İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr

Haber Giriş: 19 Nisan 2017 - 09:00 | 19 Nisan 2017 - 09:11

Beyaz yakalı âşıklar, dünyayı dolaştılar

Miray ve Tolga Öncü çifti pazarlama alanında çalışıyor. İkili severek yaptıkları seyahatlerini evlendikten sonra daha da zenginleştirdi. Kurumsal hayatın sıkıcılığında en büyük motiveleri farklı kültürleri keşfetmek… Bugüne kadar Avrupa, Asya, Avustralya ve Amerika’da toplam 20 ülke ve 40’un üzerinde şehir gezdiler. Motosikletleriyle Türkiye’den İtalya’ya giderek 3 bin km. yol yaptılar, İzlanda'da buzullarda yürüdüler, kuzey ışıkları altında sarıldılar ve Avustralya’da büyük resiflerde dalış yaptılar.

Miray ve Tolga Öncü çifti pazarlama alanında çalışıyor. İkili severek yaptıkları seyahatlerini evlendikten sonra daha da zenginleştirdi. Kurumsal hayatın sıkıcılığında en büyük motiveleri farklı kültürleri keşfetmek…

Bugüne kadar Avrupa, Asya, Avustralya ve Amerika’da toplam 20 ülke ve 40’un üzerinde şehir gezdiler. Motosikletleriyle Türkiye’den İtalya’ya giderek 3 bin km. yol yaptılar, İzlanda’da buzullarda yürüdüler, kuzey ışıkları altında sarıldılar ve Avustralya’da büyük resiflerde dalış yaptılar.

Seyahat hayatınızın tümünü mü kapsıyor?

Miray: Böyle diyebiliriz çünkü iş temposunda bizi mutlu eden ve motivasyonumuzu artıran şey seyahat… Önceden ayrı ayrı birçok yeri keşfetmiş olsak da birlikte el ele dünyayı keşfetmenin tadı başka.

Birlikte gezmeye ne zaman başladınız, nereleri gezdiniz?

Tolga: Haziran 2015’te evlendik. Balayından sonra dört kıtada 20 ülke ve 40’un üzerinde şehir gezdik. İzlanda’da buzullarda yürüdük, kuzey ışıkları altında sarıldık, Avustralya’da büyük resiflerde dalış yapıp, balinaların göçünü izledik. Scooter’la Türkiye’den İtalya’ya gitmekse harikaydı…

Beraber ilk gittiğiniz yurt dışı seyahati, balayı rotanız mıydı?

Miray: Evet… Balayı için ‘Tanrılar Adası’ Bali’ye gittik. 10 günde gezmedik yer bırakmadık. Seyahat tarzımızı aslında burada geçirdiğimiz balayıyla anlatabiliriz. Özel havuzlu, içerisinde ayrı bir masaj bölümü dahi olan bir villada kaldık.

O zaman daha çok lüks seyahat ediyorsunuz diyebilir miyiz?

Miray: Seyahatlerimizi özel deneyimler üzerine kuruyoruz. Her ikimizin de seyahatlerde belirli standartları ve olmazsa olmazları var. Biz, sırt çantalı gezginleri keyifle izliyoruz ama sırt çantalı gezgin değiliz.

Tolga: Yine de sadece ‘lüks’ demek yanlış olur. Kimi seyahatlerde yüksek bütçe harcamaktan çekinmezken, sonrasında onu dengelemek için yine çok keyif alacağımız daha uygun bütçeli bir deneyim yaşayabiliyoruz.

Ortalama ne kadar harcarsınız?

Miray: Seyahat konseptine göre çok değişiklik gösterse de günlük ortalama 80 - 100 Dolar harcıyoruz. Bugüne kadar en pahalı seyahatimiz Avustralya’ydı. Uçakların bütçesi, Sidney’in pahalılığı, Great Barrier Reef’e özel deniz uçağıyla gitmek gibi deneyimleri üst üste koyduğumuzda 25 bin TL. harcamıştık.

İtalya’ya gittiğiniz macera nasıl gelişti?

Tolga: Uzun yıllardır İstanbul’da Vespa kullanıyoruz. Tecrübeli sayılırız. Motosikleti seviyoruz. İtalya seyahatimiz biraz ilginçti, bir anda oldu. “Motosikletle Türkiye’den İtalya’ya gidilir mi?” dedik, iki ay gibi sürede hazırlıklarımızı yapıp rotamızı tamamladık.

10 gün boyunca Selanik, Igoumenitsa, Bari, Amalfi, Positano, Napoli, Roma, Toskana, Pisa, Floransa ve Venedik rotasını izleyerek Trieste’de turu bitirdik.

Toplam 3 bin kilometre yol yaptık.

Seyahatlerinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Miray: Basit bir ‘zaman yönetimi’ kavramıyla… Bir yılda 365 gün var. 52 hafta sonundan 104 gün bizim. Üstüne bayramlar, yıllık izinler derken, 150 gün kendi istediklerimizi yapabilecek zamanımız oluyor. Dünyayı bu mantıkla geziyoruz.

Temanızda adrenalin de var mı?

Miray: Adrenalini seviyoruz. Zaten gideceğimiz ülkeyle ilgili hemen bir liste çıkarırız. Bu listede göreceğimiz yerlerin dışında yapacağımız deneyimler yer alır. Örneğin, Avustralya’da bir koalaya sarıldık, çölde kum kayağı yaptık, köpekbalıklarıyla birlikte yüzdük, balinaların göçünü izledik.

En çok hangi ülkeden etkilendiniz?

Tolga: İzlanda… ‘Buzlar ve ateşler’ ülkesi diye geçiyor. Aktif volkanları, buzul gölleri, mağaraları, eşsiz canlıları ve farklı lezzetleriyle çok özel bir yer.

Özelikle beş saat boyunca ‘kuzey ışıkları’nı izlemek çok büyüleyiciydi…

Hayal kırıklığına uğradığınız bir şehir oldu mu?

Tolga: Montalcino’dan Floransa’ya geçerken, “Pisa bölgesini de görelim” dedik. Pisa’nın çevresi aşırı turistik ve çok kalabalık… Sürekli Pisa anahtarlığı satmaya çalışan satıcılarıyla bizi biraz üzmüştü… Çok keyif aldığımızı söyleyemeyeceğim.

Başka kültürleri görmenin size ne gibi artıları oldu?

Miray: Seyahatlerimizde aslında dünyanın neresinde olursak olalım, hangi din, dil, ırktan insanla tanışırsak tanışalım hepsinin birbirine benzediğini gördük. Örneğin kuzey ülkelerin insanları daha soğuk derler ama aslında bizimle yaşadığımız aynı sevinçleri ve endişeleri yaşıyorlar.

Refahı yüksek ülkelerin dertleri az sanıyoruz, gelecek kaygıları yok diyoruz ama aslında onların da var. Konu hislere geldiğinde tüm dünyada benzer hisler yaşanıyor. Önemli olan o andan kim olursan ol keyif alabilmek.

“Seyahat etmek kişisel gelişimi ve farkındalığı artırıyor. Yolda yaşadığınız bir krizi çözmek için standartlarınız dışına çıkmanız gerekiyor. Çemberin dışında, sıra dışı düşünce tarzınızı geliştiriyorsunuz.”

Miray ve Tolga Öncü çifti, seyahatlerinde çektiği fotoğraflarını ‘@keyifliyim’ Instagram hesabından paylaşıyor