Dünyanın en sıra dışı oteli

İlginç otellerde kalmak hepimizin merakı. Hem kışın ortasında yazı yaşamak hem de ‘Balon Otel’i deneyimlemek için Bali’ye gittim. Fransa, İzlanda, İspanya, Ürdün, Finlandiya, Meksika ve Avustralya gibi birçok ülkede mevcut olan Balon Otel’i hayatınızda mutlaka bir kez olsun deneyimlemelisiniz. Yatağa yattığınızda gökyüzündeki yıldızlara bakarak uykuya dalmayı ve sabahın ilk ışıklarının gözünüze vurmasıyla uyanmayı çok seveceksiniz.

En çok merak edilen konu şu: Balon şeffaf, içerisi gözüküyor nasıl üstünü değiştiriyorsun, nasıl uyuyorsun, hiç mahremiyet yok mu? Aslında hem yatağın dört bir tarafında kalın beyaz perde var, hem de balon otelin tamamını kaplayacak şekilde içten perde var.

Uyumadan önce ya da üstünüzü değiştirmek istediğinizde bu perdeleri çekiyorsunuz ve tüm şeffaflık yok oluyor, kimse sizi dışarıdan göremiyor. Balon otel güvenli mi, kilidi var mı? Herhangi bir kilidi yok. Balonun kapı görevini yapan fermuarlar, hem dışarıdan hem içeriden açılabiliyor. Bu arada iki adet fermuarlı kapı var, birini kapatmadan diğerini açmıyorsunuz yoksa balon sönüyor.

Non-stop çalışan balona hava veren bir alet var, içeriye sürekli hava üflüyor. Balonun fermuarını açık bıraktığınızda balonunuz sönerse yaklaşık 15-20 dakika içinde eski hale geliyor. Ancak bu tarz oteller kimsenin bulamayacağı, kimsenin göremeyeceği yerlere yapıldığı için hırsızlık olacağını sanmıyorum.

Bavullarımız odanın içine sığmadığı için onları dışarıda bırakarak uyuduk ve hiçbir problem yaşamadık, sabah kalktığımızda aynı yerde duruyorlardı. Benim konakladığım Ballon Hotel Bali Ubud’da üç tane balon oda vardı.

Otelde iki çalışan ve biz de dâhil toplamda altı misafir mevcuttu. Biz bile otele girdikten sonra balon odamıza gidebilmek için kat kat teraslarda 10 dakika yürüdük, dışarıdan birinin buraya gelmesi imkânsız gözüküyor.

Telefon, cüzdan, pasaport gibi değerli eşyaları önlem olsun diye yatağınıza alabilirsiniz. Peki ya tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaçları nasıl hallettik? Tuvalet ve duş balonumuzun arka tarafında etrafı çitlerle ve uzun bitkilerle sarılmış vaziyetteydi. İlk gördüğüm anda “Nasıl yani?” diye panik olsam da bir süre sonra doğal ortama alıştım.

Sabah kalkıp dört bir yanı açık hava ve yeşillikler içinde duş aldığımda kendimi Survivor’da hissettim. Merak etmeyin, tüm balon oteller birbirinden farklı alanlarda olduğu için ne sizin kimseyi ne de kimsenin sizi görme ihtimali var.

Bir başka değinmek istediğim konu, öğleden sonra üç gibi giriş yaptığımız otelde neredeyse 21 saat durduk. Tabi bu süreçte acıkıyorsunuz, susuyorsunuz.

Bu konuda çok şanslıydık, otelimizin kahvaltısından akşam yemeğine geniş bir menüsü vardı. Bir şey istediğinizde Whatsapp’tan otel görevlilerine yazıyorsunuz onlar size istediğinizi getiriyorlar, dediğim gibi balonlar resepsiyona ve mutfağa biraz uzak.

Akşamları hava karardığında ücretsiz şekilde teleskop ve nargile getiriyorlar, ateş yakıyorlar ve balonunuzun etrafını mumla süslüyorlar. Harika değil mi?

Her balon otelde genellikle üç ya da maksimum dört balon oluyor. Bu nedenle rezervasyonlar aylar öncesinden doluyor, seyahatinizi planlarken konaklama yapmak isterseniz erken davranmakta fayda var.

Otel pek keyifli ama kötü yanları da yok değil. Dikkat etmeniz gereken en önemli unsur, yeşillikler arasında yer aldığı için çok fazla böcek oluyor. Böcek ilacınızı yanınıza almayı unutmayın. Bir başka unsur ise sabah güneşin doğmasıyla balonunuz aydınlanacak, sabahın altısında alarmsız uyanmaya hazır olun. Her tarafı açık olduğundan çok fazla güneş alıyor, balonun içinde klima olmasına rağmen sıcaktan bunaldık, sabahın erken saatlerinde ya da akşam serinliğinde balon daha keyifli. Otelde tek gece konaklama fiyatı 110 dolar (585 TL)