Sibel konusunda Mumcu ile aynı fikirdeyim

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu telefonla aradı dün sabah.

Fatih Akın'ın Altın Ayı Ödülü kazanan Duvara Karşı filminde oynayan Sibel Kekilli hakkında yazılanlardan rahatsız olduğunu söyledi. Ben de bu düşüncelerine katıldığımı, aynı görüşü paylaştığımı belirttim. Yazmayı düşündüğüm bir konuyu ateşlemiş oldu.

Sanatı, sanatçıyı farklı değerlendirme konusundaki ölçütlerde uyuşuyoruz.

Erkan Mumcu, bir siyasetçinin kamuoyu önünde bütün geçmişinin sorgulanmasının, şeffaflıkla bütün yaşamının her yönüyle sergilenmesinin olağanlığını savunuyor. Çünkü bir siyasetçi, ona göre hayatının hesabını vermeli.

Ben bu konuda biraz daha değişik anlayışa sahibim. Siyasetçi de vatana ihanet etmedikçe, nüfuzunu kendi çıkarı için kullanmadıkça, hırsızlık yapmadıkça, gönül işlerinden ötürü yargılanmamalı.

Bill Clinton örneğinde olduğu gibi. Bu konuda Erkan Mumcu daha katı, geleneksel değerleri, ahlak anlayışını savunuyor.

Sanatçı yaşamlarına gelince... Onların sanat alanındaki başarılarıyla öne çıkmaları gerektiğini, geçmişteki hatalarıya başarılarının gölgelenmesinin anlamsızlığını savunuyor.

Gerçekten de sanatçılar için kullandığı farklı ölçütlere katılıyorum. Çünkü bu, aynı zamanda sanatçının özgürlüğüne saygıdır.

Ayrıca Erkan Mumcu, Fatih Akın'ı telefonda kutlamış. Bir kültür bakanının yapması gerekeni yapmış.

Ben de, Mumcu da başarıları büyütmek, yüceltmek istiyoruz.

Oysa biz, başarıları küçültmekte, kıyısından köşesinden kemirmekte ustayız.

* * *

MUMCU
ile klasik Maria Magdalena örneğini konuştuk, hani İsa'nın ilk taşı, günah işlemeyen biri atsın dediğinde ellerin kalkmadığı olayı.

Böyle durumlarda neden insanoğlu kendine dönmez, ahlakçılığın keskin kılıcını hep başkalarına yöneltir? Belki de psikolojik biçimde başkasının günahı üzerinden kendini de aklamayı bilinç altında yaşar.

Özel hayatlara döndüğümüzde birçok kişinin unutmak istediği anları, anıları vardır. İlle de hatırlatmak için neden çaba harcıyoruz.

Sibel Kekilli'nin porno fotoğrafları yayınlandı ama filmden tek kareye rastlamadım. Duvara Karşı'daki rolüyle ilgili tek kelime de yoktu yazılarda.

Eğer bu filmde oynamasaydı, eğer film ödül kazanmasaydı, Sibel Kekilli'nin ne adı geçerdi ne de fotoğrafları ekandan ekrana dolaşırdı.

Sanat dünyası farklı bir dünyadır, Erkan Mumcu da böyle düşünüyor. Bu dünyadakileri belden aşağı inip yargılamak çok kolay ama acımasız bir davranıştır.

Bu yüzden ben geçmişin karanlıklarından çıkarılmış habis biyografilerden hoşlanmam.

Doğrusu Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun başarılı bir sanatçı için düşündükleri; sanata geniş, hoşgörülü bakışın da bir yansıması.

Söylenenlerin ağırlığı altında ne kendi ezildi, ne de bir sanatçıyı ezdirdi.

Cesur, çağdaş tutumundan ötürü doğrusu onu da kutluyorum.

* * *

BAŞARILARI
zedelemeden sevinmeyi, kutlamayı, karalamadan düşünmeyi öğrendiğimizde çağdaşlık sıfatını hak edeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları