“Şifa alalım derken zehirlenmeyin”

Güncelleme Tarihi:

“Şifa alalım derken zehirlenmeyin”
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2018 12:26

“Şifa alalım derken zehirlenmeyin”

Haberin Devamı

İSTANBUL, (DHA)- ALTINBAŞ Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kaan Polatoğlu, bitkisel çayların ve gıda takviyesi olarak sunulan ürünlerin doğal olmaları nedeniyle güvenilir ve zararsız algısı olduğunu ancak bunun doğru olmadığını belirtti.

Tedavi amaçlı olarak kullanılan reçetelendirilmiş ilaçların etken maddeleri belirli miktarlarda içerdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Polatoğlu, bitkisel ürünler, çaylar ve gıda takviyelerinde durumun böyle olmadığını açıkladı ve şunları söyledi:

"Bitkisel çaylar ve preparatlarda kullanılan bitkilerin nasıl temin edildiği çok önemlidir. Bunlardan birincisi doğadan toplama yolu ile elde edilmeleridir. Bu durumda bitki uygun mevsimde doğadan toplanılmaktadır. Bu şekilde üretimde bitkisel ürünün yetişmesi doğal olarak gerçekleşmekte ve bu sırada bitkinin yetişmesine herhangi bir müdahalede bulunulmamaktadır. Bu nedenle doğadan toplanan bitkisel ürün içerisinde bulunan etken maddelerin miktarları veya bu maddelerin var olup olmadıkları konusunda bir standart olmamaktadır. Bitkisel preparatlar ve çaylarda kullanılacak bitkilerin elde edilmesi için kullanılan ikinci yöntem ise zirai üretimdir. Bitkinin ziraat yoluyla üretimi sırasında “iyi tarım uygulamaları” kullanıldığında, üretime alınan bitkinin türü, üretim süresince uygulanan standart uygulamalar (sulama, mevsimsel değişiklikler, v.b.) ve ürünün kimyasal içeriğinin üretim süresince kontrol edilmektedir. Bu üretim sürecinin sonunda elde edilen bitkisel ürün çoğu zaman kimyasal içeriği belirlenmiş standart bir hammadde olarak bitkisel preparatlarda ve çaylarda kullanılabilmektedir."

"CAM VE ÇELİK İÇİNDE HAZIRLAMAK DAHA SAĞLIKLI"

Bitki çaylarının hazırlanmasında çeşitli yöntemlerin de kullanıldığını sözlerine ekleyen Yrd. Doç. Dr. Polatoğlu, adaçayı, ıhlamur gibi bitki çaylarının kaynatılmış suyun içine atılıp bekletilmesi gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Polatoğlu, bu iki bitkinin de kaynatılarak içilmesi durumunda kayba uğradığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Ihlamur ve adaçayı üzerinde bir araştırma yaptık ve paslanmaz çelik ve cam kaplar içerisinde hazırlanan çayların seramik, alüminyum ve kalaylanmış bakır kaplar içerisinde hazırlanan bitkisel çaylara göre antioksidan ve diğer etkin maddelerin çaya geçmesini kolaylaştırdığını tespit ettik."

"SÜREKLİ İLAÇ KULLANIMI OLAN HASTALAR BİTKİ ÇAYLARINI TÜKETİRKEN DİKKATLİ OLMALI"

Bitki çaylarında kullanılan bazı bitkilerin bazı ilaçlar ile etkileşimleri de bulunabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Polatoğlu, "Bu nedenle sürekli kullandıkları ilaçları bulunan hastaların bazı bitki çaylarını tüketmeden önce doktorlarına danışması gerekmektedir. Güvenilir ve doğal olarak görülen bitki çaylarının tüketicinin kullandığı ilaç ile etkileşime girip çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilmesi mümkündür. Örneğin kan sulandırıcı ilaçları kullanan hastaların zencefil, yaban mersini içeren çaylardan uzak durmaları uygun olacaktır zira bu bitki içerisindeki maddeler kan sulandırıcı ilaçlarla beraber kullanıldıklarında bu ilaçların etkinliğini arttırarak iç kanamalara sebep olabilmektedirler. Bu etkileşimlere verilebilecek başka bir örnek ise ekinezya çayıdır, bu bitkinin içerisinde bulunan maddeler karaciğerde metabolize olan ilaçların yan etkilerinin artmasına veya ilaçtan beklenen etkinin azalmasına neden olabilmektedir."

(FOTOĞRAF)

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!