Şifre

DÜNKÜ yazımı, Ağca 19 Şubat’ta Portekiz’de meydana çıkarsa şaşırmam diyerek bitirmiştim.

Nedeni, Papa suikastı davasının en karmaşık iddialarından biriyle ilgili.

Roma’da yakalandığından İstanbul’da serbest kaldığı güne kadar sürekli ifade değiştiren ve tutarsız açıklamalarla bugüne kadar gerçekleri saklayan Ağca, mesih olduğunu söylediği günlerde, Hazreti Fatima’dan sıkça söz etti. Katolik dünyanın açıklanmasını merakla beklediği bir kehanetin parçası olduğuna inandırmak istedi kamuoyunu.

Ağca’nın bu senaryosunu Papa II.Jean Paul’ün açıklamaları da güçlendiriyordu.

Neydi bu sır? 1917 yılında üç küçük çobana görünen Hazreti Fatima, bu çocuklara üç sır vermişti

Çocuklardan biri daha sonra rahibe oldu ve 1941 yılında Vatikan’ın izniyle bu sırları kaleme aldı. İlk iki sır 1942’de kilise tarafından açıklandı.

İlki, çocuklara cehennemin gösterilmesiyle İkinci Dünya Savaşı’nın haber verilmesiydi.

İkincisi ise komünizmin yayılması Sovyetler Birliği’nin güçlenmesine karşı insanlığa uyarıydı. Çocuklara görünen Hazreti Fatima yani Meryem Ana Rusya’da dinden uzaklaşmanın insanlık için büyük felaketlere yol açacağını ve ancak Rusya’nın dine geri dönüşüyle dünyaya barış geleceğini ve kanayan kalbinin huzura ereceğini bildirmişti.

Üçüncü sır ise 1960’dan sonra açıklanacaktı ama Vatikan onu 2000 yılına kadar sakladı ve 13 Mayıs 2000’de açıkladı.

Hazreti Fatima üçüncü sırrında, Ağca’nın Papa’ya karşı giriştiği suikastı haber vermişti açıklamaya göre.

13 Mayıs 1981, yani suikast tarihi ile Hazreti Fatima’nın çocuklara göründüğü 13 Temmuz 1917 arasında ilk şifresel ilişki kuruldu.

13 bu maceranın başından sonuna dönüm noktalarının tarihi oldu.

13 Mayıs 1982’de Papa’ya karşı çılgın bir rahip Fatima’da yine suikast girişiminde bulundu.

II Jean Paul’ün, Katolik aleminin merakla beklediği üçüncü sırrın açıklanacağını ilan ettiği tarih 2000 yılının 13 Mayıs günüydü.

13 Haziran 2000’de İtalyan Cumhurbaşkanı Ciampi, Ağca’nın Türkiye’ye dönmesini sağlayan affı imzaladı.

13 Şubat 2005’te Fatima’nın göründüğü çocuklardan hayatta olanı yani Rahibe Lucia hayata veda etti.

Ve Ağca, İstanbul’da serbest kaldıktan sonra 13 Ocak gününden itibaren ortadan kayboldu.

* * *

PAPA
suikastı hakimlerinden Carlo Palermo, "Hedefteki Papa" adlı kitabında, çeşitli vesilelerle suikast ile Hazreti Fatima’nın sırları arasında bazı çevreler tarafından ilişki kurulduğunu söylüyor ve kendisi de bu iddiaları ciddiye alıyordu.

Geçen yıl ise Ferruccio Pinotti’nin "Poteri Forti" (Güçlü Çevreler) adlı kitabında suikastın arkasında Vatikan içindeki çatışmanın bulunduğu iddiası yer aldı. Polonyalı Wojytila’nın 1978’de Papa seçilmesinin, Vatikan’da tartışmalara yol açtığı belirtiliyor.

Tartışmanın nedeni, Opus Dei tarikatının güçlü destekçisi olan bir kişini Vatikan’ın başına gtirilmesi.

İddia, İtalyan istihbarat örgüt Sismi’nin "Vatikan, Papa’nın din siyasetine karşı" başlıklı raporunda da yer alıyor. Ağca davasına bakan savcıların elinde bu iddiayı taşıyan 55 gizli raporun bulunduğu da bilinen bir gerçek.

Suikast ile ilgili iddialar arasında Vatikan’ın adının geçmesi yeni bir şey değil. Oral Çelik de ortaya çıktıktan sonra, İtalyan basınına yaptığı açıklamalarda, "Sorumluları Doğu’da ya da Batı’da aramayın. İtalya’ya, Vatikan’daki Opus’u destekleyen dini bir lidere karşı olan çevrelere bakın" demişi.

* * *

AĞCA
, serbest kalmadan önce gönderdiği mesajlarda, ilk fırsatta Hazreti Fatima’yı ziyaret etmek istediğini söylemişti.

İşte bu nedenle, dünkü yazımda Ağca Portekiz’de ortaya çıkarsa şaşırmayacağımı söyledim.

Çünkü, Fatima’nın sırlarını bahşettiği Suor Lucia’nın cenazesi önümüzdeki 19 Şubat günü, Coimbra manastırından alınarak vasiyet ettiği gibi Portekiz’e Fatima’ya götürülecek ve oraya defnedilecek. Tabii halka açık büyük bir törenle.

Herkes Ağca’yı Çatlı’nın mezarı başında beklerken, Portekiz’de Rahibe Lucia’nın kabri başında ortaya çıkabilir.

Dan Brown olsa, şifrelerle dolu bu hikayeye mutlaka böyle bir bölüm eklerdi.
Yazarın Tüm Yazıları