Hayatın tüm renkleri Sri Lanka’da!

Daha önce hiç rotamda olmayan Sri Lanka’ya yolculuğum, Vietnam’da Sri Lankalı bir grupla teknede üç gün geçirmemle başladı. Sonrasında gezimizin bir kısmını beraber tamamladık ve iletişimimiz hiç kopmadı. Bu kadar iyi insanların olduğu bir ülkeyi nasıl olurda görmem fikriyle sıradaki ilk rotamı Sri Lanka’ya çevirdim ve muhteşem anılarla ülkeme geri döndüm.

Öncelikle adanın tamamı görülmeye değer, her tarafı farklı bir güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Kuzeyi yaşayan bir tarihken ortalarına doğru gittiğinizde doğanın tüm renklerine aynı anda merhaba diyorsunuz. Güney’e indiğinizde ise muhteşem plajları adete cennetin bir köşesiymiş havası veriyor. En güzeliyse tüm bu rotalarda değişmeyen tek şey insanların güler yüzü, yardım sever oluşları ve samimiyetleri.

Ben kuzeyden başlayıp daire çizerek rotamı tamamlamayı tercih ettim. Sırası ile Anuradhapura, Sigiriya, Kandy, Nuwara Eliya, Ella , Mirissa, Unawatuna ,Galle ve dönüş için başkent Kolombo.

Peki, bu rota üzerinde görülmesi ve deneyimlenmesi gerekenler neler?

Anuradhapura: UNESCO Kültürel Miras Listesi’nde yer alan, yıllarca Sinhalalar’a başkentlik yapmış bir şehir. Arkeolojik kalıntıları ziyaret etmek, Budizm için en önemli tapınaklardan biri olan ve kutsal ağaç olarak bilinen Sri Maha Bodhi olmak üzere birçok tapınağı görmek için önemli duraklardan birisi.

Mihintale: Anuradhapura’ya çok yakın olan, kısa ve kolay bir tırmanıştan sonra ulaşabileceğiniz, birden fazla tapınağın olduğu ziyaret noktası. Yüksekte olduğu için gün batımına doğru gidildiğinde harika bir manzarayla karşılaşıyorsunuz.

Kaudulla Milli Parkı: Yüzlerce fili doğal ortamında görebileceğiniz muhteşem bir milli park. Öğleden sonra gidilmesi tavsiye ediliyor çünkü filler ancak bu saatlerde ormandan çıkıp parkın ortasındaki göle serinlemeye, yıkanmaya geliyorlar. Safari ciplerinde bu anı birebir yakalıyorsunuz. Tüm ziyaretçilerin bu anları sessizce deneyimlediğini görmek gerçekten heyecan verici. Bu yaşadığınız anlar hayatınızda nadir olan anlardan biri olacak bu yüzden olabildiğince değerini bilmelisiniz.

Sigiriya: Singhales kralının eski bir Budist manastırına yaptırdığı saray ile ünlüdür. Saray 200 metre yüksekliğe sahip bir kayalığın tepesine kurulmuştur. Bu nedenle tırmanış gerektirir fakat ulaşıldığında Kandy’e kadar uzanan dağları önünüze serer. Anuradhapura ve Kandy arasında yer alan Sigiriya bir gece konaklamak için idealdir. Yerel lezzetleri sunan restoranlarda akşam yemeği yiyebilir, dağ havası alabilir, uyandığınızda ise büyük kayalığa karşı sabah yürüyüşünüzü keyifle yapabilirsiniz. Adeta şehrin sıkıntısı ve gürültüsünden bunaldığımızda gözlerimizi kapatıp herkesin ortak hayali olan sakin, sessiz, doğa içinde bir yer olsa diye düşündüğü yerin tarifi Sigiriya.

Kandy: merkezinde pek çok tapınağı bulunduran, Budanın evi sayılan, Sri Lanka için en önemli şehirlerden biri, diğer adı ile ‘ruhani şehir Kandy’.  Buda’nın dişlerinin olduğu tapınağa da ev sahipliği yaptığı için hem Budistler hem Sri Lankalılar, hem de turistler için en ilgi çekici şehirlerden birisi. Özellikle her akşam saat 6 da düzenlenen törenlerine katılmak farklı bir deneyim olacaktır. Geziniz için 1 gece 2 gün yeterli olacaktır.

