Bahar Gündoğdu/ Instagram: @nerdesinbahar | Fotoğraflar: Bahar Gündoğdu, Alamy

Haber Giriş: 14 Haziran 2019 - 11:00 | 14 Haziran 2019 - 11:15

Türkiye'de yazın en güzel adresi! Şimdi tam zamanı...

Kelebekler Vadisi Fethiye Ölüdeniz'e çok yakın, ancak teknelerle ulaşım sağlanabilen, karadan geçişi olmayan bölgenin en güzel koyu. Doğal sit alanı ilan edilen vadide 80 ayrı çeşit kelebek yaşıyor. Bunların en önemlisi kaplan kelebeği. Defalarca Ölüdeniz'e gitmeme rağmen Kelebekler Vadisi'ne gitmeyi başaramamıştım. Hep bir şeyler engel olmuştu. Bu sefer Kelebekler Vadisi'nin ardındaki şelalelerden inerek vadiye ulaşmaya çalıştım…

Yeşil ve mavinin buluştuğu, doğanın kucağına kendinizi atacağınız, bakir kalmayı başarmış, cennetten bir köşe Kelebekler Vadisi… Yaz tatili için plan yapıyorsanız burası tam size göre...

Kanyon sporcusu arkadaşlarımla cuma gecesi İstanbul'dan yola koyuluyoruz. Yol bir hayli uzun. Öğle saatlerinde Ölüdeniz'e vardığımızda muhteşem bir güneş bizi karşılıyor ama biz masmavi denizi ve harika güneşi ardımızda bırakıp Faralya'nın tepelerine tırmanıyoruz.

Aramızda kanyona daha önce hiç girmemiş arkadaşlar var. Faralya'nın yukarılarındaki Sarpdere Kuru Kanyonu onlar için eğitim alanı olacak.

Hızlıca giyinip kanyonun yoluna düşüyoruz. Yaz gelmiş buralara… Her yer çiçeğe böceğe durmuş. Kanyona yaklaşma mesafesi 800 metre gibi bir şey. Bir çırpıda bitiyor ve kuru diye beklediğimiz kanyon bize bir sürpriz yapıyor, su var!

Grubumuzda yer alan İstanbul Canyoning Team (ICT) başkanı Erdal Yalçın, isteyenin dönebileceğini söylüyor çünkü neoprenlerimizi giymedik.

Hepimiz devam etmek istiyoruz. Kanyonun ilk başında ben ve ekipten Metehan suya düşerek kanyonu neredeyse komple ıslak geçen tek insanlar oluyoruz. Kanyonun başından başka yerde de su yokmuş.

Sarpdere Kuru Kanyonu yer yer nefesimizi kesecek manzaralar sunuyor bize. Hatta bir yerde oldukça karanlık oluyor gündüz vakti.

Işıkları kim kapattı şakaları yapıyoruz. Islak olduğumuz için hızlıca kanyondan çıkan ilk biz oluyoruz. Erdal hocamızdan seyir terasının yerini öğrenip son sürat asfalt yoldan yürüyoruz. Kelebekler Vadisi'ni gören pek çok seyir terası varmış.

Biz çeşme olanına ulaştık. Yoldan bile görülebiliyor manzara. Kayalar oldukça sivri ve dik konumda. Eğer kayalıkların üstüne çıkıp meşhur fotoğraflardan çektirecekseniz çok dikkatli olmalısınız. Buralardan düşüp hayatını kaybeden çok olmuş. Aman dikkatli olun! Sağdan soldan okuduğum bilgiler, bu seyir teraslarına ulaşmanın çok zor olduğuydu ama asfalt yola beş metre bizim gittiğimiz teras.

