Sazlardan yapma adada yaşıyorlar! Buradaki yaşam sizi çok şaşırtacak...

Titicaca Gölü üzerinde bulunan Uros Adası, dünyanın en ilginç yerlerinden biri. Ada kendisi kadar ilginç olan birde halka sahip. Neredeyse her yeri sazlardan yapılmış bu yüzen ada sizi çok şaşırtacak. İşte Titicaca Gölü ve Uros Adası’ndaki sıra dışı hayatlar…

Titicaca Gölü üzerinde bulundurduğu Uros Adası ile ünlü… ‘Yüzen Adalar’ adı verilen bu gölün üzerinde yaklaşık 41 tane adacık yer alıyor. Adaya ulaşım tekne ile sağlanıyor. En merkezi yerden adaya ulaşmak bir buçuk saat sürüyor.

Uros Adası’na ayrıca ‘Uro Adası’ da deniliyor. Yerlilerin deyimi ile “Güzel ada” anlamına geliyor. Adada yaşayanlara ise Uro deniliyor.

Burada yaşayan insanlar karaya yerleşmeyi reddettikleri için yaşamlarını halen bu adalarda devam ettiriyorlar. Turistlerin yüzen adalarını ziyaret etmesine izin veren Uroslar, ziyaretçilerine karşı gösterdikleri samimi davranışlarıyla biliniyorlar.

Giyiniş tarzı bakımından mavi büzgülü diz boyu bol etekleri, beyaz bluzları, kırmızı kısa ceketleri ve kahverengi melon şapkalarıyla dikkat çeken Urolar fiziki açıdan da kısa boylu ve oldukça kilolular. Özellikle de kabile kadınları bir hayli kilolu…

Sazdan yapılan evlerAdanın yapımında saz bitkisine benzeyen yöreye özgü ‘Totora’ adlı bir bitkinin saplarını kullanıyorlar.

Çapraz olarak bir araya getirerek oluşturulan adaların üzerinde yine bu bitkiden yaptıkları basit evler yer alıyor.

Gölün üzerindeki bu adalar saza benzer bitkiden yapıldığı için üzerinde yürüdüğünüzde zeminin yapısı da farklı olacaktır.

Uro Adası’nda evler, damlar, sandallar, yataklar her şey sazdan yapılmış.

Burada teknoloji yokBu adalarda insanlar 5 bin yıldır böyle yaşıyor. Teknoloji açısından bakacak olursak kabilede kesinlikle teknolojik bir yapılaşma yok.

Hatta teknoloji ile alakalı bir şey görmek mümkün değil. Buradaki halk ‘Aymara’ dilini konuşuyor. Aymara dilinde teşekkür etmek yok.

Onun yerine “Tanrı sana bunun karşılığını verecek” anlamında bir kelime kullanılıyor. “Evet, Hayır” da yok. “Belki, olabilir” gibi, politik bir karşılığı var.

Adayı ziyaret etmek isteyenlerin bir rehberle hareket etmeleri şart… Şayet bir yerliden bilgi almak isteyeceğinizde size Aymara dilinde bilgi vereceklerdir.

Uros, kadın egemen bir toplum. Yaşamlarındaki tek değişiklik ise turistlerin gelmesi ve onlara bir şeyler satabilmeleri.

Bir adanın ömrü en fazla 20 yılTiticaca Gölü’nde bu şekilde sazdan yapılma 41 ada var. Hükümet bu adalarda yaşayanlardan vergi almadığı için adaların sayısı artıyor.

Adaların çevresinde suyun derinliği 15-20 metre civarında. Sazlar zamanla çürüdüğü için bu adaların ömrü en fazla 20 sene.

O nedenle adalarını 20 senede bir yeniden yapıyorlar.

Adalarda temel eğitim veren ilkokul ve bir de sağlık merkezi var.

Sazdan yapılan sallarla ulaşımAdada ilginç bir yapıya sahip sallar mevcut. Tabi ki sallarda sazlardan yapılmış. Yaklaşık 8-10 kişilik sallara binip ada etrafını dolaşabilirsiniz.

Salların baş ve arka kısmı yukarı doğru kıvrık ve puma kafası figürlü. Adada eğlence anlayışı da oldukça sade.

Halk yerel müzikler söylüyor ve yaptıkları hediyelik eşyaları sergiliyorlar. Küçük sazdan yapılmış sallar, kolyeler, el işi örtüler, seramik objeler en çok göze çarpanlar.

1969’da deniz bilimci Custo buraya gelmiş ve oksijen azlığından dolayı balık çeşidinin olmadığını söylemiş.

1940’ta Japonlar gelmişler ve bu gölde alabalık yetiştirmeye çalışmışlar. 1960’ta Arjantinliler gelmiş ve onlarda bir başka balık cinsi koymuşlar, onlar da alabalıkları yemiş.

Gölde şuansa kayda değer bir balık yok.

Karaçi adında 10 cm büyüklüğünde bir balık cinsi var, ancak o da çok kılçıklı olduğundan daha çok çorba yapımında kullanılıyor.

Tarihte savaşçı İnkalar’dan kaçmanın ve saklanmanın yolunu bu adaları yapmakta bulan Urolar halen bu adalarda mutlu mesut şekilde hayatlarını devam ettiriyorlar.

Titicaca Gölü yakınlarında kalabileceğiniz Mirador del Titikaka ve Hotel Pumakala otelleri şehir ve göl manzaralı konaklama imkanı sunuyor.

Titicaca şehrini rahat ve hızlı gezmenin yolu ise yerel turlara ve turistik noktalarda önceden yerinizi ayırtmak.