Şimdi de Şiiler...

BÜYÜKELÇİLİK oturulacak gibi değil. Camlar kırılıyor, kapılar kopuyor, duvarlar çöküyor. Kullanılmaz durumda. Çok hasar var.

Bağdat'ta bizim büyükelçilik binasına atılan bomba, daha önce B.M. temsilciliği ile Ürdün Büyükelçiliğine düzenlenen saldırılardaki bombanın aynısı. Tahrip gücü çok yüksek. Şu ana kadar kimin yaptığı belli değil.

Saldırı önemli. Şimdi Irak'ta Türkler'e yönelik daha önemli gelişmeler beklemek gerek. Bugüne kadar, karşı denklemde açıktan yer almayan bir gurup daha, sesini yükseltmeye başlıyor: Şiiler...

Türk Askeri'nin Irak'a gitmesine en çok Kürtler karşı. Savaşın başından bu yana, Kürtler'in tavrı ortada. TBMM'den çıkan karardan sonra, bu kez Şii guruplar da, benzer tepki gösteriyor. Yavaş yavaş dile gelmeye başlayan ve resmi kanallardan Ankara'ya iletilen Şii tepkisi özetle şöyle:

‘‘Türkler Sünni. Irak'a geldiklerinde, Sünniler'e destek verecek. Geçmişte, zaten haklarını alamamış Şiiler, şimdi de, Türk Askeri'nin Sünni Araplar ve Türkmenler'le işbirliği yapması sonucunda, haklarını iyice kaybedecekler.’’

Bu tür tepkilerin yakın gelecekte büyüyeceğini tahmin etmek güç değil. Kürtler'den sonra, şimdi de Şiiler Türk Askerini Irak'ta görmek istemiyor.

Her ne kadar, Şiiler'in bu tepkisinde, Kürt kışkırtması olduğu öne sürülüyorsa da, durum öyle kolay geçiştirilecek gibi görünmüyor.

ABD Yönetimi, ‘‘Türk Askeri'nin Irak'taki varlığı çok hassas bir konudur’’ diyerek, boşuna arka arkaya açıklamalar yapmıyor.

Türkiye karşısındaki cephe büyüyor!..

IRAK PARÇALANIRSA

Irak'taki karmaşa son haddinde.

Irak Geçici Yönetim Konseyi bile artık toplanamıyor. Hatta toplantıya, asil üyeler, kendi vekillerini gönderiyor!.. Çünkü, toplantıda konuşulacak ya da karar altına alınacak bir konu yok. Amerikalılar her şeyi hallediyor.

Kürt ve Şiiler'den gelen tepkilere karşı, Türkiye'nin kararı sırat köprüsünde gibi. Ankara gitmek mi zor, kalmak mı zor sarkacında, yeni tehlikelerin analizini yapıyor. En büyük tehlike, Irak'ın parçalanması.

Oysa, yıllardır ve hálá, Ankara'nın tek boyutlu politikası var. O da, toprak bütünlüğünü koruyan, üniter bir Irak. Türkiye'nin sonuna kadar savunması gereken bir tez. Ancak, bu politikanın pratikle ne kadar bağdaştığı artık tartışmalı. Çünkü, Irak parçalanmaya gidiyor.

Bu muhtemel gerçek karşısında, Ankara hangi politikaları üretiyor?.. Bu soru askıda!.. Tıpkı, asker gönderme kararı gibi!..


Siper: Meslek liseleri


CHP'li üye: Türkiye'de seksen bin cami var.

AKP'li üye: Camiler sizi neden rahatsız ediyor.

CHP'li üye: İmam hatipler sizin arka bahçeniz.

AKP'li üye: Sen onu git, bu deyimi kullanana söyle.

(Deyimi ilk Erbakan kullanıyor, AKP'li üye Erbakan'a taş atıyor.)

Meslek okullarının, kamu oyundaki tartışmayla, imam hatip okul mezunlarının üniversite yolunda önünü açan tek maddelik tasarı, dün Milli Eğitim Komisyonun'da bu gibi sözlerle tartışılıyor. Ortam geriliyor.

YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün, komisyona katılmayışına ilişkin gönderdiği yazının üslubu, gerilimi iyice artırıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ılımlı bir konuşma yaparak, gerilimi azlatmaya çalışsa da, olmuyor.

Oysa, ortada ciddi bir sorun var. Meslek okullarını bitirenlerin üniversiteye girişte, puan ayarlamalarında haksızlık yapılıyor. İmam hatipliler bir yana, bundan tüm meslek okul mezunları zarar görüyor. Bunun düzeltilmesi gerek.

Ancak, AKP hükümeti meslek liseleri, gibi genel bir kavramın arkasına saklanıyor. Meslek liseleri, siper!.. Asıl amaç, imam hatip mezunlarına her türlü yolu açmak. Devletin çeşitli kadrolarına imam hatiplileri getirmek.

Başbakan Erdoğan bir yanda, gizli amacımız yok diyor, ama bir yandan da, toplumun en duyarlı konularını kaşımayı sürdürüyor.
Yazarın Tüm Yazıları