Sinemacılardan özür

Ben yanlışlarımı itıraf etmeyi de bilirim arkadaş. Yeter ki yanlış yapmış olduğuma ikna olayım. 43 yıldır beni bu konuda ikna edebilen çıkmadı. Ancak ilk kez geçen gün yanlışımı fark ettim.Biliyorsunuz ki uzun zamandır Türk sineması aleyhine görüşlerimle tanınmaktayım.Aslında bu pek övündüğüm bir şey değil ama ne yapayım hayat beni bu yöne zorladı.Yani ben de ulusal sinemamız üzerine öylesine alaycı yazılar yazmak istemezdim gayet tabii.Ama entelektüellere inandım, olanlar oldu.Bir kısır döngü var aslında bu olayda.Kötü film yapan bütün yönetmenler, aslında film yapmak için değil, bizleri akıllandırmak, yön göstermek ve dahası hayatı değiştirmek için direktörlüğe soyunuyorlar.Yani daha ulvi amaçları var.Onların filmlerine ise herkesten çok daha akıllı oldukları ve herşeyin en iyisini bildikleri için katiyen değişmek gereğini duymayan enteller izliyorlar.Ve filmde direktör, filmde rol alan sanatçılar ve filmi sinemeya gidip izleyen enteller dışında kalan zavallı ve yönünü şaşırmış insanların hayatının değiştirilmesine yönelik mesajlar verildiği için herkes filmi çok ama çok beğeniyor.Ben her biri ağır felsefe dolu olan bu Türk filmlerinin, direktörün filmi izleyecek arkadaşları kadar kendisinin de entel olabildiğini ispat etmekten başka bir işe yaramadığını bildiğimden Türk sinemasını kafamdan silmiştim.* * *Hata yapmışım, işte itiraf ediyorum.Çünkü Türk sineması üzerine değerlendirme yaparken yanlış yere bakmışım.Filozof direktörler arkadaşları ile çok gürültü koparmayı bildikleri için Türk sinemasını onların ürünlerinden ibaret saymak gibi bir gaflete düşmüşüm.Ama asıl Türk sineması başka bir yerde.Bir okurum bana e-mail yollayarak vakti zamanında çevrilmiş türk filmlerinden bazılarının ismini aktarmış.Sinema dergisi'nın 12'inci sayısında yer alıyormuş galiba bu liste.Şimdi bazı Türk filmlerini size de hatırlatmak amacıyla bu listeyi aynen veriyorum.- BEN BİR KANUN KAÇAĞIYIM (1966)- BEN BİR SOKAK KADINIYIM (1966)- GÜNAHINI ÖDEYEN ADAM (1969)- GÜNAHLARINI KANLARIYLA ÖDEYENLER (1969- IYI DÖVERİM, KÖTÜ DÖVERİM (1972)- ACI SEVERİM, TATLI DÖVERİM ( 1975)- ÖLÜMÜNÜ KENDİN SEÇ (1971)- ÖLMEDEN TÖVBE ET (1971)- MEZARINI KAZ, BENİ BEKLE (1971)- İPİNİ BOYNUNDA BİL (1971)- VE SİLAHINI ÇEKTİ (1972)- KIYMA BANA GÜZELİM (1962)- VUR VUR KAÇ KAÇ (1972)- VURMA ZALİM VURMA (1972)- BOYANA BAYILDIM BOYACI (1978)- VE ONU VURDULAR (1973)- ÖLÜMLE SEVİŞENLER (1972)- SEVİŞEREK ÖLENLER (1972)- AYIKLA BENİ HÜSNÜ (1975)- YE BENİ MAHMUT (1975)- ZIMBALA BİLAL (1975)- İSMET BU NE KISMET (1978)- ÖTTÜR KUŞU ÖMER (1979)- KOKLA BENİ NEBAHAT (1975) - KOKLA AMA KOPARTMA (1975)- HASAN ALMAZ BASAN ALIR (1975)- BU BABA BAŞKA BABA (1975)- BEN ARMUDU DİŞLERİM (1975)- ŞİPŞAK BASARIM (1975)- İŞTE KAPI İŞTE SAPI (1975)- YÜZME BİLMİYORSAN İŞİN NE AĞAÇTA (1978)- HER ADIMIM BELA (1972)- ADIM BELADIR (1970)ü- ADIM KAN SOYADIM SİLAH (1970)* * *Şimdi bazı gözlemler:1- Sinemanın içinde yeşerdiği toplumsal ortamı yansıttığı teorisini kabul ederseniz bir yabancının bu listeyi okuduktan sonra Türklerin hayatta tek uğraşının adam öldürmek ve vahşice sevişmekten ibaret olduğunu sanabilir.Onlar yanlış intibalar edinmesinler diye adamları İstanbul film festivaline götürüp entellerin filmlerini izlettirirsek de bu kez aynı yabancılar Türklerin tek işinin toplumu daha adil düzene ulaştırmak için devrim yapmak olduğunu düşünmeye başlıyacaklar.Anlıyacağınız sadece film seyrettirerek yabancılara Türkler hakkında doğru bir fikir verme imkanı ne yazık ki pek yok.Ama beni zorlarsanız ve illa da bu işe girişeyim derseniz ben yine de yukardaki ilk kategoride yer alan filmleri seçin derim size.2- Film tarihlerine bakarsanız 1975 yılında bizim memlekette gerçek bir seks çılgınlığının yaşanmış olduğunu görürsünüz.Bunun nedenleri bence acile incelenmeli.3- 1975 yılında gösterilen ‘KOKLA BENİ MELAHAT’ ile ‘KOKLA AMA KOPARTMA’ umarım birbirini seri olarak takip eden filmlerdir. Eğer böyle ise o zaman bu iki film dünya tarihinin en ilginç deneylerinden bir tanesidir. Melahat'ın kopartmak için neden koklamaya ihtiyaç duyduğunu öğrenebilmek için bu filmi mutlaka izlemem gerekiyor.* * *4- Ve son gözlemAllah aşkına bir ulusal sinemada ‘YÜZME BİLMİYORSAN İSİN NE AĞAÇTA’ gibi muhteşem abukluktaki isimde bir film yer alabiliyorsa, o ulusal sinemanın benim sandığım kadar kötü olabilmesi mümkün mü?Değil tabii ki, o nedenle de yapmış olduğum yanlış için özür diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları