Tadı damakta bırakan güzellik! Hafta sonu burada bir başka güzel...

Bozcaada için bir yerde ‘dört tarafı huzurla çevrili kara parçası’ yazıyordu. Çok güzel bir yorum değil mi? Ben bayıldım. Bozcaada gezilecek yerden çok keşfedilecek mekânların olduğu kendinizi turist gibi değil bir adalı gibi hissetmenizi sağlayacak bir ada. Peki Bozcaada’ya nasıl gidilir, nereler gezilmeli ve hangi lezzetleri tatmalı? Sizin için güzel bir rehber hazırladım, hadi başlayalım…

Fotoğraflar: Seymen Bozaslan, Alamy

Bozcaada Türkiye’de köyü olmayan tek ilçe aynı zamanda. Bozcaada’ya geldiğinizde günü Polente’de batırmak, kurabiyesini deneyimlemek, bisikletle ara sokaklarda turlamak gibi yapmanız gereken çok fazla vazife var.

Bozcaada’ya nasıl gidilir ?

Çanakkale’ye 48 km uzaklıkta Geyikli iskelesine gelmeniz gerekiyor.

Geyikli iskeleden Gestaş işletmesinden alacağınız tüm biletlerin gidiş dönüş olduğunu unutmayın.

Nerede denize girilir?
Ayazma: Ada’nın en popüler ve kalabalık plajı olduğu kesin. Çünkü ulaşımı kolay. Merkezden kalkan servislerle 10-15 dakikaya ulaşabilirsiniz.

Şezlong ve şemsiye kiralaması yapılıyor. Ayrıca Koreli, Ali Baba ve Vahid’in yeri olarak üç güzel mekanı da var. Bana kalırsa en güzeli Ali Baba.

Bir de Bozcaada yoluna doğru giden rampada Manastır isimli bir mekân daha var. Orası da gayet dinlendirici...

Habbele: Ayazma’dan sonra gelen Sulubahçe Koyu’nun bitişiğindeki koy. Gayet güzel denizi var. Ayazma’ya nazaran daha sakin.

Mermer Burnu: Akvaryum Koyu olarak da bilinir. Bozcaada’da balıkları en yakından görebileceğiniz nokta burası. Birçok balık türü ile beraber yüzebilirsiniz.

Bence Bozcaada’nın denize girilecek en güzel noktası burası. Ayrıca Ataol Beach ve Mitos Beach de listenizde olsun.

Bozcaada’da gezilecek yerler
Rüzgâr Gülü: Bozcaada’nın en batı ucu. Türkiye’de güneşin batışını en güzel izleyebileceğin noktalardan birisi. Rüzgar güllerinin az ilerisinde en uçta ise, Bozcaada’ya girişte de gördüğünüz ve adını buradan alan Polente yani fener var.

Bu bölgeye araçsız gelmek çok zor. Bu yüzden taksi veya kendi aracınız lazım. Bozcaada’ya gelip burayı görmediyseniz, “Ben Bozcaada’yı gördüm bilirim” demeyin.

Aracınız yoksa meydandan minibüsler kalkıyor. Benden tavsiye hava kararmasından 2-3 saat önce alın piknik örtünüzü, yapın alışverişinizi fırlayın oraya. Eminim Bozcaada’nın en güzel anını burada yaşayacaksınız.

Bozcaada Kalesi: Gördüğünüz ve görebileceğiniz en güzel kale belki de burası Türkiye’de… Çok bakımlı ve şehri tepeden görebileceğiniz güzel bir manzarası var.

Kalenin bakımı gayet güzel ama içinde hiç bilgilendirici bir yazı göremedim.

Mesela kubbe var. Fakat orada zamanında ne olup bitiyordu hiçbir yazı yok. Rehber olmadan bir şey anlamak zor.

Bağ evleri: Bozcaada’da hayatın akışını ritmini bağcılık belirliyor. Hemen herkesin bağlarla veya bağcılıkla ilişkisi var. Turistleri saymazsak, adaya dışarıdan gelenler de bağlarda çalışmak üzere gelen Bayramiç Köylüleri de eninde sonunda bağcılığa ilgi duyuyor.

