Sinirlenmem sabırlıyımdır

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2017 21:59

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesi, sert kış koşullarına rağmen musluklardan akan ve içilen Menderes suyu, bahçelerinde yetişen bol çeşit sebze ve meyvesi, çeşitli hayvansal ürünle beslenen yaşlılarının iyi bakıldığı, en mutlu yaşadığı bölgeler arasında yer alıyor. Bu mutlu yaşlılardan biri de 104 yaşındaki Hatice Başol. Onun uzun ömür sırrı ise sinirlenmemesi ve sabırlı olması... “Önüme ne konsa yerim” diyen Başol, “Hiçbir sorunum yok” diyor.

Haberin Devamı

DİNAR ilçesi arpa, buğday, nohut, ayçiçeği, mısır, şekerpancarı, haşhaş, patates, elma, vişne, armut, üzüm, ceviz ve daha pek çok besin kaynağı açısından zengin bir ilçe. Hayvancılık ve arıcılık da yapılan ilçede, süt, yoğurt, peynir, yumurta ve toprağın verdiği ürünler Dinarlıların ömrüne ömür katıyor. Ömrüne ömür katanlardan biri de Hatice Başol...

104 yaşındaki Başol, yazları köydeki evinde yaşarken, kışları Dinar merkezdeki yeğeninin evinde geçiriyor. 25 yıl önce eşini kaybeden Başol, “Bir tek ben varım. Arkadaş yok. Zor ama netcen, sabır etcen. Her derde bulunur deva, ölüm neden sana çare bulunmaz?” diyor.

ÖNÜME NE KONSA YERİM
Uzun yaşamanın bir sırrı olup olmadığını sorduğumuz Başol, “Yemeği severim. Önüme ne konsa yerim. Sütlaç çok severim. Hiçbir sorunum yok. Bir tek gözlerim az görmeye, kulaklarım az duymaya başladı. Ama aklım başımda az çok” diyor. Gençliğinde terzilik yapan Başol, “Sinirlenmem ben, sabırlıyımdır” diyor. Okuma-yazma bilmekle gurur duyan Başol, “Ben imzamı atabilirim, göstereyim mi?” diye soruyor. 55 yıl boyunca iyi geçindiği eşini kaybedince çok üzüldüğünü anlatan Başol, “Kocamı severdim. Beni sakınır, korurdu. Güzellikle gitti” diyor.

BELEDİYENİN GERONTOLOĞU
Uzun ömürlü insanları bol olan Dinar ilçesinin Belediye Başkanı Saffet Acar, yaşlılarla ilgili planlarını anlattı. Saffet Acar, “Dinar’ın oksijeni bol havası, insan vücudu için gerekli olan tüm mineralleri bulunduran ve çeşmeden akan suyu, doğal ürünlerinin uzun yaşama etkisi büyük” diyor. Gerontologlarının (yaşlılık uzmanı) bulunduğunu belirten Acar, “90 yaşının üzerinde çok yaşlımız var. Bütün yaşlılarımızın envanterini tutuyoruz. Ulusal Sosyal ve Uygulamaları Gerontoloji Derneğimiz var. Planımız yaşlı bakımevi veya Alzheimer evi yapmak. Sabah evlerinden yaşlıları alıp akşam yine evlerine bırakmak. Burada yatırılacak, banyosu yaptırılacak, yaşıtlarıyla zaman geçirecek. Yakınları tatile veya başka nedenlerle gitmesi gerektiğinde konaklamalı misafirimiz olacaklar” diyor.

SEHER YELİ ÖMÜR KATTI
MUSTAFA Demir’in nüfus kâğıdına göre yaşı 93 ama kendi “95 varımdır ben” diyor. Mavi gözlerinden ötürü lakabı “Gökgöz Mustafa”. Dört evlat büyüten Demir bunlardan 71 yaşındaki Osman ve ailesinin yanında kalıyor. Felç olan eşine 17 sene bakan, 5 yıl önce de kaybedince çocuğunun yanına gelen Demir, “17 gün değil, 17 sene baktım. Baktım yemin olsun... Her adam bakmaz. Karıma bakarken 3 de ineğe baktım. Kendim sağdım. Yoğurdunu yapıp, sattım. Şimdi de bana gelinim bakar. Çiftçiyim, koyuncuyum, arıcıyım. Yok yoktu gençliğimde. Bağım vardı, arım vardı. Beygir de koştum, katır da. Çok çalıştım çok. Bu dünya böyle” diyor. 37 yıl boyunca koyun güttüğünü belirten Demir, “Gütmeye giderken şafakta bir seher yeli eserdi. Seher yelini daha unutamadım. O yel benim hem ürünümü artırdı hem de ömrümü” diyor.

Sinirlenmem sabırlıyımdır


ÇOK YEMEM HA...
Hâlâ bol bol bal, “fazlaca” yoğurt yediğini, süt içtiğini anlatan Demir, “Kendi arı kovanlarım vardı. Canımız istediğinde gittik, aldık. Ne yetiştiyse onu yedik. Üzüm yerim, pekmez içerim hâlâ. Çok yemem ha... Ama kararım var. En son saat 3-4’te yiyorum, yetiyor. Erken yerim, rahat uyurum. Gece 09.00-10.00 gibi yatar, mis gibi kalkarım” diyor.

Demir ne geçmişte çok çalışmaktan şikâyetçi ne de şimdiki hayatından. “Günlerim çok iyi geçiyor” diyor.

‘BİR 10 SENEM DAHA VAR’
Bazen kahveye gidiyor. Yürüyerek çarşıya inip geziyor. “Her gün sokağa çıkarım. Gezerim. Eve geç geldiğimde ararlar beni. Güya kocamışım... Hoş, arkadaşım da kalmadı ya. Kuzu gibi ben duruyorum bacım. Tansiyonum yok, şekerim yok, unutkanlığım yok, şikâyetim de yok. Gece tuvalete bile kalkmam, bak benim oğlan kalkar. Daha hiç doktora gitmedim. İlaç kullanmıyorum. Benim gibi adam İzmir’de de yok, Gelibolu’da da yok” diyor.
“Ölümden korkuyor musunuz?” sorusuna karşılık Demir, “Allah’ın takdiri. Emirden korkulmaz. Allah’ıma çok şükür her şeyi, bütün muradımı gördüm, geçirdim. Aklımda kalan bir şey yok. Kimseye muhtaç olmadan öleceğim inşallah. Allah bilir daha ne kadar yaşayacağımı. Ama bir 10 senem daha var” diyor. Söyleşimiz sırasında bize, “Bugün ayın on dördü, kız saçını kim ördü” türküsünü söyleyen Demir ile aktüel siyasi konuları da konuştuk.

BİTKİSELE DİKKAT
YAŞLILAR arasında bitkisel ürünlerin ve gıda destekleyicilerinin kullanımı yaygın. Ancak yaygın kanının aksine bu ürünler her zaman masum değil. Geriatrik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Terken Baydar, yaşlıların bilimsel donanımı olmayan kişilerin önerileriyle bitkisel ürünler kullandığı konusunda uyarıyor. Bilimsel olmayan yayınların kullanımı teşvik ettiğini belirten Baydar, “Bir adım ötesi ise internet üzerinden içeriği ve kaynağı bilinmeyen ‘sahte, onaysız, kaçak’ ürünlerin satışıyla tüketici kitlesinin suiistimal edilmesi” diyor. 

BAKMADAN GEÇME!