Sirke fıçısından bal çıkmaz

“Hiç ilgilemedim abi... Doğrusu ne olduğunu bilmiyorum!”

Sarıyer’de seyyar bir balık satıcısına sordum:

“Anayasa değişikliği için ne diyorsun?”

“Vallahi abi, ben ekmek derdindeyim. Ayıp olacak belki ama konuyu bilmiyorum. Cahilliğimi bağışla!”

Aynı soruyu Beşiktaş’ta bir bakkala sordum:

“Bıraksınlar beyim anayasayı-babayasayı... Ekonomiye baksınlar, işsizliğe baksınlar... Millet aç! Satışlar azaldıkça azaldı... Bu gidişle herhalde birkaç ay içinde dükkânı kapatmak zorunda kalacağım!”

Kısacası, vatandaşın gündemi başka...

* * *

İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Uğur Dündar’ın “Arena” programında “Türkiye’de, iktidarın iddia ettiği gibi 3 küsur milyon kişi değil, 7 milyon kişi işsiz” derken haklıydı.

Bütün sorunların üzerini örtmeye çalışan iktidar, hep suni gündemler yaratarak bugünlere geldi. Şimdi bütün gücüyle anayasa değişikliğine sarılarak yine zaman kazanmak, bu arada yargıyı kendi ideolojisine göre şekillendirmek istiyor.

Kalkınmaya bir çare getiriyorlar mı? Anayasa değiştirilince işsizler iş bulacak mı? Teröre belâsına bir çare aranıyor mu? Eğitim sorununa bir çözüm var mı?

Ülkedeki perişanlıklar bitecek mi? Hayır, bunların hiçbiri olmayacak!

* * *

İlhan Kesici’nin tespitlerine göre Türkiye, tarihinin en borçlu dönemini yaşıyor.

AKP, bütün iktidarların 80 yılda yaptıkları borcun toplamı kadar borcu 8 yılda tek başına yapmayı başardı, iktidarları döneminde ülkemizin borçları ikiye katlandı!

Türkiye şimdi her gün 110 milyon dolar borç faizi ödüyor. Yani her gün bir “Seyhan Barajı” inşa edecek kadar müthiş bir parayı başkalarının cebine koyuyoruz!

Fukaralığımızın bir nedeni de, yıllardır yabancılara ödediğimiz bu faizlerdir!

* * *

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i televizyonlarda izliyoruz. Gayet munis bir ifade ile konuşuyor ve ağzından bal akıyor, fakat... Acaba samimi mi?

Bana hiç samimi görünmüyor. Cemil Bey, anayasa değişikliğini ve referandumu savunurken, iki buçuk ay önce söylediklerinin tersini söylüyor.

O gün söyledikleri mi doğru, bugün söyledikleri mi? Kendisi ne düşünüyor acaba?

Esen rüzgâra göre yön değiştirmek, Cemil Çiçek gibi deneyimli bir siyaset adamına yakışıyor mu? Ben yakıştıramıyorum doğrusu!

“Hak ve özgürlükler konusunda referandum olmaz. Bu konularda referandum düşünmeyiz!” diyordu. Hani ne oldu?

“Anayasa değişikliği konusu şu an gündemimizde yok. Anayasa değişikliği sayısal değil, geniş uzlaşma işidir. Biz bunu Meclis’te yapacağız. Geniş mutabakatla yapacağız.” diyordu, iki buçuk ayda ne değişti de birdenbire tek başına anayasa değişikliğine sarıldılar?

* * *

Türkiye’nin sıradağlar gibi üst üste yığılmış sorunları var. Bunların hepsini “öteleyip” anayasa değişikliği ve referanduma odaklanmanın mantığı ne?

İşsizlik ve fukaralık can yakıyor. Buna çare arayan var mı?

Referandum, halkın 80 milyar dolar civarındaki kredi kartı borçlarına çözüm mü getirecek? Türkiye’nin her gün ödediği 110 milyon dolar borç faizini mi azaltacak? Ülkemizin, yabancılar tarafından sömürülmesini mi önleyecek? Sahi ne olacak?