Bak şu rüzgârın yaptığına

Kocaman, tonlarca ağırlığa sahip, yüzlerce yolcuyu taşıyan uçak... “Havada esen rüzgârdan etkilenir mi?” demeyin. Öyle bir etkiliyor ki… Havayolları rotaları üzerindeki rüzgârların analizlerine göre anlık rotalar oluşturuyor.

Haberin Devamı

Türk Hava Yolları’nın TK800 sefer sayılı uçağı, 21 Ekim’de Panama City’den havalanmış, İstanbul Atatürk Havalimanı’na uçuyordu. Normal bir uçuş, bir anda dünyada binlerce kişinin konuştuğu bir olay haline geldi. Bunun nedeni, uçağın izlediği rotaydı.
Uçakların anlık takibini sağlayan Flightradar24 sitesine göre Airbus A330, olması gereken yerden çok daha kuzeydeydi. Planlanan rota 10 bin 140 kilometreyken, uçak 610 kilometre yolunu uzatmıştı. Normalde uçağın en az bir saat gecikmesi gerekirdi. Ama THY uçağı sadece 11 dakika gecikti. Aradaki mesafeyi nasıl kapamıştı?
Her uçuş öncesinde pilotlar hava durumu bilgisi alır. Uçuş sırasında gelişmeleri izler. Planlama ise ana meydandan yapılır. Uçuş harekat uzmanları planlamalarında uçakları en hızlı uçuracakları rotaları belirler. Daha çabuk uçmak, daha az yakıt sarfiyatı demek yani maliyetlerin düşürülmesidir.

Haberin Devamı

Hızı 400 km’ye ulaşıyor

Panama City-İstanbul seferinde de iyi planlama ile uçağın rotası kuzeye çekildi. Amaç, Kuzey Amerika kıyılarındaki ‘Jetstream’ rüzgârlarının yakalanmasıydı. Yüksek irtifalardaki bu rüzgârların hızı saatte 400 kilometreye kadar çıkabiliyor. Uçağın arkasından estiğinde yolcu uçakları hız rekoru kırabiliyor. Bir de uçuşun dönüşü var. O zaman da ‘kafa rüzgârı’ nedeniyle uçuş uzuyor.
Ocak ayında ilginç bir hız rekoru Norwegian Havayolları’nın Boeing 787’si tarafından kırıldı. New York JFK Havalimanı’ndan kalkan uçak, 5 saat 13 dakika sonra Londra’da Gatwick Havalimanı’na indi. Süpersonik yani sesten hızlı Concorde’lar, normal yolcu uçaklarından yaklaşık 3 kat hızlı olmalarına rağmen bu rotayı 3-3.5 saatte uçabiliyordu. Norwegian’ın kırdığı rekorun nedeni, saatte 398 kilometrelik jetstream olmuştu.

En uzun uçuş

11 Ekim’de ise Flightradar24 sitesini açmış, Singapur Havayolları’nın ‘dünyanın en uzun uçuşu’ olacak SQ22 seferini izliyordum. Singapur Changi - New York Newark seferi 19 saat olarak planlanmıştı. A350-900ULR tipi uçağın gerçekleştireceği bu sefer, rekorla tamamlanacaktı. Rekorun kırılmasına yine rüzgâr engel oldu. Singapur Havayolları’nın A350’si 17 saat 52 dakikada indi. Eğer 3 dakika daha uçabilseydi, United Havayolları’nın Boeing 787 ile yapılan Los Angeles-Singapur seferininin rekorunu kırabilecekti. Ama olmadı. Şirket haklı olarak daha hızlı uçmayı seçti.

Neden düz uçulmuyor?

İstanbul’dan örneğin Los Angeles’a gidecek bir yolu uçağı, önce kuzeye doğru gidiyor. Neredeyse kutupların üzerinden aşağıya inmeye başlıyor. Böyle bir rota çizilmesinin en önemli nedeni, dünyanın yuvarlak olması.
İkincisi de rüzgârlardan yararlanmak. Batıya yapılan uçuşlarda genellikle uçaklar rüzgârı önden alıyor. Dönüş seferlerinde ise kaybedilen zaman geri alınıyor. Havayolları en iyi rüzgâr tahminlerini planlamak için özel yazılımlara milyonlarca dolar ödüyor. Bu yatırımlar yakıt tasarrufu ile karşılığını kat ve kat ödüyor.

Yazarın Tüm Yazıları