Sirklerin kralı İstanbul’da

Kanada merkezli Cirque du Soleil’i ilk kez 2011’de ‘Saltimbanco’ adlı gösterileriyle Türkiye’ye geldiklerinde izlemiştim. Her temsili 4 bin kişinin seyrettiği inanılmaz bir turne olmuştu. Üç yıl önce de ‘Alegria’ ile yine buradaydılar. 65 bin kişiyle birlikte ben de koltuklara yapışıp soluksuz bir şekilde gösteriye kilitlenmiştim. Şimdi sırada ekibin 2002’den bu yana sahnelediği ve ‘Kanatlı İkarus’un hikâyesinin anlatıldığı ‘Varekai’ var. Ekip, 9 Ekim’e kadar İstanbul’da.

Varekai’de 18 farklı ülkeden, 50’den fazla akrobat, palyaço, müzisyen ve dansçı yer alıyor. Ekibin sanat yönetmeni Michael G. Smith, gösterinin hikâyesini şöyle anlatıyor:

Varekai, 1-9 Ekim tarihlerinde toplam 11 gösteriyle Ülker Sports Arena’da izleyiciyle buluşacak.

“Varekai sözcüğü, evrensel gezginler olan Çingenelerin kullandığı Roman dilinde ‘Her neresi’ anlamına geliyor. Ormanın derinliklerinde, bir volkanın zirvesinde, her şeyin mümkün olduğu olağanüstü bir dünya bulunur. Varekai dünyası... Gökyüzü yalnız bir genç adamı bırakıveriyor ve böylece Varekai’nin hikâyesi başlıyor. Fantastik yaratıklarla dolu değişken bir dünya olan sihirli bir ormanın gölgeliklerine paraşütle inen genç adam, İkarus, hem absürd hem de olağanüstü bir maceraya uçuyor...”

Son derece renkli bir gösteri olan ‘Varekai’, bir ormanda geçiyor. Gösteride kullanılan renklerin seçimi, gösterinin kostümlerini de tasarlayan Eiko İshioka’ya ait. Şovda, hayvanlar âleminin renkleri ve tropik bir dünyaya ait tüm elementler var. Cirque de Soleil’in gösterilerinden hangisini izlerseniz izleyin, hangi ülkede olursanız olun kendinizden mutlaka bir şey bulacaksınız. Başarının formülü açık: Koreografi, ışık, her biri elle yapılan kostümler, sirk olmasına rağmen gösterilerin hiçbirinde hayvan kullanılmaması ve en önemlisi de ekibin sürekli kendini yenilemesi...

İZLEYİCİYLE BAĞ KURUYORUZ

Smith, hem bu başarının nedenlerini hem de gösterilerin izleyiciyle kurduğu bağı şöyle açıklıyor: “Özel bir metne bağlı kalmadan izleyici ile bağ kurmayı başarıyoruz. Her gösterinin ayrı bir teması var ama bu tema, genel olarak halka empoze edilmeye çalışılmıyor. Gösterilerin, her bir kişi için ayrı anlamlar barındıran katmanları var.

Gösterileri hangi ülkede sunarsak sunalım, izleyici kendini sahnede olup bitenden kopuk hissetmiyor. Yarattığımız kültürel mozaik, herkese dokunmayı başarıyor. Cirque du Soleil, insanlara akrobasi, gösteri, dans ve müziğin canlı olarak sahnede bir araya getirildiği eşsiz bir deneyim sunuyor. Sonuç, dünyanın neresinde olursa olsun, herkesin kendinden bir şey bulacağı kolektif bir güce dönüşüyor. Gösterimize gelen herkesin hayatında bir yere dokunmayı umut ediyoruz...”

4 BİN KİŞİLİK SANAT FABRİKASI

Kanadalı sokak sanatçısı Guy Laliberté’nin yaklaşık 30 yıl önce hayallerini gerçekleştirmesiyle ortaya çıkan Cirque du Soleil, dünyada eşi olmayan bir topluluk. Kanada’daki merkezlerinde 2 bin kişi çalışıyor. Aynı anda 20 ülkede birden gösteri yapan 4 bin kişinin yer aldığı bir topluluk. Dünyanın en iyi akrobatları burada gösteri yapıyor. Hiç durmuyorlar, sürekli yeni bir tema arayışındalar. Şu anda grubun 19 farklı temada gösterisi var. Cirque de Soleil, 1984’ten bu yana 155 milyon kişi tarafından izlendi. 2002 Nisan ayında ilk gösterisini Montreal’de yapan ‘Varekai’ ise bugüne kadar 23 farklı ülkede, 130 şehirde sergilendi (www.cirquedusoleil.com).