Kandy – Ella Tren yolcuğu: Sri Lanka gezinizde mutlaka ama mutlaka yapmanız gereken bu yolculukta unutamayacağınız manzaralar göreceğinize emin olabilirsiniz. Yaklaşık olarak 7 saat süren bu yolculukta her mevsimi yaşayıp, farklı doğal güzelliklere şahit olacaksınız. Bazen köylerin arasından bazense dağların arasından geçecek, en yüksek noktada sislerin arasından dağ ve şehir manzaralarını izleyecek, çay tarlalarını, tarlada çalışan insanları göreceksiniz. Bu yolculukta eminim ki kendinizi bir masalın içinde gibi hissedeceksiniz. Gördüğünüz manzaralar gerçeklik algınızı değiştirecek ve tüm bu güzellikler hayal olabilir diye düşüneceksiniz fakat hepsi gerçek Sri Lanka gerçek bir doğa harikası.

Nuwara Eliya: Seylan çayının cenneti olan Sri Lanka’da çay tarlalarını görebileceğiniz, ülkenin en serin şehri. Güneyde sahil kenarında güneşlenirken buraya geldiğinizde kat kat giyinip gezinizde ilk defa battaniye kullanacağınız yer olabilir. Bu serinlik gözünüzü korkutmasın sadece önleminizi aldığınız sürece içiniz rahat olabilir.

Ella: Sri Lanka’nın en güzel yanı bu küçücük adanın sizi sürekli farklı güzelliklerle karşılıyor olması. Ella, dağların arasında kalmış, etrafınızda eşsiz güzellikte ağaçların olduğu, bu ağaçlarda zıplayan maymunların size eşlik ettiği, Hindistan cevizi satıcılarının her köşe başında sizi beklediği bir köy. Yer yer şelale sesleri size eşlik edecek,  bazen yağmur yağacak ve toprak kokusuna doyacaksınız. En önemli aktivitelerden biri Adem Tepesi’ne tırmanmak. Ella’nın en yüksek noktası ve gidiş dönüş yaklaşık 4 saat sürüyor. Bu tırmanışı göze alamayanlar içinse hemen karşısında yer alan Küçük Adem Tepesi var. Burası ise gidiş dönüş 2 saat sürüyor ve çok zor bir tırmanış değil. Akşamları ise merkezde bulunan restoran, kafe ve barlarda vakit geçirebilir, dünyanın her yerinden gelen gezginlerle tanışabilirsiniz. Manzaranın eşsiz güzelliği ve gezginlerin oluşturduğu sıcak ortamdan dolayı burada bir ömür yaşamak isteyebilirsiniz fakat bence 2 gün diğer yerlerin güzelliğini görmeye geç kalmamak için yeterli olacaktır.

Mirissa: Ella’dan güneye 4-5 saatlik bir otobüs yolculuğu ile ulaşabileceğiniz sahil şehri Mirissa’nın sabahı ayrı gecesi ayrı güzel. Plajda yan yana pek çok kafe ve restoran bulabilirsiniz.  Her biri gündüz şezlonglarla hizmet sunarken gece bu şezlongların yerini masalar alıyor. Taze deniz mahsullerini vitrinden seçebilir, hint okyanusuna karşı gün batımını izlerken akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. Ayrıca su sporları ile ilgilenenlere sörf yapmak için de çok uygun bir bölge olduğunu belirtmekte fayda var.

Unawatuna: Mirissa’dan otobüs veya tuk tuk ile 30 dakikada geçebileceğiniz bir başka koy. Koyun arka taraflarına doğru keşfe çıktıkça birbirinden güzel tasarım dükkanları, grafitiler ve sokak sanatları ile karşılaşacaksınız.

Galle: Unawatuna’dan yine otobüs veya tuk tuk ile 15 dakikada geçebileceğiniz. Kale içerisinde bulunan, önce Portekizliler sonra Hollandalıların ele geçirdiği, bu nedenle mimari olarak tamamen Avrupa’yı anımsatan Galle’ye öğleden sonranızı ayırmanız yeterli olacaktır. Bu nedenle Unawatuna’da kalıp günü birlik gezi de düzenleyebilirsiniz. Akşam 8 den sonra neredeyse tüm dükkânların da kapalı olduğunu söyleyebilirim. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki sadece doğanın değil hayatın tüm renkleri de Sri Lanka’da!