Şirket alırken ’arsa istemem’ diyen yabancı artık gayrimenkule koşuyor

MAZARS/Denge Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Leon Coşkun, eskiden Türkiye’de bir şirket satın alırken gayrimenkullerinin elden çıkarılmasını isteyen yabancıların, şimdi ise sadece bu nedenle şirket satın aldıklarını söyledi.

Gayrimenkulün uzun vadeli bir yatırım olduğuna dikkat çeken Coşkun, bu ilginin Türkiye’nin ve sektörün geleceğine olan güvenin göstergesi olduğunu vurguladı.

SON birkaç yıldır büyük yabancı yatırım ve sermaye gruplarının Türkiye’de gayrimenkul sektörüne yoğunlaştığına dikkat çeken Mazars/Denge Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Leon Coşkun, "Eskiden yabancılar Türkiye’de şirket alırken birleşirken bile gayrimenkullerin çıkarılmasını isterdi. Şimdi ise sadece sahip olduğu gayrimenkulü için şirket satın alanlar var" diyor. Kuruluşunun 40’ıncı yılını kutlayan Mazars/Denge Grubu’nun Başkanı Leon Coşkun, gayrimenkule bu kadar büyük yatırım gruplarının ilgi göstermesinin, Türkiye’de gayrimenkulün artacağına inandıklarının göstergesi olduğunu söylüyor. Üniversitede okuduğu yıllardan itibaren sektörün içinde yer alan Leon Coşkun ile şirket evliliklerinden vergi sistemindeki adaletsizliğe uzanan bir yelpazede konuştuk.

Son yıllarda evlilikler ve birleşmeler önemli ölçüde hızlandı. Size gelen denetim taleplerinde de bir artış söz konusu mu?

-
Son 2-3 yılda bize gelen denetim taleplerinde çok büyük artış var. Talep gelmeyen haftamız yok. Bazen haftada 2-5 talep bile geliyor. Tabii bunların hepsini biz yapıyoruz diye bir durum yok. Ama talepte önemli bir artış var.

Denetim başvurusunda bulunanlar genelde yabancılar mı, Türk şirketleri de var mı?

- Yabancıların yanı sıra Türk şirketlerinden de talep geliyor. Türk şirketleri de yeni şirketler alıyor, sektör içi birleşmeler yaşanıyor.

Bu birleşme ya da satın alma sürecinin devam edeceğini düşünüyor musunuz?

- Şirket birleşmelerinin ve satın almaların devam edeceğine inanıyorum. Bu dünya konjonktörüyle de bağlantılı bir durum. Sadece Türkiye’ye özel bir konu değil. Ama Türkiye şu anda çok ilgi çeken bir ülke. Bunun çeşitli sebepleri var. Siyasi ya ekonomik bir kriz olmadığı sürece bunun devam edeceğini düşünüyorum.

YABANCILAR TÜRKİYE’YE İNANIYOR

Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlarda dikkatinizi çeken neler var?

- Son zamanlarda gelen en çok yabancı bankalar geldi gibi gözüküyor. Çok fazla gelmeyen kalmadı. Ama asıl dikkatimi çeken çok fazla gayrimenkul yatırım şirketinin gelmeye başlaması. Gayrimenkule yabancıların ilgisini olması çok önemli. 4-5 yıl önce gelen yabancılar bırakın gayrimenkule yatırım yapmayı, birleşecekleri şirketin içinde gayrimenkul varsa ’Onları satın ya da çıkarın, öyle birleşelim’ diyorlardı. Halbuki şimdi sırf gayrimenkule yatırım için gelen, sadece sahip olduğu gayrimenkulleri için bir şirketi satın alan büyük yabancılar bile var. Bu Türkiye’nin istikbaline güven demektir. Gayrimenkule bu kadar büyük yatırım yapılması, yabancıların Türkiyede gayrimenkulün artacağına inanmalarını gösteriyor. Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırımdır. Para kazanayım, gideyim diyemezsiniz.

Denetimin sonunda gerçekleşmeyen birleşme ya da satın almalar da oluyor mu?

- Evet bazen bu satın alma ve birleşmeler olmuyor. Olmamasının nedeni ile maalesef bilançolarda gözüken rakamların aslında gerçek olmadığının ortaya çıkması. Daha geçen yıl böyle bir olay yaşadık. Yabancılar gelip bizden denetim yapmamızı istedi. Denetimin yarısında ara rapor verdik. ’Bu şirkette kayıtlı stokların gerçek maliyeti gösterilenin dörtte biri, maliyetler şişirilmiş’ dedik. Maliyetler niye şişiriliyor, bilançoyu olduğundan daha iyi göstermek için bir nevi makyaj yapıyorlar. Yabancılar bunu duyunca bizden denetimi durdurmamızı istedi.

