GeriSeyahat Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas

Son dönemde giderek popülerliği artan Marakeş ile birlikte Fas, mercek altına aldığımız destinasyon oldu. Bizim için mucizeler ülkesi, Alaaddin’in sihirli lambasından çıkan peri, geçmişle gelecek arasında bir köprü ya da Avrupalıların yeni eğlence merkezi olarak tanımlanabilir bu esrarengiz ülke. Bir de tabii, her şehri ayrı bir renge boyayıp aralarına biraz kum biraz palmiye serpmişler gibi… İşte size Fas gezi rehberi…

Kırmızıyı Kızıl Şehir Marakeş’te yaşayıp, turuncu ve sarıyı Sahara Çölü’nde gün batımında yakalayıp, yeşillikler ve palmiyeler arasında yola devam ederken, mavi şehir Chefchaouen’u ziyaret edip, bembeyaz binaların olduğu Kazablanka’ya da gidince Fas sizin için her renge ulaşabileceğiniz bir serüven oluyor. Renk renk, desen desen bir dünya görünce gökkuşağı hayali kurup gökkuşağının altındaki altın keseyi bulmaya çalışanlarda mısınız siz de?

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Kızıl şehir: Marakeş

Fas denince ilk akla gelen şehir, Marakeş. Kimi Marakeş’i başkenti sansa da Fas’ın başkenti aslında Rabat. En popüler şehrinin Marakeş olması ise kültür ve eğlencenin kalbinin burada ritim bulmasından kaynaklanıyor. Öyle bir şehir hayalinizde canlansın ki, en lüksü de burada en fakiri de... Bir yanı palmiyeler, bir yanı keşmekeş. Harita alıp gitmeye çalışsanız labirentte kalmış gibi oradan oraya gidip yol bulmaya çalışırsınız ama bir rehber eşliğinde giderseniz işte o zaman Marakeş’in keyfine tam olarak varabilirsiniz. İlk gidişte alışmak zor. Alıştınız mı sevmemek elde değil. İşte öyle bir yer Marakeş… Marakeş’e gittiğinizde bunları görmeden dönmeyin diyeceğimiz birkaç önerimizi de hemen paylaşıyorız.

Jemaa el-Fnaa

Maymunlar, yılanlar ve sokak satıcılarının olduğu Jemaa el-Fnaa, fenalar meydanını mutlaka görün.

Souk

Bambu çantalar, berberi ayakkabılar ya da renk renk ışıklardan almak isterseniz, hediyelik dükkânlarının olduğu Kapalıçarşı misali Souk’lara mutlaka bakın.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Jardın Majorelle

Fransız ressam Jardin Majorelle’in adını verdiği Majorelle mavisi renkli bina, kocaman kaktüslerle bezenmiş büyük bir botanik bahçe burası. Marakeş denince görmeniz gereken yerlerde ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle hava sıcak ise bu bahçede serinleyebilirsiniz. Yakalayacağınız muhteşem Instagram kareleri de cabası.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Yves Saınt Laurent Müzesi

Bugün adını lüks ayakkabı ve çantalara imza atan tasarımcı olarak andığımız Yves Saint Laurent’in  hayatının dönüm noktası Marakeş. Renkleri ve desenlerinden ilham aldığı bu şehirde Jardin Majorelle’in hatırası bu büyük arazinin ortasındaki evde yaşadığı dönemle birlikte, hemen Jardin Majorelle’in yanında müzesi ve hatıraları da bulunuyor.



Kutubiye Camii

Bugüne kadar hep dairesel formlarda gördüğünüz camilerden bambaşka bir camii, Kutubiye Camii. Dikdörtgen formunda ve o kadar yüksek ki şehrin her yerinden gözüküyor. Öyle ki ondan daha büyük daha uzun bir binanın yapması yasal olarak şehirde yasaklanmış.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


La Mamounıa ve Royal Mansour

Marakeş’te şehirin büyük bir çoğunluğu krala ait. Siz de kraliyet ailesine ait ihtişamlı bir yer görmek istiyorsanız, bu iki otelden birine mutlaka uğramalısınız. Sosyal medyada karşınıza çıkan Marakeş’in simgesine haline gelmiş Fas motifli havuz fotoğrafı da La Mamounia’dan.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Riad deneyimi

Ortasında mutlaka bir havuz ya da çeşme olan geleneksel Fas evleri Riad olarak adlandırılıyor. Geleneksel dönemin ruhunu hissetmek ve Fas kültürünü keşfetmek isterseniz bunlardan birine gitmeniz gerek. Riad BE ya da Riad Farnatchi’yi önerebiliriz. Genellikle bu riadlar Medina denilen Marakeş’in eski şehir merkezinde yer alıyor.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Fas gece hayatı

Marakeş’in diğer yüzü gece hayatı ve eğlenceyi merak ediyorsanız, bunu canlı müzik deneyimi ile birleştirmek isterseniz Epicurien’e göz atmanızı öneririz.



