Türkiye'nin en huzurlu 5 adresi! Ne trafik var ne de gürültü...

Sizin için güzel vakit geçireceğiniz beş adresi listeledik.

SAFRANBOLU
1994 yılından beri ‘UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alıyor Safranbolu...

Hem geçmişten bugüne önem verilmesi, hem de UNESCO tarafından koruma altına alınmasıyla birlikte yapısı korunmuş, günümüzde hâlâ orijinal dokusunu koruyan yerlerden.

Tarihi evlerinin yanı sıra ilçede bulunan hamamı, tabakhanesi, camisi, Cinci Han’ı, Arastacılar Çarsısı, Demirciler Çarşısı, eşsiz sokakları ve daha nice yapısıyla birlikte toplamda bini aşkın tarihi eseri bünyesinde barındırıyor Safranbolu.

Hem içinde hem de yakın çevresinde gezilecek, görülecek yerler olması sebebiyle de kafa dinleyeceğiniz güzel bir rota…

Kristal Cam Teras, Tokatlı Kanyonu, İncekaya Su Kemeri, Mencilis Mağarası ve tarihi evleri gezilecek yerler listenize mutlaka ekleyin…

CUMALIKIZIK
Cumalıkızık, 1300’lü yıllarda Bursa’ya yerleşen Oğuz Türkleri’nin kurduğu yaklaşık 15 Kızık köyünden birisi. Uludağ’ın eteklerine serpiştirilmiş gibi duran Kızık köylerinden çok az kısmı günümüze ulaşabilmiş.

Değirmenkızık, Hamamlıkızık, Derekızık bunlardan bazıları. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan beri olan bu köyün tarihi dokusunu geçen zamana, doğal afetlere ve Kurtuluş Savaşı’na rağmen bu şekilde korumuş olması gerçekten etkileyici.

Cumalıkızık’ta evler genelde üç katlı, cumbalı ve iç avlulu. Köyde birçok evin avlu kısmı restoran olarak işletiliyor. Dilerseniz kahvaltınızı bu avlularda yapabiliyorsunuz, teyzeler sıcak sıcak gözlemenizi yanı başınızda hazırlıyor.

Köye ulaştığınızda kocaman bir meydan sizi karşılıyor. Köyün içine araçla giriş yapılmadığı için aracınızı meydanındaki otoparka park etmeniz gerekiyor.

Cumalıkızık’ta neler yapılır?
Küpeli Ev: Adını etrafında bulunan küpe çiçeklerinden alan ve yaklaşık 700 yaşında olan bu ev UNESCO Derneği tarafından ‘Proje Uygulama Evi’ olarak seçilmiş. Belirli dönemlerde denetlemesi yapılan evin içi köydeki evleri simgeleyecek şekilde restore ve dekore edilmiş.

Köy sokakları ve köy evleri: Bu köye geldiğinizde yapılacak ilk şey sokaklarında kaybolmak. İncecik kıvrımlı sokaklarda dolaşmak, bazıları yıkılıyormuş gibi duran evlerin arasında dolaşırken döndüğünüz köşede karşınıza neyin çıkacağını merak etmek oldukça keyifli.

Bir de buraya kadar gelmişken ‘Cin Aralığı’nı fotoğraflamadan dönmeyin. Burası dünyanın en dar sokağı olarak anılıyor.

AMASRA
Batı Karadeniz'in ve Bartın'ın şirin ilçelerinden Amasra… Yemyeşil doğası ve doğal güzellikleriyle bölgenin incisi konumunda. Bu nedenle hafta sonu gezilerinin en ideal rotalarından biri. Ufak bir yer olsa da 1942 yılında Türkiye’nin ilk turizm beldesi olma özelliğini taşıyor.

Amasra özellikle dönemin ünlü siyasi isimleri ve sanatçılarının vazgeçilmez yazlığıymış. İsmet İnönü’den, Zeki Müren’e kadar birçok isim için önemliydi… Hatta Fatih Sultan Mehmet, ‘dünyanın gözü’ olarak nitelendirir Amasra’yı…

Balığa ve özel yapım salatasına mis gibi havasını ekleyerek adeta sizi kendine çeken bu sevimli ilçe keyifli ve samimi bir sahil kasabası olarak size huzur bulacağınız harika bir atmosfer sunuyor.

