Şimdiki kızlar anemik!

İç hastalıkları ve hematoloji uzmanı arkadaşlarımın ortak bir görüşü var: Onlara göre anemi (kansızlık) sorunu özellikle genç kızlar arasında hızla yayılıyor.

Eskiden beslenme yönünden bilinçsiz, düzenli olarak kırmızı et yeme imkanı bulamayan ve her yıl arka arkaya doğum yapan Anadolu kadınlarının sık karşılaştıkları bu soruna son yıllarda özellikle 15-30 yaş arası genç hanımlarda rastlanıyor. Bu durumun birinci sorumlusu ise ısrarla yapılan beslenme yanlışları.

Genç kız ve hanımlar arasında gittikçe yaygınlaşan vejetaryenlik önemli bir problem. Vejetaryen beslenme alışkanlığı bazen kırmızı et bir yana, tavuk, balık, yumurta, hatta süt dâhil hiçbir hayvansal besinden faydalanmamayı şart koşuyor.

Ayrıca vejetaryen olmayan pek çok genç kız ve kadın da doğru dürüst et yemiyor. Sağlıksız diyetler, yanlış planlanmış beslenme mönüleri, ayaküstü atıştırmalar, kilo korkuları ile aç gezmeler ve daha pek çok şey doğru de dengeli beslenmeyi sabote ediyor. Neticede özellikle demir eksikliği bu hanımlarda kısa bir sürede ortaya çıkıyor.

Hayvansal gıdalara karşı sürdürülen direnç ve dikkatsizlik 6-7 aydan fazla sürerse, bir süre sonra B12 vitamini eksikliği de başlıyor. Demir ve B12 vitamini, kan düzeylerinin olgunlaşmaları, büyüyüp gelişmeleri ve görevleri olan oksijeni taşıyabilmeleri için temel maddeler. Bu iki maddenin eksikliği bir süre sonra kansızlık ile sonuçlanıyor.

BELİRTİLERİ NELER?

Kansızlığın birçok belirtisi var. Halsizlik, yorgunluk, hafif bir eforla bile ortaya çıkan nefes darlığı ya da kalp çarpıntıları en sık görülen işaretler. Unutkanlık, uyku sorunları, saç dökülmeleri, tırnaklarda çatlamalar veya çukurlaşmalar, ağız köşelerinde yaralar, dilde aşırı kırmızılaşma ve düzleşme de önemli belirtiler.

Demir eksikliği bu genç hanımların öğrenmelerini, anlamalarını, okul başarılarını da önemli ölçüde etkiliyor. Demir ve B12 eksikliği olan annelerin doğuracağı bebekler de kansız oluyor. B12 vitamini eksikliği ile birlikte olan kansızlık sorununda unutkanlık, el ve ayak yanmaları, uyuşmaları, kramplar ve benzeri sorunlara da sık rastlanıyor.

NE YAPMALI?

Demir eksikliğinin tek nedeni tabii ki beslenme hataları değil. Sık tekrarlayan periyodik kanamalar, periyodik dönemlerin uzun sürmesi ve kan kayıplarının artması da önemli sebepler. Ayrıca hemoroid ya da başka bir nedenle ortaya çıkabilecek sindirim sistemi kanamaları da demir eksikliğine yol açabiliyor.
Geçen hafta yazdık ama bundan sonra çok sık hatırlatacağız. Özellikle genç kız ve kadınlarda beslenme sorunları yaygınlaşıyor. Hali vakti yerinde olan ailelerin çocuklarında bile gözden kaçmış bir yetersiz beslenme problemi var.

Yanlış beslenme, geleneksel besinlerden uzak kalma, kırmızı eti, kuru fasulye, nohut ve mercimeği, sebze yemeklerini bir yana bırakıp ayaküstü atıştırmalarla karın doyurma alışkanlığının önüne geçmek zorundayız. Yoksa kansızlık sorununun özellikle eğitimli genç kız ve kadınlar arasında yaygınlaşmasına engel olma imkânımız kalmayacak.

Yağlı karaciğer siroza ilerler mi?

Toplumda görülen en sık karaciğer hastalığı, alkol dışı yağlı karaciğerdir. Burada karaciğerde enflamasyon ve yağ dokusu birikimi söz konusudur. Kronik bir hastalık olup yıllarca devam eder. Klinik gidişatını tahmin etmek zordur.

Hastaların büyük çoğunluğunda ciddi karaciğer problemleri gelişmez ve karaciğer testleri büyük oranda sabit kalır. Ancak hastaların bir kısmında karaciğer hasarı ilerleyebilir.

En ciddi komplikasyon, siroz gelişimidir. Yapılan çalışmalarda yağlı karaciğer hastalarının yüzde 8 ila 26’sında siroz geliştiği bildirilmiştir. Ancak pratikte bu oranlarda siroz görülmemektedir.
En sık görülen karaciğer hastalığı olmasına rağmen yağlı karaciğere bağlı siroz ülkemizde oldukça nadirdir. Yaşlı ve diyabetik kadın hastalarda siroz gelişimi daha sıktır.
PROF. DR. EROL AVŞAR

Her sabah 1 bardak!


Her gün bir bardak sebze suyu tüketerek ertesi sabah daha iyi bir şekilde uyanmanız mümkün. Daha zinde olabilmek, daha iyi bir belleğe sahip olmak, tok kalmak için 1 bardak sebze suyunu her sabah alışkanlık haline getirin. Midesinde problemi olanların doktor veya diyetisyenlerine danışmalarında fayda var. Mutfak tartısını alın ve karışımlara başlayın. ısterseniz içine 1 fincan light kefir de ekleyebilirsiniz.
DYT. NİLÜFER BAYRAM

Kolesterol ilaçları alışkanlık yapar mı?


Yapmaz! Kolesterol ilacı kullanmaya başlayanların çoğunun bunları ömür boyu kullanmak zorunda kalmalarının nedeni kolesterol yüksekliği sorununun neredeyse tamamının genetik faktörlerden kaynaklanmasıdır.

Şu veya bu şekilde genetik mirasınızın etkisi ile çocukluk çağından itibaren herhangi bir yaşta vücudunuz fazla miktarda kolesterol üretmeye başlarsa ve bu sorun beslenme tarzınızdaki değişikliklerle kontrol altına alınamıyorsa risk derecenizin yüksek olduğunu düşünen doktorunuz mecburen antikolesterol bir tedavi planı uygulamayı düşünecektir. Bunu yaparken böyle bir tedavinin muhtemelen ömür boyu sürmesi gerektiğini de size daha işin başında anlatacaktır.

Seyrek olarak sadece beslenme hatalarından kaynaklanan ya da genetik kusurun hafif olması sebebiyle beslenme önlemleriyle kontrol altına alınabilen kolesterol yüksekliği olguları da vardır. Ama eğer genetik nedenli bir kolesterol yüksekliği söz konusuysa, bu ilaçlar yaşam boyu kullanılacaktır. Tabii ki zaman zaman doz değişiklikleri yapılabilir ve ilaçlar belirli aralıklarla kesilebilir.
DR. EVREN ALTINEL
Yazarın Tüm Yazıları