Fas mutfağını tadın

Fas mutfağı denince akla ilk gelenler tajin (güveç) ve mint tea (naneli yeşil çay) Farklı ülkelerin lezzetlerini deneyimlemeye ne kadar yakın ya da uzak olursanız olun, bu kültürünü bu ikisini denemeden tam olarak anlayamazsınız.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Yerellere ev ziyareti

Tüm bu turistik aktivitelerin dışında bütün yereller sizi evine davet ediyor. Yabancı birinin evine girmek bazen yeni bir maceraya daha gerek var mı sorusunu akıllara getirse de kesinlikle denemeye değer. Faslılar o kadar sıcakkanlı ve misafirperverler ki siz birine bu restoran nerede diye sorsanız, orayı bırakın gelin bizde ne varsa birlikte yeriz derler. Biz de bu şekilde araba kiraladığımız şirketin sahibi tarafından iftara eve davet edildik ve onun ailesiyle tanışıp sofrasında yemek yedikten sonra tamam şimdi Fas kültürünü anladık diyebildik. Böyle bir fırsat karşınıza çıkarsa asla reddetmeyin deriz. Böyle bir deneyimin eşi benzeri yok ne de olsa…

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Sarıdan turuncuya geçiş: Sahra Çölü

Dünyanın en büyük sıcak çölü hangisi? Ya da aklınıza gelen ilk çöl ismini söyleyin? dersem cevabınız ne olurdu?Hemen herkesin ilk aklına geldiği gibi büyük ihtimalle sizin de Sahra Çölü olurdu. Sahra çölü tek bir ülke sınırlarına giremeyecek kadar büyük. Böyle olunca da Mısır, Cezayir,  Libya, Mali,Moritanya, Nijerya, Sudan, Tunus, Batı Sahra ve Fas. Arapça büyü anlamına gelen Sahra Çölü’nü görmeniz için Fas büyük bir fırsat. Buraya geldiğinizde mutlaka deneyimlemelisiniz. Sahra Çölü’nde yapabilecekleriniz yalnızca safari ya da deve sürüşüyle sınırlı kalmıyor. Sizin hayal gücünüz ne kadar genişse işte tam oraya kadar uzanıyor. Kışın dağda snowboard kayak yaparken, Sahra Çölü’nde kum kayağı (sand board) yapabiliyorsunuz.


Fotoğrafçıların fotoğraflamaktan en çok keyif aldığı, romantik aşıkların en çok yaşamak istediği anlardan biri de çölün ortasında tüm ışıklar karardığında yıldızları seyretmek ya da uzun pozlama yöntemi ile çölün ortasında zifiri karanlıkta samanyolunun fotoğrafını çekmek oluyor. Sahra Çölü’nde, çölün ortasındaki gece eğlencelerine ne demeli peki? Dönemsel olarak Berberiler, Araplar, İspanyollar ve Fransızların hakimiyetinde olmasından mütevellit tüm bu milletlerin kültürlerinin izleri eğlenceye de yansımış.



Gece boyunca birbirinden farklı müzikler eşliğinde sadece mum ışığı ve yıldızların aydınlattığı bir ortamda eğleniyorsunuz. Sahra Çölü’nde çadır deneyimi dediğinizde ise kim nasıl isterse ona uygun çadır kampları var. İsterseniz elektrik ve suyun olmadığı bir çadırda maceracı ruhunuzu öne çıkarın, isterseniz bizim kaldığımız gibi lüks çadır kamplarından birinde kalıp sıcak ve soğuk suyu olan bir banyo, tüm teknolojik aletlerinizi rahat rahat şarj edebileceğiniz elektrik ve hatta sosyal medyadan kopmadan bu keyfi yaşayabileceğiniz internetin olduğu bir yerde kalın. Çölde gün batımı mı gün doğumu mu daha çok ilginizi çeker bilmiyoruz ama burada yaşayacağınız macerada sarı kumlara yansıyan turuncu ve kırmızı gün ışığını izlemenizi de ayrıca tavsiye ederiz.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Mavi şehir: Şafşavan (Chefchaouen)

Kırmızı sarı ve turuncuyu tamamladıktan sonra mavilikler şehri Checfhaouen’i rotanıza ekleyin. Bir şehir düşünün her yer şirinler köyü gibi masmavi kaplı. Şafşavan kapısından duvarına kadar maviliklere boyanmış bir köy.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Şafşavan neden mavi ?

Önce tahminler yürütüp, çeşitli felsefelere kapılsak da her yerde olduğumuz gibi yerellere sorduk ve doğrusunu onlardan öğrendik. Şafşavan’da bir dönem çok fazla arı varmış, köy oldukça emek sarf edilerek bu arılardan arındırılmış. Arılar gidince de her yeri sinek basmış. Sineklerden ve böceklerden korunmak için de mavi renge boyamış.

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas


Beyaz ev: Kazablanka

Bembeyaz bir şehir, rüya içerisinde gibi. Işık hüzmesi duvarlardan yansıyor ve şehri beyaz bir ışık yarıküresi içerisine alıyor. Okyanusun sesi ve beyaz binalar birleşince gidip görenlere huzur veriyor. ‘Casa’nın ev ‘Blanca’nın beyaz anlamına gelip şehre adını vermesi de tam olarak bu beyaz binalardan esilenmesinden kaynaklanıyor. Bu şehirde güzel bir yer bulup gelen geçeni izlemek size keyif veriyor. Biz de şehri dolduran yabancıları izleyip “bu huzurlu durumdan mıdır yoksa Fas’ın ticari merkezi olmasından mı bunca yabancının buraya gelmesi?” diye düşünüyoruz.

Büyük iş merkezlerinin olduğu bu şehirde turistlerle beyaz yakılalar harmanlanmış gibi. Bir de okyanusun keyfini çıkarak okyanus kenarında at ile gezen yereller var tabii… Beyaz şehri de gezdikten sonra damağınızda öyle bir tad kalıyor ki, küçükken hemen hepimizin sahip olduğu monami pastel boya renklerinin her birini bir ülkede görmüşçesine...  O ülkeye de Fas adı verilmiş gibi…

Gökkuşağı tadında bir ülke: Fas

False