağ ile birlikte “Üç Yıldızın Öyküsü” adlı kitabı bulunan gazeteci Ali İzgi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki futbol kulüplerinin kuruluş zamanlamasına bakıldığı zaman hemen hemen tamamına yakınının 1960'lı yıllarda kurulduğunu belirterek, Sivasspor'un da bunlardan biri olduğunu kaydetti. İzgi, kulübün kuruluş hikayesini şöyle anlattı: “1960'lı yılların sonlarına doğru özellikle ligler şekillenip Anadolu'nun bütün kentlerinde tek tek kulüpler kurulurken Sivas'taki futbolla ilgilenen, sporu seven insanların bazıları da bir araya gelip Sivasspor adında bir kulüp kurmanın, heyecanını, telaşını yaşarlar. Ama tabii bu biraz da maddi imkan meselesidir, bir organizasyon işidir. Bunun için birkaç kişi Nusret Akça, Hüseyin Yıldırım gibi isimler öncülüğünde toplanıp dönemin Belediye Başkanı Ahmet Durakoğlu'na giderler. Fikri ona açarlar ve onun öncü olmasını isterler. Dönemin belediye başkanı olan Durakoğlu da buna sıcak bakar ve hep birlikte Vali'ye gidip konuyu açıklarlar. Vali tekrar topu, tabiri caizse belediye başkanının kucağına bırakır. Belediye başkanı bu oluşuma destek verir ve organizasyonun başına geçer. Altyapısı hazırlanır, toplantılar yapılır ve profesyonel anlamda Sivasspor ismiyle bir kulübün kurulmasına karar verilir.”
Üç yıldız, üç takıma vefa örneği
Kulübün kurulmasıyla ilgili birçok konu halledildikten sonra karar verildiğini anlatan İzgi, şöyle devam etti: “Denir ki, 'Sivas'taki üç kulübü, o dönemin flaş olan üç amatör kulübü birleştirelim, altyapısı böylelikle halledilmiş olsun, işimiz biraz daha kolay hale gelsin' denir. Onlardan Yolspor, Kızılırmakspor ve Sivas Gençlik kulüplerinin yöneticileri çağrılır, ikna edilir, mutabakata varılır ve 3 kulübün birleştirilmesinden Sivasspor ismi ortaya çıkar. Bu üç kulübe vefa olsun diye de Sivasspor'un amblemi 'üç yıldız' olarak belirlenir. Yani Sivasspor'un armasında, formasında olan üç yıldızın hikayesi özetle budur. Yani Sivasspor'u meydana getiren üç amatör kulübü sembolize eden üç tane vefa örneğidir. Ondan dolayı da 1967 yılının 9 Mayıs gününden itibaren Sivasspor'un arması 3 yıldızdan ibarettir.”
Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un şu anda armalarında taşıdıkları yıldızların ligde elde ettikleri şampiyonlukların sonucu olduğunu aktaran İzgi, “Şampiyonlukların bedeli olarak üç yıldız ama Sivasspor'un ki futbol lisanıyla doğuştan üç yıldız” ifadelerini kullandı.
Kan ve kar rengi: kırmızı-beyaz
Sivasspor'un forma renginin belirlenmesinde de çok uzun tartışmalar yaşandığını anlatan İzgi, şunları kaydetti: “Bu üç kulübün renklerinden birisinin olması gündeme gelir, karışımından meydana gelmesi gündeme gelir, o dönem flaş olan Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe'nin taraftarları onların renklerinin olması yönünde oy kullanır. Ama bunların hiçbirisi olmaz bu tartışmalar devam ederken, takımın kurucularından Hüseyin Yıldırım, kan rengi kırmızı ile kente çok kar yağışından dolayı beyazı belirterek kırmızı-beyaz rengini öne çıkarır. Ahmet Durakoğlu da 'tamam milli takımın rengi de kırmızı beyaz' der. Böylece Sivasspor'un renkleri de halledilmiş olur.”