Sokakta bir evin duvarında şöyle bir yazı okudum. “Bozcaada’ya gelen herkes eninde sonunda bağcı olur”. Koylara giderken gördüğünüz bağ evlerini ziyaret edin derim. Ada halkı genel olarak böyle şeyleri sever. Sizinle sohbet etmekten keyif alır.

Bozcaada Müzesi: Bozcaada Müzesi adanın tarihinde yolculuk yapmanızı sağlayacak bir sebep adeta. Adaya gelen eski Fransız seyyahdan, Ara Güler’den alınan fotoğraflar müzede sergileniyor. Ayrıca, Eczacı Papadopulos ve diğer adalıların hikayesini dinleyebileceğiniz, üzüm taşımacılığındaki küfeler vs vs. Her şey burada. Bozcaada’yı daha iyi tanımak için güzel bir sebep açıkçası. Giriş ücreti: 10 TL.

Polente: Ada’nın hemen girişinde sol tarafta köşede enfes bir cafe. Akşamları özellikle baya keyifli oluyor. Ada kültürünü en güzel hissedebileceğin noktalardan birisi. Polente ismini adanın en batı ucunda ki fenerden alıyor. İşletme sahibi, Hüseyin Bey der ki, Polente gelenlere hoş geldin gidenlere hoşça kal diyen nöbetçi karşılama uğurlama noktası. Ada’nın giriş çıkış kapısıdır burası.

Çiçek Pastanesi : Tenedos kurabiyesini denemediyseniz “Adaya geldim” demeyin. Buraya uğramalısın. Favori ürünlerim; kurabiye, patlıcanlı börek, limonata ve dondurmaları.

Veli Dede: Çiçek ve Veli Dede ikisi de son derece kaliteli iş yapıyor. Veli Dede de ayrıca çok güzel reçel ve hamur işleri de var. Dört çeşit kurabiye ve diğer ürünleri için değerlendirin derim.

Sandal Meyhanesi : Adanın meyhaneleri kendine has mezeleri sayesinde daha güzel oluyor. Gayet keyifli bir mekan. İşletme sahibi Ahmet Bey çok etkili. Masa masa hatır sorar.

Ada’m: Meyhane kısmında bir önerim de burasıdır. Çok orijinal mezeleri var. Sunumları da gayet güzel. Personel ilgili, ortamı güzel.

Cabalı Meyhane: Ülkü şef artık Türkiye’de tanınan birisi zaten. Meyhane konusunda Bozcaada’da en çok tercih edilen mekanlardan birisi. Personeli ilgili, sunumları gayet güzel. Ayrıca eminim çok farklı meze çeşitleri deneyimleyebilirsiniz.

Kuzine : Kuzine kalenin sağ tarafında kalan caddede yer alıyor. Menüsü gayet geniş, mekan ferah. Deniz kenarında mis gibi yer aslında. Ama bir ilginç mesele de şu; adanın tek siyahisi burada yaşıyor. Adı Ali. Ama ben Cuma diyorum. Robinson Cruise ve Cuma’nın Cuma’sı hani. Aslında Zambiyalı ama inanılmaz akıcı Türkçe biliyor. Hatta Gaziantep şivesi yapmasını rica ederseniz şovunu da izleyebilirsiniz. Son derece güzel, samimi bir mekan.

Bozcaada’da nerede konaklamalı?
Adaya son iki gidişimde de Ela Tenedos’u tercih ediyorum. Odaları bembeyaz ve gayet konforlu olduğu gibi temiz de. Ayrıca Bozcaada Kalesi gören pencereleri ve şık bir terası da var.

Otelin konumu da iskeleye 5 10 dakika yürüme mesafesinde. Hal böyle olunca arabanızı bırakın yürüyerek gidin her yere. Son derece merkezi bir konumda yer alan şık bir butik otel. Ayrıca, işletmeci Hakan Bey de son derece ilgili. Kendisinden Bozcaada ile ilgili bir çok tavsiye alabilisiniz.

Bütçe olarak daha uygun bir şey ararsanız ise, yine Ela Tenedos yanında olan Kale Pansiyon aklınızda olsun.