Gaudi’nin muhteşem hayal gücüyle süslediği şehir: Barselona
Her şehrin bir ruhu, bir dokusu var, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Barselona’ya ruh veren o kadar çok şey var ki. Şehrin yaşanmışlıklarından burada yaşamış sanatçılarına, tarihinden mimarisine, edebiyatından sanatına, müziğinden kültürüne şehre ruh katan sayısız renk var. Bu şehrin bu kadar meşhur olmasının birçok haklı sebebi var. Her dokusunda ziyaretçileriyle etkileşim içerisinde…
İspanya’nın 17 tane özerk bölgesinden biri olan Katalonya’nın başkenti Barselona muhteşem silueti ile göz kamaştıran tarih ve sanat dolu bir şehir. Art Nouveau mimarisinin en önemli temsilcisi Antoni Gaudi’nin muhteşem eserleri ile donatılmış. Barselona, mimaride olduğu kadar sanat alanında da sürrealizmin babası Salvador Dali ve 20. yüzyıl sanatının en iyilerinden İspanyol ressam Pablo Picasso gibi dünyaca önemli isimleri ağırlamış.
Ulaşım
Barselona havaalanı şehir merkezine 17 kilometre uzaklıkta. Şehre Aerobus adlı otobüsler, metro ya da trenle ulaşılabiliyor. Şehir merkezine en rahat ulaşımı Aeorobuslar ile sağlayabilirsiniz, ücreti: 5,90€. Yürüyerek birçok yerini dolaşabileceğiniz Barselona’da yürüyüş mesafesinde olmayan yerler için en kolay ulaşım aracı metro. Kalacağınız süreye göre en uygunu 10 binişlik metro kartı almak. Ücreti 10.20 Euro
Konaklama:
Katalunya Meydanı ile La Rambla Caddesi ve çevresi, Ciutat Vella’da yer alan Barri Gotic ve El Born ya da Eixample bölgesinde konaklarsanız Barselona’nın gezilecek çoğu yerine yürüme mesafesinde olursunuz. Benim tercihim Ciutat Vella’daki NH Barcelona Centro ve Hotel Catalonia oldu, her iki oteli de gerek konumu gerekse konforu bakımından tavsiye ederim.
Gezilecek Yerler
La Sagrada Familia
Barselona’nın ünlü mimarı Antoni Gaudi’yi mezun eden hocaları onun sanatını şu sözle özetlerler: ‘’Acaba bir deliye mi diploma verdik yoksa bir dâhiye mi? Bunu ancak zaman gösterecek.” Zaman şüphesiz bir dâhiye, belki de içinde delilik olan bir dâhiye diploma verildiğini göstermiş. Gaudi’nin en büyük eseri olarak gösterilen ve Barselona’nın simgesi haline gelen La Sagrada Familia bitmeyen katedral olarak anılıyor. Şekli kumdan kalelere benziyor, kumlar her an kayıp gidecek gibi. Öyle görkemli ki tüm gününüzü karşısında oturup izleyerek geçirebilirsiniz. Yapımı 135 yıldır devam eden kilisenin tamamlanmasının 2026 yılını bulabileceği belirtiliyor. Kariyerinin önemli bir bölümünü bu eserine adayan Gaudi tamamlanamama sürecini tahmin edebilmiş midir bilinmez ama Sagrada Familia ile ilgili sorulara “İşverenim aceleci değil” cevabını vermiş. Kilise şimdi geniş bir mimari ekibin elinde hayat buluyor. Bilet fiyatları 15-29 Euro arasında değişiyor.
Palau de La Musica (Katalan Müzik Sarayı)
Muazzam mimarisi ile Palau de La Musica (Katalan Müzik Sarayı) muhteşem konserlere ev sahipliği yapıyor. Barselona seyahatimin en güzel anlarından biri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Katalan Müzik Sarayı’nda izlediğim ‘Opera y Flamenco’ adlı gösteriydi. ‘Opera y Flamenco’ alışılmışın dışında harika bir gösteriydi. Opera flamenko; İspanyol tarzı opera ile aşkın, acının, isyanın, haykırışın müziği flamenko ve danslarının birleşiminden oluşuyor. Barselona’ya yolunuz düşerse Katalan Müzik Sarayı’nda mutlaka bir program yakalamaya çalışın, çok keyif alacaksınız.
Barri Gotic (Gotik mahalle), El Born, El Raval Bölgeleri
Siz de bir şehri dar sokaklarında kaybolarak keşfetmeyi sevenlerden misiniz? Masal şehir Barselona’yı sokaklarında kaybolarak dolaşmak istiyorsanız sokak sanatçıları, kafeleri ve butikleri ile Barri Gotic ve El Born listenizde olmalı. Bunların yanı sıra, kısa bir süre öncesine kadar Barselona’nın gettosu olarak bilinen ancak şimdi sanat dolu dar sokaklarıyla daha güvenilir ve güzel bir bölge haline gelen El Raval Barselona’da gezeceğiniz yerler listenizde mutlaka yer almalı. Barri Gotik (Gotik mahalle) Barselona’nın eski kenti ve kalbinin attığı yer. Tarihi gotik yapılarıyla ünlü mahallede Orta Çağ ve Roma döneminin izlerini görebilirsiniz. Gotik mahallesinde dar sokaklar aynı zamanda modern binalar ile de kaynaşıyor. Barri Gotik, 20. yüzyıl sanatının ustalarından dünyaca ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso’nun 1895-1909 yılları arasında Barselona’da yaşadığı bölge.
