Sıkıcı maç

YILIN golü, yılın asisti, yılın en güzel maçı seçilir ya; bu yılın en sıkıcı maçı için adayım an itibariyle bellidir.

Haberin Devamı

Bir tarafta 4 maçtır kazanamayan Antalyaspor; diğer tarafta 3 maçtır kazanan Galatasaray.
Hani insanın maç maç öncesi “Elleşmeyelim birbirimize, dokunmayalım, ne siz üzülün ne de biz” demiş olacaklarına inanası geliyor.
Bir maç ki; neredeyse sıfır pozisyon.
En iyi niyetli futbolsever bir, bilemediniz iki pozisyon çıkartır 90 dakikadan.
Peki ne yaptı bu iki takım 90 dakika boyunca?

* * *

Yer yer itişti, yer yer kakıştı ancak pozitif manada herhangi bir değer üretemedi.
Kazanmak işlerine gelmiyordu diye düşünecek halimiz yok; dedik işte biri 4 maçtır kazanmaya hasret, diğeri istim üstünde....
Ancak ortaya çıkan temsil futbol açısından berbat.
Aydın’ın Kazım’ın yokluğunda bulduğu forma şansını değerlendirmek...
Gökhan Zan’dan bir Popescu çıkmayacağını hatırlatmak...
Melo’nun çabasının yetmeyeceği durumların olduğunu görmek...
Yunus Yıldırım’ın bazı durumlarda “futbol tıkaçı” haline gelebildiğini vurgulamak...
Eboue’nin yerini yadırgadığını haykırmak...
Bu kadar sıkıcı bir maçın ardından manasız kalıyor.

* * *

Haberin Devamı

Antalya deplasmanından 1 puanla dönmek; veya daha net konuşmak gerekirse yenilemeden dönmek belki orta vadede, play-off koşturmacasında bir anlam taşıyabilir.
Ancak 3 haftadır kazanan Galatasaray’ın tribün doldurma hızını da kesebilir, kesecektir bu oyun ve skor.
Bu yavan maç üzerine bu kadar cümle kurabildiğime bile inanamıyorum ya, neyse...
Önümüzdeki maçlara -mümkünse böyle esnemeden- bakalım...

Yazarın Tüm Yazıları