Fransız müşterilerimizin çokluğu Mazars’ı cezbetti

Bugün kaç müşteriye hizmet veriyorsunuz?

- Vergi müşavirliği, denetim, muhasebe hizmetleri, vergi planlaması, uluslararası yatırım danışmanlığı, şirket kuruluşları, insan kaynakları, değerleme hizmetleri, finansal danışmanlık servisi, iş hukuku ve hakemlik hizmeti veriyoruz. 500’e yakın müşterimiz var. Herbiri beni şahsen tanır.

Mazars ile birlikteliğiniz ne zaman başladı?

- İlk temasımız 1989’da oldu. Mazars’ın o yıllarda bir Fransız müşterisi vardı. Onun Türkiye’deki bir iştirakinin denetimini bizim yapmamızı istediler. Memnun kalınca devam ettik. 97’de Türkiye’deki temsilcileri olmamızı önerdiler. İki yıl döneme sürecinden sonra 99’da tamamen Mazars’a dahil olduk. Mazars’la birlikteliğimizin onların bize müşteri yollamasından dolayı değildir. Tam tersi, bizim portföyümüzdeki Fransız şirketlerinin çokluğu Mazars’ın bize ortaklık etmesine neden oldu.

Üç dil bildiğim için yabancı müşterilerim çoğunlukta oldu

Mesleğe ilk ne zaman adım attınız?

- Öğrenciliğimden itibaren hem okuyup, hem çalıştım. 1967’de üniversiteyi bitirdikten sonra askerliğimi yaptım ve dönüşte Neyir Örme’de işe başladım. 197’den itibaren birkaç şirkete muhasebe danışmanlığı yaptım. 1977’de bir ortakla birlikte Denge’yi kurduk. En önemli avantajımız lisanımız oldu. İngilizce, Fransızca ve İsyanyolca bildiğimiz için yabancı şirketler özellikle bize geldi. Bugün de bizimle çalışan müşterilerimizin yarısından fazlasını yabancı şirketler oluşturur.

Türkiye’de en önemli sorun istihdamın üzerindeki yük

Günümüzde Türkiye’de şirketlerin en büyük sorunu ne?

- Bence Türkiye’de şirketlerin önündeki en önemli sorun istihdam maliyeti. Türkiye’deki vergi kaçağı veya naylon fatura dediğimiz sahte yanıltıcı belgelerin esas nedeni bu. Çünkü firmalar istihdam üzerindeki maliyeti düşürmek için 100 liraya çalıştırdığını 50 lira gösteriyor ya da hiç göstermiyor. Sonra bunu kapatmak için sağdan soldan fatura bulma yoluna gidiyor. Bence Türkiye’nin vergi yönünden en büyük problemi bu. Bu aynı zamanda haksız rekabette yaratıyor. Sonuçta kötü iyiyi kovuyor.

Türk Ticaret Kanunu bir an önce çıkmalı

Türk şirketleri şeffaflaşmanın neresinde?

- Türk şirketleri yeterince şeffaflaşamadı. Arkaya bakınca epey yol alınmış gibi görünüyor, ama önümüze baktığımızda daha çok uzakta olduğumuzu görüyorum. Ancak zaman içinde düzeleceğine inanıyorum. Bunun kilometre taşlarından biri de Türk Ticaret Kanunu. Bu kanuna Türkiye’nin şiddetle ihtiyacı var. Kanunun bir an önce çıkarılması ve uygulamaya geçilmesi lazım. Kanun öncelikle muhasebe standartlarına uyum zorunluluğu ve denetim zorunluluğu getiriyor.

Mazars’ın 40 ülkedeki cirosu 650 milyon Euro

MERKEZİ Paris’te bulunan Mazars Grubu, 40 ülkede 7 bin 500 çalışanla hizmet veriyor. 650 milyon Euro cirosu ile dünyanın en büyük denetim şirketleri arasında yer alıyor. Ayrıca Mazars grubu, 65 ülkede 23.000 profesyoneli bir araya getiren Praxity oluşumunun üyesi olarak toplam cirosunu 2 milyar Euro’ya ulaştırmıştır.

LEON ASLAN COŞKUN

MAZARS/Denge Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Leon Coşkun, 1963 yılında Saint Benoit’dan mezun olduktan sonra 1967’de Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 1968-1977 yılları arasında serbest muhasebeci ve müşavirlik yaptı. 1977 yılında Denge’yi kurdu. 1999 yılında Mazars’a ortak olarak katıldı. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMUDESK) Üyesi, Türkiye Denetim Standartları Kurulu (TUDESK) Başkan Yardımcısı, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği (TMUD) Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Bağımsız Denetim Derneği Yönetim Kurulu üyesi, IMA üyesi (Institute of Management Accountants) ABD.
Yazarın Tüm Yazıları