Şişe çevirmece için eleman aranıyor

Sanırım herkes farkında. Bu topraklar bir türlü gerçekleşemeyen hayali ‘proce’lerle dolu.

Yarım kalmış senaryolar, bütçesi yetmediği için çekilmemiş filmler, bir gece önce barda atıp tutulan o ‘büyük proce’ler yani...

Oysa zaman değişti (Ayşe Teyze’ler de). Artık kimse uzun metrajlı film çekeyim derdinde değil. Devir, video yerleştirme (enstalasyon) devri. Modern sanat artık ilgi görüyor, talep var, en önemlisi para yapıyor.

Tüm bunları 9. Uluslararası İstanbul Bienali’ni gezerken düşünüyoruz bir arkadaşımla.

Mesela bir çalışma var Bienal’de. İstanbul’daki bazı kıraathanelerin muhtelif köşelerine kamera konulmuş.

O kameralardan kıraathane halkını gözetliyorsunuz. Ama 5-6 tane ekrandan. Video yerleştirme dedikleri bu yani.

Diyoruz ki arkadaşımla, ‘Biz de bir şey çekelim. Birbirini tanımayan dört-beş kişiyi bir araya getirip onlara şişe çevirmece oynatalım! Ve bunu videoya alalım. Her birinin itiraflarını (malum bu oyunda, genelde seks odaklı oluyor) farklı ekranlardan aynı anda veririz’.

Şimdi bu işe baş koyacak, ‘sanata gönül vermiş’ katılımcılar arıyoruz. Bugünlerde tek derdimiz bu! (Olağan şüphe: İKSV bizim proceyi destekler mi acaba?)

BİENAL GÖZLEMLERİ

1. Bienali gezenler arasında spor ayakkabılı, şık giyinmiş türbanlı genç kız grupları da var. Ama buna kimsenin şaşırdığı filan yok.

Sadece eskisine göre türbanlı kesim daha çok ‘kamusal alan’da, ortak tespit bu. Geziyor, eğleniyor ve her şeyi yakından takip ediyorlar.

2. Bienal mekanlarından Deniz Palas, çok nefis bir apartmanmış. Gezmelere doyulmuyor. Buradaki en güzel işlerden biri, Michael Blum’un Atatürk’le aşk yaşayan yahudi kökenli, marksist ve feminist kadın Safiye Behar’ın hayatını anlattığı ‘kurgusal oda.’

Kurgusal, çünkü Behar’ın aslında hiçbir zaman varolmadığını nice belge, bilgiye bakıp çıktıktan sonra çakıyorsunuz. (Ben çakamadım o ayrı, sonradan söylediler!)

Metal Fırtına sinemada

Orkun Uçar ve Burak Turna’nın yazdığı ilk Metal Fırtına’nın filminin çekilmesi epeydir gündemdeydi. Hatta Mustafa Altıoklar kitaba ilk talip olanlar arasındaydı.

Ama iki yazar, Altıoklar’ın önerdiği telif ücretini az bulunca film rafa kalkmıştı.

Sonra Özen Film devreye girdi. Ve iki yazarla hafta başında anlaşma yapıldı. Anlaşmaya göre, filmi yabancı bir yönetmen çekecek. Çünkü film, yabancı bir ortakla kotarılacak.

ŞEHİR ATLASI

n MAKYAJLI GARSONLAR GELİYOR: Ramazan ayından sonra Nişantaşı’nda büyük bir kulüp açılacak. Şimdilik ismi sır gibi saklanıyor, o yüzden adı bende saklı. Tek yazabileceğim, buradaki erkek garsonların hafif bir makyajla müşterileri karşılayacağı ve öyle servis yapacakları!

n LUCCA’YA CHICAGO’DAN ŞEF: Ünlü basketbolcu Michael Jordan’la birlikte Chicago’da Onesixty Blue adlı bir restoran açan şef Patrick Robertson, bugünden itibaren Bebek’teki Lucca’ya danışman olarak geliyor. Ama sadece 9 Ekim’e kadar. Robertson bu tarihler arasında Lucca mutfağında kendi tarzını konuşturacak.

n NEVİZADE’DE İBRAHİM TATLISES: Geçen cumartesi Balo Sokak epey hareketliydi. Koca bir siyah limuzin sokağın ortasına park etmişti çünkü. Meğer İbrahim Tatlıses, Nevizade’ye maç izlemeye gelmiş! Erman Toroğlu’na alışkın Nevizade cemaati İbo’nun varlığına bir hayli şaşırdı.


Yazarın Tüm Yazıları