Şifa niyetine Amy dinlenir mi?

D&R’da amaçsız turlarımdan birini atarken denk geldim. Psikolog DJ Cenk Erdem ‘İyileştiren Şarkılar’ albümü derlemiş. Niyeti ve çıkış noktası gayet güzel. Ama Amy Winehouse’un ‘Love Is A Losing Game’i aşk acısı çeken insanı iyileştirir mi, yastıkları döve döve ağlatır mı bilemedim. Albüm iki yıllıkmış, ikincisinin çıktığını da öğrendim

Geçen Cumartesi ‘iki ahbap çavuş’, D&R’da turluyoruz. Niyetimiz CD’leri, DVD’leri, kitapları ‘dürtmek’; pek bir şey alasımız yok aslında.
İndirimli CD reyonunda niyetimizi bozuyoruz; bu kez dürtme sırası ‘fırsat ürünleri’nde.
CD’ler arasında ‘İyileştiren Şarkılar’ adlı bir albüm dikkatimi çekiyor.
Psikolog DJ Cenk Erdem tarafından iki yıl önce derlenmiş, gözümden kaçmış.
“Neler var albümde?” diye bakıyorum:
‘Yumuşakçalar’ kontenjanından melodik, sevgi dolu, pop ve soft-rock kabul edilebilecek şarkılar ağırlıkta. Karışık albümlere karşı tavrım belli; ben hoşlanmam ama hoşlananı da haşlamam.
Şarkılar, peşi sıra dinlendiğinde adamı iyileştirir mi bilemem ama belli bir huzur ortamı yaratacağı kesin.
Joan Osbourne’dan ‘One Of Us’, Sting’den ‘Shape Of My Heart’, India Arie’den ‘Beautiful’ vb.
Fakat asıl dikkatimi çeken parça Amy Winehouse’tan seçilen oldu: ‘Love Is A Losing Game’.
Amy Winehouse yakar gönlümü, severim, dinlerim ama iyileştirir mi insanı bak orada şüpheliyim.

MANİTAL ENFEKSİYONA UYMAZ

Manital enfeksiyon yaşıyorsun, aşk acısı çekiyorsun, dinle bakayım dinleyebilecek misin ‘Love is A Losing Game’i...
Koridorda koşarak kaybolmak, bünyeyi yatağa fırlatıp yastıkları yumruklaya yumruklaya ağlamak bir tedavi yöntemiyse lafımı geri alırım.
“Çivi çiviyi söker, soğuktan donanı buzla ovarlar” tarzı bir Barış Manço açılımı yapacaksan ‘iyileşme’ alanında; buyur tabii, üstüne bir de Yaşar Güvenir’den ‘Sensiz Saadet’ patlatırsın olur biter. Sen sağ ben selamet.
“Yine de herkesin ilacı farklı. Hem albümü hazırlayan kişi aynı zamanda psikolog. Bana pek laf düşmez bu bahiste...” derken albümün ikincisinin fırından henüz çıktığını öğrendim.
İlk albüm başarılı olunca, ikincisi hazırlanmış.
Yine güzel bir amaca hizmet ediyor, yola çıkış hikayesi yine güzel.
Listeye baktım.
Bu kez tarihlerde biraz daha geri gidilmiş.
İlk şarkı Dalida’dan ‘Love in Portofino’.

HASTA ADAMI İYİLEŞTİRİR Mİ

Çocukluk yıllarında aşırı doz Dalida almak zorunda kalmış benim gibiler için kaçacak yol açmak lazım.
Tedavi için ‘çocukluğuma dönmem’ gerekiyorsa, bırakın dağınık kalayım.
Taze baba Elton John’un yürek rendesi şarkılarından ‘Sorry Seems to be the Hardest Word’ü severim. Hele ki Ray Charles’la düeti harikadır. Ama ilaç olur mu bünyeye; yürek ferahlığı getirir mi emin değilim.
Boğaz kenarında bu şarkıyı dinleyen şahsın kendini denize atma ihtimali mi yüksektir, kırlarda ‘Trilaylaylii’ diye koşma ihtimali mi?
Yaa, bunları da düşünmek lazım.
Cenk Erdem alınmasın ama ‘İyileştiren Şarkılar’ arasına ‘Sick&Tired’ı, yani Türkçe söylersek ‘Hasta ve Yorgun’u koymak da fikirlerin en parlağı olmasa gerek. Eğer bunu ‘latife’ olsun diye yaptıysa eyvallah, başım gözüm üstüne.
O zaman ‘Crazy’ de bir şaka olmalı.
Tiffany’den (1980’lerin tek şarkılık yıldızlarındandır) ‘I Think We’re Alone Now’ı almak da şok tedavisi kapsamında görülmeli o zaman.
Cenk Erdem’i çabasından dolayı kutlarım. Fakat ya albümün adını bir daha gözden geçirmeli ya da şarkı listesini.
Bunun ötesinde eline sağlık.
Müzik giren eve psikolog girmez zaten...
Yazarın Tüm Yazıları