Muhteşem manzaranın tadını çıkarıp istediğimiz fotoğrafları çektikten sonra Faralya Köyü'nün yolunu tutuyoruz. Kamp alanımız köyde olacak. Gül Otel’in yanındaki yoldan aşağılara yürüdüğünüzde bir evin önündeki açıklığa ulaşıyorsunuz. Bir amcanın evinin önü…

Telefon şarjı için masanın üstüne priz koymuşlar. Bize odun da verdiler. Eksik tüm malzemelerimizi aldık. “Gönlünüzden ne koparsa verirsiniz” dedi. Biz de öyle yaptık. Sabah hava biraz rüzgârlı ve soğuk olunca karar verdiğimiz saatten daha geç bir saatte kalkıyoruz. Ateş yanıyor. Kahvaltı sonrası son sürat toparlanma ve giyinme aşaması başlıyor.

Çocuklar gibi şen şakrak
Kısa sürede Kelebekler Kanyonu’nun yolunu tutuyoruz. Şelalelerin yolu köyün içinde ve kamp alanımıza da bir hayli yakın. 60 metrelik şelalelerden çocuklar gibi şen iniyoruz. Şimdiye kadar hep baktığımda yukarıdaki ve aşağıdaki arkadaşları görebilirdim.

Burada tamamen yalnız kalıyorsunuz. Göz temasınız kesiliyor. Bu biraz ürkütmedi değil ama ne yapacağımı bildiğim için zorlanmıyorum. 60 metreye yakın peşpeşe üç şelaleden aşağıya inince kanyon kısmı bitiyor.

Kelebekler Vadisi’ne giden patika yolu bulmamız gerekiyor. Kelebekler Vadisi'ne gelenler son şelaleleye kadar gelebilsin diye kayalara demir basamaklar çakmışlar. İpler bağlamışlar. Bu basamaklardan geçmek şelaleden inmekten daha zordu benim için.

Ayaklarım çok kaydı. Düşmemek için çok çaba sarf ettim. Vadiye gelenler şelaleye yürümeyi düşünürse, kaymayan bir bot giymeli ve çok dikkat etmeli. Gerçekten zor ve tehlikeli…

Basamakları geçtikten sonra patika yoluna çıkıyoruz. Sorun kalmıyor. Öyle keyifli bir patika yola çıkıyorsunuz ki, yemyeşil olmuş, çiçek böceğe bürünmüş her yer.

Bölge yasal koruma altında
Denize ulaşır ulaşmaz da kendimizi denize atıyoruz. Hava bir hayli sıcak. Kimsecikler yok. Kelebekler Vadisi Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından yasal korumaya alınmış.

350 metre yüksekliğe varan sarp kayalıklar zaten doğal bir koruma sağlıyor. S.S. Anadolu Turizm Geliştirme Kooperatifi'ne bağlı bir işletme bulunuyor vadide. Kelebekler Vadisi’nin fiyatları biraz pahalı ancak gönüllük esasına dayalı olarak çalışarak da tatil yapabiliyormuşsunuz.

Kişi başı çadırda 90 TL ücreti var. Aynı zamanda büyük bungalovlarda yüksek sezonda kişi başı 225 TL'den başlıyor.

0-12 yaş ücretsiz, 13-15 yaş ise yüzde 50 indirimli kalabiliyor. Eğer servis saati dışında gelirseniz de botla gelip sizi alıyorlar.

Çok özel bir coğrafyada bulunan Kelebekler Vadisi'ne metrelerce yüksekten dökülen şelalelerden inerek gelmek pek sizin tarzınız olmayabilir. Kelebekler Vadisi'ne servis tekneleriyle ulaşabilirsiniz. Teknelerin ücreti teknede ödeniyor. Dışarıdan bilet alıp binmeye kalkmayın uyarıları var.

Servis saatleri:
Kelebekler Vadisi-Ölüdeniz 9.30-13.00-17.00
Ölüdeniz-Kelebekler Vadisi 11.00-14.00-18.00

Faralya Köyü'nün içinde, muhtarlığın yanından vadiye inen merdivenli bir yol olduğunu duydum ama geçtiğimiz yıl iki kişi düşerek ölmüş. Yolu çok tehlikeliymiş. Tekneler en güvenli yol vadiye ulaşmak için…

Bölge hakkında daha detaylı bilgiye 'nerdesinbahar.com' blog adresinden ulaşabilirsiniz.