Sıkıntılı gece

BEŞİKTAŞ dün gece büyük bir futbol oynama sıkıntısına girdi. Bu, tabii kendiliğinden olacak iş değil. Zaten ben de göz ardı etmiyorum.

Diyarbakır, Beşiktaş'ı enine boyuna iyi etüd edip, İstanbul'a gelmiş. Oyunun her alanını çok iyi daralttılar, Beşiktaşlı oyuncunun pas yaparak kendi kalelerine gelmelerini santra civarında önlediler. Yedikleri gol, pozisyon hatası değil. Becerikli bir adamın gol vuruşu yaptığı frikik. Onun dışında koca 90 dakika Beşiktaş'ın Sinan'ın ayağından direğe giden bir topu var. Başka ne var? Pozisyon yok.

Bu ligdir, kötü oynarken kazanmak tabii ki önemlidir. Ama Beşiktaş, bundan sonra ben hep kötü oynayıp kazanacağım diyorsa, öyle de olmaz. Ama Beşiktaş da bu kadar kötü oynamaz. ‘‘Çarşamba günü Prag'da maçım var. Benim aklım orada, ayaklarım İnönü'de’’ diyen varsa, ben ‘‘öyle de olmaz’’ diyorum. Her maç ayrı ayrı oynanır. Öyle düşünüp oynamak da mecburiyettir.

Dün akşam Beşiktaş takımında ‘‘şu iyi oynadı’’ diyeceğim oyuncu yok. Ama bir Okan seyrettim, hayret ettim. Bak Okan kardeş, top oynamanın ilk şartı, ayakta durmaktır. Ben seni hep yerlerde sürünürken gördüm. Nasıl olacak bu iş? Pancu'yu da her topu ayağına aldığında kalabalığın içine dalıp, hem topu kaybederken, hem de kendi de kaybolurken seyrettim.

Hediye değil, ceza kartı!

Beşiktaş'ın tek tek oyunu değiştirecek çok oyuncusu var. Hepsinin bir arada bu kadar kötü oynaması, dün akşama denk geldi diye düşünüyorum. Hepsini ayırıp sakatlanana kadar bir tek Tümer'i beğendiğimi söylüyorum.

Maçın hakemine de iki çift lafım var. Yahu bu kullandığın kartlar, hediye kartı değil, ceza kartı. Öyle abuk sabuk kartlar çıkardın ki, futbolcunun futbol oynama özgürlüğünü elinden aldın. Faturası da Serdar'a çıktı, ikinci sarıdan kırmızı oldu. İlk sarı tamam, ikincisi yanlış. Bir penaltı pozisyonu var, o senin takdir hakkın. Bu ülkede burnunu karıştırana bile penaltı çalınıyor. Çalsan kimse bir şey demeyecek. Çalmadın yine denmeyecek.

Diyarbakır takımını çok diri gördüm. Bütün ikili mücadelelerde Diyarbakırlı oyuncu ayakta kaldı. Ben, Sakıp'ın eski arkadaşıyım. Futbolculuğunu da gayet iyi bilirim. Kendi futbol oynama iştahını futbolcularına aşılamış. Diyarbakır benim gördüğüm kadarıyla, fizik gücü çok üst seviyede bir takım. Yabancı oyunuları da fena değil. Şimdi ligde olduğu yer, Sakıp'ın takımının yeri değil. Yukarılara tırmanacağına inancım büyük.
Yazarın Tüm Yazıları