Asla gitmek istemeyeceğiniz dünyanın en gizemli 6 yeri

Dünya üzerindeki güzel yerlerin sayısı oldukça fazla... Yalnız bunun yanında kimsenin gitmeye cesaret edemediği gidenlerin ise bilinçli olarak ölmeye gittiği yerlerde var. İşte dünyanın en gizemli 6 yeri...

Fotoğraflar: Alamy

Aokigahara Ormanı
Aokigahara Ormanı, Japonya'nın meşhur Fuji Dağı'nın hemen yanı başında bulunan ve uzaktan bakıldığında yeşilin her tonuyla dikkat çeken bir doğal güzellik.

Yerli ve yabancı turistler bu ormana Fuji Dağı'nı çeşitli açılardan görmek, dağın fotoğraflarını çekmek ve hazırlanan parkurlarda doğayla iç içe yürüş yapmak için geliyor.

İnsanlar kendileri için belirlenen rotalardan şaşmamaları gerektiğinin bilincinde...

Çünkü inanılmaz sık olan bitki örtüsü kaybolduğunuz an yönünüzü bulmanızı veya sesinizi duyurmanızı imkansızlaştırıyor.

Fakat bir de bu rotalardan bilerek çıkan ve ormanın derinliklerine yürüyenler var.

Onlara belirlenen parkurlardan çıkma cesaretini veren ise zaten oraya intihar etmek için gitmiş olmaları.

Japon tarihinde mistik bir yeri olan ve ölü ruhlarla özdeşleşen Aokigahara, Seicho Matsumoto'nun iki karakterinin bu ormanda intihar ettiği romanı Kuroi Kaiju'dan sonra bir intihar merkezi haline gelmiş durumda.

Overtoun Köprüsü
Overtoun Köprüsü, İskoçya'nın Batı Dunbartonshire bölgesinde bulunan bir köprü. Bu köprünün üzerinden ise devasa Overtoun Kalesi'ne ulaşılıyor. Her ne kadar tarihi ve estetik açından müthiş bir mekan olsa da bu köprü, başka bir özelliği ile tanınıyor.

1895 yılında yapımı tamamlanan köprünün zeminden yüksekliği 20 metreden daha fazla.

Kayıtlara göre bugüne kadar tam 600 köpek, ortada hiçbir neden yokken, sahiplerinin ellerinden kurtulup köprüden aşağıya atladı.

İlk intihar vakalarının 1950 yıllarına dayandığı söyleniyor. Çevre halkı ise bu kalenin içerisinde bulunan kötü ruhların, köprüden geçen canlıların üzerine bir lanet attığı ve kaleye ulaşmamaları için kendini öldürttüğü şeklinde bir inanca sahip.

Winchesterlar'ın gizemli evi
San Jose’de bulunan bu köşk 160 adet odası, kilometrelerce uzanan koridorları, gizli geçitleri ve boş duvarlara açılan kapıları ile labirent tarzında bir yer. Winchester Tüfekleri servetinin varisi Sarah Winchester tarafından yapılan köşkün yapım süreci 38 yıl sürmüş. Ayrıca bu ilginç yapının içi o kadar büyük ki, binanın içinde yolunuzu kaybetme şansınız var.

Sarah sevdiği herkesi kaybettiği için ailesinin lanetlendiğini düşünmektedir ve bir medyuma gider. Gittiği medyum Winchester silahlarıyla öldürülenlerin ruhları tarafından takip edildiğini, intikam almak istediklerini ve ruhları uzaklaştırmak için Batı’ya taşınıp evini sürekli inşa etmesini söyler.

San Jose’de 8 odalı bir çiftlik satın alan Sarah, evini 7 gün 24 saat 365 gün sürekli inşa etmeye başlar ve 38 yıl boyunca kendisi ölünceye kadar sürekli devam eder. Evin tüm çizimleri Sarah kendisi yapar. 1906 yılında ki depremden önce 7 katlı olan ev depremden sonra 4 katta düşer ve Sarah tekrar yeni kat eklemekten kaçınır.

Sedlec Kemikliği
Aokigahara’nın intihar için bir sembol olduğunu söylersek, küçük Çek kasabası olan Sedleci için de ölü insanlar için sembol bir yer olduğunu söyleyebiliriz.

Sedlec Ossuary, 10 binlerce kemikle dekore edilmesinden kaynaklanan bir üne sahip. Bugün Sedlec Ölü Evi, binlerce insan kemiğiyle dekore edilmiş ünlü bir şapel durumunda.

Bu ölüm temalı kilisenin iç dizayn mimarı ise, bilinmeyen bir sebepten dolayı kilisede işe alınan oymacı Çek asıllı Frantisek Rint...

Bu korkutucu yapının dört bir yanında insan kemikleriyle dekore edilmiş koridorlar, insan vücudunda bulunan tüm kemiklerden yapılmış korkunç bir şamdan ve girişi süsleyen kemiklerden yapılmış dev bir aile nişanı bulunuyor…

San Zhi Resor
Bir dizi fütüristik, ufo şekilli ve paslanmakta olan binaları, hükümet tarafından gizlenen bir sürü esrarengiz ölüme sahne olmuş bir yere gelseniz burası sizce neye benzer?

Doğru cevap Taipei'nin hemen dışındaki hayalet şehir ve turistik tesis olan San Zhi.

Bu özel yerin inşaatı 1980'lerde tamamlandı ama bir dizi esrarengiz ölüm ardından hemen kapatıldı. San Zhi hakkında çok az resmi bilgi var. Her şey özenle gizli tutuluyor.

Pripyat
Pripyat, Ukrayna’nın kuzeyinde yer alıyor. Çernobil Nükleer Tesisi’nin binlerce çalışanı ve bilim adamına ev sahipliği yapmış bu ilginç yer 1970′lerde inşa edilmiş ve 50 bin kişiye kadar insan barındırabilme kapasitesine sahip.

1986’de, resmi Sovyet evraklarına göre, Çernobil reaktöründe bir problem olduğundan bütün şehir boşaltılmış.

O günden beri Pripyat, terkedilmiş, binaları çürümeye bırakılmış, kocaman dönme dolap orada öylece duruyor.

Pripyat’ı hiçbir zaman göremememe nedenlerinden biri de anaokulu. Bazı iddialara göre, anaokulu şu anda bebek ayakkabıları ve terk edilmiş oyuncak bebeklerle kaplı.

Pripyat şu anda halka açık, görünen o ki radyasyon seviyeleri seneler boyunca düşmüş.