Sıkıysa olimpiyat şampiyonu yetiştirin

Ailesinin Katie Ledecky’i en başından bu yola hazırladığını, her konuşmada hissediyorsunuz. Hatta avukat babası, bir süre önce işi gücü bırakıp kendini kızının yüzme kariyerine vakfetmiş.

Haberin Devamı

Yarışı izlediniz mi? Başından beri dünya rekoru çizgisinin önünde yüzüyordu. Sona doğru biraz yavaşladı. Ama bitirdiğinde bazılarına tur bindirmişti. Bu haliyle alelade bir Olimpiyat yarışı tabii. Şaşırtcı bir tarafı yok. Ama ya bunu yapanın daha bir çocuk olduğunu söylesem? Olimpiyatlarda 800 metre kadınlar serbestte kazanan Amerikalı’nın sadece 15 yaşında bir kız olduğunu anlatsam?
Ledecky’lerle aynı mahallede oturuyoruz. Çocuklarımız aynı havuzlarda yüzüyor. Ve Katie, Londra’dan altınla döndüğünde havalimanındaki görüntülerini izledim. Aynı mahallenin çocukları karşılıyor.
Türkiye’de de bu konu işlendi. Çin’de ufak yaştan itibaren çocukları nasıl katı bir disiplinle yetiştirdikleri; sporcu olmaları için bedenlerini nasıl sert terbiye ettikleri vesaire… Katie’nin yarışını izledikten sonra da işte böyle bir karşılaştırma yapmak geldi aklıma. Çin nasıl, Batı ülkeleri nasıl?
Hürriyet’in web sitesinde bir fotoğraf galerisi vardı. Çinli çocukların antrenmanlarda nasıl acı çektiğini gösteren kareler. Ama sonra düşündüm… O salonda bulunmadan… Ya da en azından aynı jimnastik figürleri bir Batı ülkesinde öğretilirken neler olduğunu görmeden doğru bir karşılaştırma yapılamayacağına karar verdim.
Fakat hiç değilse… Michael Phelps gibi kendini Baltimore’da bir kasabaya kapatmayıp Washington’da büyümüş, hem sosyal çevresini koruyan hem de sekiz olmasa da, bir olimpiyat altını kazanan kızı anlatabilirim.
Annesi Mary Gen’le önceki hafta telefonda konuşuyoruz. “Ne durumda Katie” dedim, “Biraz sakinleşebildi mi?” “Hâlâ yerel basınla röportaj trafiğini ayarlamaya çalışıyoruz” dedi. Boğulmuşlar. Kız kafasını dinlemeye çalışıyor. Annesi ve babası David de kimseyi kırmamak için bir medya planlaması yapıyordu. Mahallenizden bir olimpiyat şampiyonu çıkınca merak etmemeniz mümkün değil.
Bir hafta geçti. Yine görüştüğümüzde bu sefer her şeyi durdurmuşlardı. Gazeteci zehirlenmesi…

Haberin Devamı

6 YAŞINDA ANTRENMANDA

Annesinin anlattığına göre Katie ciddi bir antrenman temposuna 6 yaşında başlamış. Haftada iki gün birkaç saat. Sonra da tempo her sene artmış. Özel okullarda okuyor. Devam ettiği bir yüzme kulübü var. Gittiği okullardaysa katı Katolik disiplini uygulanıyor.
Olimpiyat şampiyonu olacak kadar ağır bir spor programının çocuklara etkisini merak ettiğimi baştan söylediğim için hep temkinliydi. Bir annenin, “Şampiyon olsun diye hayatını zindan ettim” demesini bekleyemezsiniz elbette. Ancak sosyal hayatına baktığınız zaman da, Katie için bunun bir Çin işkencesine dönmediğini fark ediyorsunuz. Konuşmaları, arkadaşlarıyla ilişkisi, başarıyı karşılayış şekli... Anormallik görünmüyor. Bu tür durumlar için ‘fazla’ normal denilebilecek tek detay. Az seviniyor. Yarıştan sonra “Bekliyor muydun?” diye soruyorlar. “Altın beklemiyordum. Hımm, ama geri çevirmem” diyor.
Belki genlerdir bilmiyorum. Anne Mary Gen Ledecky de bir yüzücü. Ama onun ötesinde… Ailece kızı en başından bu yola hazırladıklarını, her konuştuğunda hissediyorsunuz. Hatta avukat baba, bir süre önce işi bırakıp kendini kızının yüzme kariyerine vakfediyor. Londra Oyunları’nı annelere ithaf eden deterjan şirketi kısmen haklı.
Ayrıca şu var… Bu iş, istisnalar dışında büyüdüğünüz çevreden hiçbir zaman kopuk olmuyor. Washington Post’ta bir fotoğraf vardı: Katie daha bebek. Michael Jordan ve Washington’ın buz hokeyi takımı Capitals’ın sahibi Ted Leonsis ile locada maç izliyor. “O fotoğraf, sizce Katie’nin başarısını ne derece açıklıyor” dedim anneye. “Katie elbette sporun içinde yetişti. Capitals’ın maçlarını izlemeye de bayılıyor” dedi.

Haberin Devamı

ANNELER ARAŞTIRIYOR

Önümüzdeki hafta lise 2’ye başlıyor Katie. Evlerinin kapısında posterler... Bahçelerinde Amerikan bayrakları... Okula kadar dinleniyor. Bundan sonraki planlarını soranlara da, “Bilmiyorum, okuldaki koçumla konuşacağız” diye cevap veriyor. Hayranı olan komşusu kız çocuklarıyla buluşuyor.
Teşekkür ettim annesine. Ve mahalledeki bütün ailelere ilham verdiklerini söyledim. Anne forumlarında herkes harıl harıl Katie’nin hangi okullara gittiğini araştırıyor çünkü.
“Son olarak” dedim, “Katie en son ne zaman Capitals’ın bir maçını izlemeye gitti?” ”Maalesef fazla zamanı olmuyor. Ama takım koçunun hayranı. Sezonda bir maça gidebiliyor” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları