Sistemin adamları...

NE yapacaksın dostum, şairleri sürdüler.

Ozanları yaktılar.

Yazarları vurdular.

Dünyanın tanıyıp sevdiği, tüm insanlığın gurur duyduğu, elin bağrına bastığı aydınlarımız bizler için nedir bilir misin:

Birer düşman...

Bir terslik var a dost...

Bir terslik var...

*

Çünkü eşkıyalık sistemi üzerine oturtulmuş bir düzeni şairlerle, edebiyatçılarla, ozanlarla, aydınlarla ayakta tutmak olası değil.

Onlar sorun çıkartırlar...

Hesap sorarlar kirli insanlara... Hırsızlara göz yummaz, soyguncuya bel bağlamaz, küçük insanları büyük saymaz, kire-pasa katlanmazlar.

Bu yüzden istenmezler onlar dostum...

İstenmezler...

Ben aydınlık saçan insanlarımızın sürülmelerinin, vurulmalarının, yok edilmelerinin üç-beş kişinin işi olduğuna inanmam.

Bu bir sistemdir.

Bu sistemin işidir.


Hukuksuzluk üzerine kurulmuş, hırsızlık ve yağma ile geçinen, yoksulların kanını emerek ayakta duran, yetimlerin gözyaşları ile yaşayan bir pis sistem...

Bir sistemdir ki dön bir bak:

Tüm aydınları, ozanları, şairleri, yazarları vuranları, yakanları, öldürenleri ne yapıp yapıp kanatları altına alıp koruyor.

Tüm büyük cinayetleri işleyenler cezalarını çekmeden salındılar.

Tümü özgür ve mutlu.

*

Uğur Mumcu
’nun, Ahmet Taner Kışlalı’nın ve tüm öldürülen aydınlarımızın katilleri son bir yıl içinde salındılar.

Abdi İpekçi’nin katili, hapisten kaçan, idama mahkum edilen Ağca bugün-yarın aflardan yararlanarak salınacak diyorlar.

Elbette çıkacak...

Çünkü sistemin ona ihtiyacı var.

Yoksullarla sızlanan, yetimlerle ağlayan, mazlumlarla dövünen, ulusal hırsızlara ağam-paşam demeyen o yüce insanlara değil...

Onlar artık yoklar a dost.

Yakıldılar...

Sürüldüler...

Vuruldular...

Öldürüldüler...
Yazarın Tüm Yazıları