Park Güell
Park Güell, renk renk mozaiklerle süslü evleri, dolambaçlı merdivenleri, kavisli bankları ve heykelleriyle Gaudi’nin muhteşem bir hayal gücüyle süslediği bir masal diyarı. Parkın içerisinde Gaudi’nin 20 yıl yaşadığı ev ‘Museu Gaudi’ de yer alıyor. Burası aslında Katalan modernizmini ve ihtişamını yansıtması için yapımına başlanan 60 ev içeren bir siteymiş. Ancak başlangıcından itibaren geçen 14 yılda sadece iki ev tamamlanınca proje parka dönüştürülmüş, çok da iyi olmuş. En çok dikkat çeken bölümleri; Gotik kemerler ve konuklarına müthiş bir Barselona manzarası sunan Sala Hospitala. Parka giriş ücreti rehbersiz: 7,5 Euro.
Sant Pau Art Nouveu Site
Barselona’da gezeceğiniz yerler Gaudi’nin eserleriyle sınırlı kalmasın. Art Nouveu sanat akımının zirvesini göreceğiniz Sant Pau Art Nouveu Site, Katalan mimar Lluis Domenech i Montane’nin muhteşem eseri. Yapıldığı dönemlerde uzun süre hastane olarak kullanılmış. Atmosferiyle büyüleneceğiniz Sant Pau Art Nouveu Site’ı Barselona gezi listenize almanızı şiddetle tavsiye ediyorum, pişman olmayacaksınız. Adres: C. Sant Antoni Maria Claret, 167 (Metro L5 hattı ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. İneceğiniz durak: Sant Pau / Dos de Maig)
Casa Mila
Casa Mila, Gaudi’nin Barselona’daki en çok ilgi gören eserlerinden biri. Tamamen doğal taşlardan inşa edilen ve farklı tasarımıyla dikkat çeken Casa Mila, dış cephesinin görünümünden dolayı La Pedrara (taş ocağı) ismiyle de anılıyor. Casa Mila-La Pedrera için gece turuna katılıp çatısında gerçekleşen büyüleyici ışık gösterisini izleyebilirsiniz. Giriş ücreti gündüz 22 Euro, gece 34 Euro.
Casa Batllo
Barselona’yı bir masal âlemine çeviren Gaudi’nin Barselona’ya bıraktığı miraslardan biri de Casa Batllo. Burası ilhamını doğadan aldığını söyleyen Gauidi’nin hayal dünyasından çıkan fantastik bir ev. Merdivenleri balığın sırtını, kapı kolları denizatlarını, tavan süslemeleri ise deniz tepeciklerini simgeliyor. İlk katında yer alan balkonundaki ince sütunlardan dolayı ‘Kemiklerin evi’ olarak anılıyor. Casa Battlo UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Giriş ücreti 24,50 Euro.
Casa Mila, Casa Battlo, La Sagrada Familia ya da diğer müzeler için biletleri internetten alırsanız hem sıra beklemek zorunda kalmazsanız hem de bazı müze girişleri için daha az ücret ödersiniz.
La Rambla
La Rambla adı bile bu caddede bir renk olduğunu yansıtıyor. Dünyanın en hareketli ve keyifli caddelerinde biri burası, her ara sokağı farklı köşelere açılıyor. Ancak cadde üzerinde yer alan kafe ve restoranlar çok turistik. Barselona’da tadını çıkaracağınız kafe ve restoranları ayrı bir yazıda ele alacağım. Bir ucu Katalonya meydanına çıkan caddenin diğer ucu Kristof Kolomb heykeline ve Port Vell (eski liman)’e çıkıyor. Ünlü kâşifin 1492’de Amerika’ya yaptığı ilk seyahatinden Barselona’ya dönüşünü simgeleyen heykelde Kolomb’un Amerika’yı işaret ettiği rivayetler arasında. Caddenin sonuna geldiğinizde Akdeniz suları sizi karşılıyor.
Camp Nou
Camp Nou, dünyada belki de en çok taraftarı olan Barselona futbol kulübünün stadyumu. Kapasitesi 99 bin 300 kişi olan stadyumun resmi adı ‘Estadi del Futbol Club Barcelon’. Barselona Futbol Kulübü, Katalan halkı için haklı olarak bir gurur kaynağı. Barselona’nın kazanmış olduğu tüm kupaları görebileceğiniz, kulübün tarihi hakkında bilgi alabileceğiniz ve stadyumun zemininde dolaşabileceğiniz tur 25 Euro.
Bazı şehirler vardır, defalarca gitseniz de geride hep görecek yerler, tadacak lezzetler bırakırsınız, ya da tekrar aynı yerleri görmeye, aynı lezzetleri tatmaya gitmek isterseniz, hiç bıktırmaz kendinden, her zaman kendine çeken yönleri vardır. İşte Barselona da benim için öyle bir şehir. Barselona ziyaretçilerine muhteşem bir mimari, sanat, tarih, edebiyat, müzik ve yeme-içme sunuyor. Yazın turist kalabalığından yürünemez hale gelen bu şehri içinde bulunduğumuz bahar aylarında ziyaret etmenin tam zamanı.
Fotoğraflar: Nurgül BÜYÜKKALAY
