Sinekten yağ çıkarma dönemi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın uygulamalarına bakınca, ister istemez akla gelen soru şu:

Haberin Devamı

Acaba belediye sıfırı tüketti mi? Hoş diğer belediyelerin de durumu farklı değil ya... İcra masasından koltuğu ile masasını kurtaran, personeline de maaş yerine yarım yamalak avans ödeyebilen belediyelere ne mutlu!
Gelelim Ankara’ya Büyükşehir Belediyesi’ne. Önce tüm caddeler kiraya verildi. Artık ana caddelerin neresinde durursanız, durun hemen bir 5’liği toka etmek zorundasınız.
Artık ne kadarı belediye kasasına gidiyor, o da muamma!
Bu park ücreti şimdilik böyle. İddia ediyoruz, halk biraz alışsın, bugün tam gün olan park ücreti pek yakın bir zamanda 2 saati 5 liraya, akabinde de saati 5 liraya inecek ...
Yerseniz...
Şimdi alışveriş merkezlerine kanca atıldı.
AVM’lerin, hizmet olsun diye müşterilerini bedavaya taşıyan servisleri var. Yaşlılar, emekliler, özel otosu olmayanlar, dar gelirli insanlar bunlardan ücretsiz yararlanıyor.
Yarım kilo domates ile, bir paket pamuk alan insanlara bile faydası var.
Şimdi AVM’lerden haraç gibi pay isteniyor. Kimilerinden yüz milyarlarca liraya varan tutarlar... Soruyoruz:
AVM’ler, hem işyerlerinin, hem de bu araçlarının vergilerini diğer  ödentilerini vermiyorlar mı? Hem sonra alışveriş merkezleri çok mu iyi durumda? Her işimizde olduğu gibi AVM politikasında da bir hesapsızlık, kitapsızlık var. Neredeyse mahalle aralarında bile açılıyorlar. Bunlara bir dur diyen, bir çekidüzen veren yok. Çoğu zaten vaziyeti kurtarmak için, reyonlarında işporta mallar satmaya kadar düşmüş.
Ama, bu arada belediye durur mu? O da onların sırtından halk bindiriyor.
Kaldır şu servisleri, millet neyle giderse, gitsin!
Ya da haraç ver!
C.Y.

Haberin Devamı

Sarkozy, Gökçek’in elinden kurtulmayacaktı

Hükümetimiz Sarkozy’i havaalanında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’e karşılatarak, Cumhurbaşkanımız Gül’e Paris’te yapılan saygısızlığın öcünü aldı. Doğrusu Sarkozy’i Gökçek’i ne kadar tanır bilemem ama Başkentliler, Sarkozy’e verilmek istenen mesajı anlamışlardır!
Keşke Sarkozy’e Samanyolu rekraasyon evlerinde bir öğle yemeği ve ardından da eksoz dumanı altında Gökkuşağı’nda bir Türk kahvesi ikram edilseydi de karşılama tam anlamıyla yapılsaydı!
Engin BALIM

Haberin Devamı

Basın özgürlüğü

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay “Türkiye’deki basın özgürlüğü Amerika’da yok”  dedi.
Beşir Atalay çok haklı, çünkü  Amerika’da gazetecilerin serbestçe ‘hapse girme özgürlüğü’ kesinlikle yok.   
Yalçın DURAK

Yazarın Tüm Yazıları