Peki iki günlük bir Amasra gezisine neler sığdırılır?
Öncelikle Küçük Liman’daki çay bahçelerinde çayınızı kahvenizi içip manzaranın tadını çıkarmalısınız. Bu bölge özellikle gündüzleri kadar akşamları da keyifli ve eğlenceli…

Sonraki durağınız ise Küçük Liman’daki ‘Direkli Kaya’ olmalı… Eskiden Kraliçe Amatris’in deniz hamamı olan bu antik havuz, mermer iskelesi ve kayaya oyulu basamaklarıyla görülmeye değer. Eğer tarihe meraklıysanız, Arkeoloji Müzesi’ne uğramayı ihmal etmeyin. Müzede Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı eserlerini görebilirsiniz.

Amasra Kalesi, Kuş Kayası Anıtı, Çekiciler Çarşısı, Göldere Şelalesi’ni fotoğraflamadan da sakın dönmeyin.

ŞİRİNCE
Maya takvimine dayanan kıyamet inanışı nedeniyle ismini 2012'de dünyaya duyuran İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı turizm merkezi Şirince'ye yılda 1,5 milyon turist geliyor. Geçmişi milattan sonra 5. yüzyıla dayanan Şirince'de yaşayan halkın buradaki güzelliklerin bilinmemesi için köylerine "Çirkince" adını verdiği rivayet ediliyor.

Bir zamanlar 1800 hanenin yaşadığı köyün nüfusu Kurtuluş Savaşı yıllarında bir hayli azaldı. Köye, 1924'ten sonra mübadeleyle Yunanistan'dan gelen Türkler yerleştirildi. Efes Antik Kenti, Meryem Ana ve Kuşadası Limanı'na yakınlığı nedeniyle zaman zaman yabancı turistlerin ziyaret ettiği Şirince çok fazla ön plana çıkmadı.

Köy, kendilerini ‘Mavi Enerji Grubu’ olarak adlandıran bir grubun 21 Aralık 2012'de sonlanan Maya takvimine göre kıyametin kopacağı ve bundan sadece Şirince ile Fransa'nın Bugarach köyünün etkilenmeyeceği inanışı nedeniyle dünyanın ilgi odağı haline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığınca da yurt dışında tanıtılan Şirince, beklediği ilgiye ‘kıyamet günü’nün ünüyle yavaş yavaş ulaştı.

Öyle ki Şirince'yi son dönemde yıllık ortalama 1,5 milyon kişi ziyaret etmeye başladı. Her mevsim yoğunluğun gözlendiği turizm merkezinde yabancı turist yoğunluğu dikkati çekiyor. Şirince’nin meydanında bir çarşısı mevcut.

Burada el işçiliğinin bin bir çeşidini bulabiliyorsunuz. İlginç İlk Çağ örneklerinin bulunduğu bölgenin kırmızı eti ve şarapları da meşhur.

ESKİŞEHİR
Tarihi MÖ 14’üncü yüzyıla dayanan ve Kurtuluş Savaşı mücadelesi yıllarında önemli bir yere sahip olan Eskişehir, sahip olduğu güzelliklerinin yanı sıra İstanbul’a olan dört saatlik uzaklığıyla hafta sonu için ideal.

Peki şehirde nereleri gezmeli?
Tarihi Odunpazarı: Eskişehir’in en eski semti Odunpazarı. Semtte yer alan tarihi yapılar ve geleneksel Türk evleri ile meşhur Odunpazarı, şehrin en çok turist çeken noktalarından. Tarihi dokusunu günümüze taşıyan Odunpazarı’nda hediyelik eşya, yeme içme ve konaklama için bolca seçenek var.

Porsuk çayı / Adalar bölgesi: Porsuk Çayı, Eskişehir’e hayat veren şehrin en önemli simgelerinden biri. Porsuk Çayı üzerinde, kafeleri, mekanlarıyla meşhur yerlerden biri ise halkın ‘Adalar’ olarak adlandırdığı bölge. Hem Porsuk’ta gondol turu yapmak hem de bir şeyler içmek için kalabalığa karışıp yürümelisiniz.

Kentpark: İçinde Türkiye’nin ilk yapay plajı olan ve 300.000 m2’lik yer üzerine kurulu şirin mi şirin bir alan Kentpark. Yapay plajın yanı sıra, yürüyüş yapabilir, kafe-restoranlarda çay kahve molası verebilir ve kuğuları izleyebilirsiniz. Parkta bulunan farklı ağaç türleri de yine keyfinizi arttıran bir diğer etken olacak.

Sazova (Bilim, sanat ve kültür parkı): Eskişehir’in en güzel, en keyifli yeri. 400 bin metrekarelik alanda Esminyatürk, hayvanat bahçesi, Masal Şatosu, Korsan Gemisi, yapay gölet, Eti Sualtı Dünyası, Bilim ve Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi, Türk Dünyası Bilim-Kültür Merkezi ve amfi tiyatro yer alıyor. İçinde yapabileceğiniz pek çok aktivite bulunuyor.